Düşmanını tanı, davana inan, Zaferden şüphe etme bir an…

Geçen yedi yılda edebiyat ve yayın dünyasında çok önemli bir yer edinen Necip Fazıl Ödülleri, ödül törenlerimizin katkısıyla toplumun teveccühünü de kazandı.

Editörden

Nuh Albayrak

Özellikle her ödül töreni için tespit ettiğimiz tema ve bu temaya yönelik sunumlarımız, milletin gönlünde büyük yer edindi. Nitekim 2017 yılındaki temamız olan "Gençlik Ruh İşidir" adeta Necip Fazıl Ödülleri ile bütünleşmiş durumdadır. Hakeza, 2018'deki "Çilesiz Dava Olmaz", 2019'daki "Gündüz Geceye Muhtaç" temalarımız da daima ödüllerimizle birlikte terennüm edilen Necip Fazıl esintileridir.

Temalarımızın bu denli kabul görmesi tabii ki, dönemin ruhunu iyi okuyarak, Necip Fazıl dostlarının nabzını tutan özdeyişleri tespit ve tercih etmemizden kaynaklanmaktadır.

2021 yılı ödül törenlerimiz de son yıllarda yoğunlaşan istiklâl mücadelemizin farklı cephelere yayıldığı bir döneme rastlamış bulunuyor.

Sürekli şekil ve yöntem değiştiren Haçlı Seferlerinin, günümüzde de siyasetten ekonomiye kadar her alanda, diplomasiden ticarete kadar her şeyi kullanarak devam ettiği görülmektedir. Bugün paramızla aldığımız malzemelere "Savunma sanayii üretiminde, petrol ve doğalgaz arama işlerinde kullanmayacaksınız" şartı koşmak, başka neyle izah edilebilir?

Haçlı saldırılarının bu kadar geniş alana yayıldığı bir ortamda "her şeyde dış güç aramayın" demek ise ya büyük bir gaflettir veya şuurlu bir sömürü kamuflajıdır.

Kısaca "Haçlı Seferleri bitti" zanneden çok yanılmaktadır. Tam aksine son yıllarda özüne dönme yolunda dev adımlarla ilerleyen Türkiye'de sürekli mevzi kaybeden Haçlı güruhu daha da hırçınlaşmış durumdadır. Vesayet aparatlarının büyük ölçüde ortadan kaldırıldığını gören emperyalistler, 2023'ü kendileri için "son fırsat" olarak görmekte, bu kritik virajı da geçmemiz durumunda artık bir daha Türkiye'yi durduramayacaklarını iyi bilmektedirler. Bu yüzden, içimizdeki işbirlikçileriyle birlikte bir taarruz yürütmektedirler.

O halde, sürekli şekil ve yöntem değiştiren hatta çoğu zaman da içimizden birileri üzerinden yürütülen "Yeni Haçlı Seferleri"ni çok iyi tanımamız ve mücadeleyi diri tutmamız gerekmektedir.

Biz de, bu saldırıların yoğunlaştığı bir ortamda idrak ettiğimiz 8. Necip Fazıl Ödülleri'ne "tema" olarak "İnanmak, Zaferin Müjdecisidir" kriterini seçtik.

Bu rehberi, "Düşmanını tanıyamazsan zafere kavuşamazsın" reçetesiyle birlikte değerlendirdiğimizde, bilinmeyen cephelerde görünmeyen düşmanlara karşı yürüttüğümüz bu en zor "İstiklâl Savaşımız"da da zafere ulaşacağımızdan şüpheniz olmasın.

Zira düşmanını tanımayan ve davasına inanmayanlarla zafere ulaşmak mümkün değildir.