TM Dijital Haber Merkezi
Japon edebiyatının başyapıtları arasında bulunan Genji’nin Hikâyesi (Genji Monogatari) adlı eser, insanlık tarihinin ilk romanı kabul ediliyor. 11’inci yüzyılın başlarında yazıldığı düşünülen Genji’nin Hikâyesi’ni ilginç kılan en büyük özellik ise “dünyanın ilk romanı” olması değil, aslında bir kadın tarafından kaleme alınmış olması olarak görülüyor.
BBC’ye konuşan Japon Kültür ve Sanat Profesörü Melissa McCormick, Genji’nin Hikâyesi’yle ilgili olarak şunları kaydetti:
Tarihçiler hâlen bundan önce yazılmış başka romanlar olup olmadığını tartışırken, Genji’nin Hikâyesi’nin bıraktığı etkinin ise eşi benzeri olmadığı düşünülüyor.
Genji’nin Hikâyesi’nin düzyazı şeklinde kaleme alınmış bin yıllık bir roman olduğunu anlatan Profesör McCormick, “Eserin İngilizceye çevrilmiş son hâli 1300 sayfadan oluşuyor. Kitap, gerçekten de edebiyat dünyasının yapı taşlarından biri olarak karşımıza çıkıyor.” diye konuştu.
Genji’nin Hikâyesi, ismi var cismi yok bir karakter olan Prens Hikaru Genji’nin yaşamı ve aşk hikâyesini anlatıyor.
Tarih boyunca Genji’ye bir şekilde sempati duyan, Genji’de kendilerini gören birçok kişi olduğunu anlatan Profesör McCormick, şöyle konuştu:
Bir adamın yaşadıklarının anlatıldığı Genji’nin Hikâyesi’nin en özgün taraflarından biri, Murasaki Shikibu isimli bir kadın tarafından yazılmış olmasıydı. Shikibu, aristokrasinin orta düzeylerindeki bir ailenin çocuğuydu. Edebî eserlerini, imparatorluk sarayının kadınlara ayrılan kısmında kaleme alıyordu.