AKSAM.COM.TR
MERVE YILMAZ ORUÇ
İstanbul Dijital Sanat Festivali (IDAF), yarın Atatürk Kültür Merkezi'nde başlıyor. Bu yıl beşincisi gerçekleşecek olan Festival, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın desteğiyle, Türk Telekom ve PASHA Bank ana sponsorluğunda, Mezo tarafından hayata geçirilecek. Dijital sanatlar alanında yurt içinden ve yurt dışından önemli isimleri bir kez daha sanatseverlerle buluşturacak olan program 11-15 Haziran tarihleri arasında yapılacak. Ön gösterimini Paris'te yapan ve Türkiye'nin uluslararası düzenlenen ilk ve tek dijital sanat festivali olan IDAF; çocuk ve gençlik atölyelerine, tiyatrolara, dijital şovlara, robot gösterilerine, panellere, görsel ve işitsel performanslara ev sahipliği yapacak.
TEMA: BAĞLANIYOR
Bu yıl "Connecting" (Bağlanıyor) temasıyla gerçekleştirilecek olan festival; fiziksel ve sanal dünya arasındaki evrimsel ilişkilerin insan iletişimi üzerindeki etkilerini, varoluşun felsefesini ve ontolojik temellerini sorgulayacak. IDAF, teknoloji çağında insan olmanın anlamını yeniden düşünmek için bir fırsat sunarken dijital iletişimden sanal yakınlığa kadar teknolojinin etkileşimlerimizi nasıl şekillendirdiğini ele alarak, merkeziyetsiz bir dünyadaki bağlantılara dair geniş bir bakış açısı sağlayacak. Festival'in bugüne kadar ki sürecini, bu sene yapılacak programları festival direktörü Dr. Nabat Garakhanova anlattı.
ARTIK KÜRESEL ÖLÇEKTE TAKİP EDİLEN BİR FESTİVAL HÂLİNE GELDİ
İstanbul Dijital Sanat Festivali bu yıl beşinci kez gerçekleşiyor. Geriye dönüp baktığınızda, ilk dört yılda hedeflediklerinizi gerçekleştirebildiniz mi?
2021'de yola çıkarken temel hedefimiz, Türkiye'de dijital sanatın görünürlüğünü artırmak, düşünsel ve yaratıcı üretimlerini desteklemekti. Bugün geldiğimiz noktada, İstanbul Dijital Sanat Festivali yalnızca ulusal ölçekte değil, uluslararası bir dijital sanat buluşması olarak konumlandı. İlk yıllarda bu alanı tanıtmakla başlayan süreç, bugün üretim, paylaşım ve eleştiri zemini oluşturan bir kültürel platforma dönüştü. Paris'teki ön gösterimler, Dubai ve Doha'da gerçekleşen iş birlikleriyle IDAF, artık küresel ölçekte takip edilen bir festival hâline geldi.
Bu sene hangi tema ile gerçekleşecek? Neden bu tema?
2025'in teması "Bağlanıyor" (Connecting). Dijitalleşmenin yaşamın tüm katmanlarını dönüştürdüğü bir çağda, bağ kurmak sadece çevrimiçi olmayı değil; kimlik, doğa, kent, toplum ve gerçeklik kavramlarıyla yeni ilişkiler geliştirmeyi ifade ediyor. Bu bağlamda, Şehir/Vatandaş, Sürdürülebilirlik/Ekoloji, Dijital İkiz/Dijital Yerliler, Bilim, İkili/İkili Olmayan, İnovasyon/Yaratıcılık ve Mimari/Taklitçilik gibi alt temalarla bu çok katmanlı ilişki ağlarını sanat üzerinden inceliyoruz. Festival, 11–15 Haziran 2025 tarihleri arasında İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) ve çevresindeki farklı mekânlarda beş gün sürecek.
ÇOCUKLAR VE GENÇLER İÇİN ÖZEL OLARAK TASARLANMIŞ ETKİNLİKLER OLACAK
Ne tür etkinlikler olacak? Özellikle çocuklar ve gençler için düşünülen programlar var mı?
IDAF'25, her yaş grubuna hitap eden geniş bir yelpazeye sahip. Ziyaretçileri dijital tiyatro gösterileri, robotik performanslar, yapay zekâ destekli işler, veri görselleştirme alanları, artırılmış gerçeklik deneyimleri, NFT galerileri, paneller, masterclass'lar ve AV (audio-visual) performanslar bekliyor.
Çocuklar ve gençler için özel olarak tasarlanmış interaktif atölyeler de programda yer alıyor. Örneğin; kendi dijital karakterini yarat, veriyle resim yap, kodla müzik üret, AR oyunları geliştir gibi etkinlikler aracılığıyla genç kuşaklara yaratıcı dijital üretim alanları sunuluyor. Ayrıca her akşam gerçekleşecek DJ setleri ve dijital müzik performansları, genç izleyiciler için festivalin ritmini yükseltiyor.
Festival her yıl önemli isimleri ağırlıyor. Bu sene kimler gelecek?
Bu yıl festivalimize 80'in üzerinde sanatçı katılıyor. Katılımcılar yalnızca Türkiye'den değil; Avrupa, Asya, Orta Doğu ve Kuzey Amerika'dan da geliyor. Ayrıca dijital sanatın en prestijli platformlarından Ars Electronica, Artivive ve Arthouse gibi uluslararası kurumlar bu yıl festival ortağımız olarak İstanbul'da bizimle olacak.
AVİND, İNSAN-MAKİNE İŞ BİRLİĞİNİ DENEYİMLETECEK
Küratörlerinizden biri yine Avind olacak. Avind'e ilgi nasıl?
Festivalin sanatsal vizyonu, IDAF'ın Artistik Direktörü olan Esra Özkan tarafından belirleniyor. Esra Özkan'ın liderliğindeki küratöryel ekip, bu yıl disiplinlerarası düşünceyi ve teknolojik araştırmayı merkeze alarak temayı bütünlüklü biçimde inşa etti. Küratöryel ekipte ayrıca, Türkiye'nin ilk yapay zekâ küratörü olan Avind yer alıyor. Avind, yalnızca bir yazılım değil; dijital küratöryel süreçlere algoritmik analiz ve veri odaklı bakış kazandıran, deneysel ve katılımcı bir sistem olarak işliyor. Katılımcı tercihlerini, mekânsal etkileşimleri ve verisel akışları analiz ederek, küratöryel öneriler sunabiliyor. Bu yıl Avind'in kurguladığı bölüm, yapay zekânın estetik sezgiyle kurduğu ilişkiyi tartışmaya açarak, insan-makine iş birliğinin dijital sanat alanındaki olanaklarını festival ziyaretçilerine deneyimletiyor.
Festivalde birçok etkinlik oluyor... Bunların devamlılığı yıl boyunca sağlanıyor mu, yoksa festivalle mi sınırlı kalıyor?
Festival içeriği, İstanbul'da beş gün boyu yoğun biçimde yaşanıyor; ancak IDAF yıl boyunca farklı biçimlerde yolculuğuna devam ediyor. Özellikle uluslararası iş birlikleri sayesinde, festivalin seçili projeleri yıl içinde Paris, Dubai ve Doha gibi şehirlerde özel sunumlarla tekrar izleyiciyle buluşuyor. Ayrıca dijital arşivimiz ve çevrimiçi içerik platformlarımız sayesinde içerikler yıl boyunca erişilebilir durumda. Eğitim modülleri ve bazı atölyeler ise farklı kurumlarla ortaklaşa sürdürülüyor.
TÜRKİYE'NİN DİJİTAL SANAT ÜRETİMİNİ ULUSLARARASI SAHNEYE TAŞIYOR
Festivalin nihai amacı nedir?
Festivalin en temel amacı; dijital sanatı yalnızca teknolojik bir üretim biçimi olarak değil, çağımızın estetik, felsefi ve toplumsal meselelerini tartışma aracı olarak konumlandırmak. Uluslararası bir buluşma noktalarından biri olan IDAF, sanatçılar, küratörler, düşünürler, araştırmacılar ve izleyiciler arasında kalıcı bağlantılar kurmayı hedefliyor. IDAF'25, bu anlamda sınırları aşan, global düzeyde sanat diyaloğunu besleyen ve Türkiye'nin dijital sanat üretimini uluslararası sahneye taşıyan bir platform olarak öne çıkıyor.
GELENEKSEL ÜZERİNDE YENİDEN DÜŞÜNDÜRÜYOR
Dijital sanatın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz? Geleneksel sanatı tehdit ettiğini düşünenler de var...
Dijital sanat, geleneksel sanata karşı bir duruş değil; onunla birlikte akan, onu dönüştüren ve yeni anlam katmanları açan bir üretim biçimi. Kodla yazılan bir hikâye, algoritmayla işlenen bir görüntü ya da yapay zekâ destekli bir ses tasarımı, klasik estetik yaklaşımlara alternatif sunmaz; onları yeni biçimlerde yeniden düşünmemizi sağlar.
Dijital sanat, bu yönüyle sanatın demokratikleşmesine katkı sunuyor: Katılımı artırıyor, sınırlı izleyici çevresini aşarak çok daha geniş kitlelere ulaşıyor. Aynı zamanda iklim krizi, göç, yapay zekâ etiği gibi çağdaş meselelerle doğrudan temas kurabilen yeni anlatılar geliştiriyor. Biz bu alanı bir tehdit olarak değil, ifade biçimlerinin çeşitlenmesi ve sanatın toplumsallaşması olarak görüyoruz.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
IDAF'25, yalnızca bir festival değil; bağ kurma çağrısı. Teknolojiyle, doğayla, insanla ve düşünceyle yeni bir diyaloğa davettir. İstanbul'dan dünyaya uzanan bu çok katmanlı sanat platformuna herkesi katılmaya davet ediyoruz.