Doğu'nun manevi atmosferi Batı'nın harmonisi ise buluşuyor! Mohammad Motamedi ve Rembrandt Trio CSO Ada Ankara'da

İran müziğinin usta yorumcularından Mohammad Motamedi ile Hollanda'nın önde gelen caz topluluklarından Rembrandt Trio birlikte çıkardıkları İntizar albümleri ile CSO Ada Ankara'ya konuk oluyor. Konser öncesi sorularımızı yanıtlayan sanatçılardan Motamedi bu müzik birlikteliğini şöyle özetledi: “Rembrandt Trio'nun İran müziğine bir merakı vardı. Caz müziğinin o geniş evreni ve özgürlüğü beni etkiledi. Herkes kendi kültüründen bir şeyler getirdi ve İntizar ortaya çıktı. Buradaki eserlerin her biri bir hikâye anlatıyor ve bunlar, Doğu'nun derin manevî atmosferiyle Batı'nın harmoni ve doğaçlama zenginliğini taşıyor.”

MERVE YILMAZ ORUÇ

CSO Ada Ankara, 10 Aralık Salı akşamı müziğin sınırlarını aşan kültürel bir buluşmaya ev sahipliği yapacak. İran müziğinin usta doğaçlama sanatçısı ve klasik Pers vokal geleneğinin büyük yorumcularından Mohammad Motamedi, Hollanda'nın önde gelen caz topluluklarından Rembrandt Trio ile aynı sahneyi paylaşacak. Rembrandt Trio ve Mohammad Motamedi konserde, birlikte imza attıkları yeni albümleri İntizar ile dinleyicileri unutulmaz bir müzik yolculuğu sunacak. Müzikseverleri farklılıkların müzikal birlikteliğine davet eden konser, 20.00'da başlayacak.

Mohammad Motamedi'nin geleneksel Pers müziğindeki etkileyici vokal yeteneği ile Rembrandt Trio'nun cazın temel taşları üzerine inşa ettiği yenilikçi ve yaratıcı müzik anlayışının birleştiği İntizar, farklı kültürlerin ve geleneklerin müzikle nasıl bir araya geldiğini gösterecek. Konser öncesi sorularımızı cevaplayan Mohammad Motamedi ve Rembrandt Trio'dan Tony Overwater ile İntizar'ı ve müziğe bakış açılarını konuştuk.

Mohammad Motamedi: KÜLTÜREL BİRLİKTELİKLE OLUŞAN MANZARA BÜYÜLEYİCİ

Müziğinizi nasıl tanımlarsınız?

Klasik Fars şiirinden ilham alıyorum. Çünkü bu şiirler en evrensel duyguları taşıyor; aşk, özlem, arayış gibi. Ama bunu sadece eskiyi tekrar etmek için yapmıyorum. Her konserde o geleneksel melodilere kendi hislerimi ekliyorum. Ney ve şiirden bir kaç kelime yanyana geldiğinde bu her zaman yeni bir hikâye demektir.

Müzikte kültürel birlikteliğe bakış açınız nasıl?

Müzik, insanlığın ortak dili. İran müziği, caz, opera, Flamenko ya da başka bir tür olsun hepsi aynı temel duygulardan beslenir. Sevgi, acı, umut... Farklı kültürlerden gelen müzisyenlerle çalışmak, bana her melodinin bir nehir gibi olduğunu öğretti. Kaynakları farklı olabilir ama nehirlerin kolları bir yerde birleşir ve yeni bir akış oluşur. Kültürel birliktelik, işte bu nehirlerin birleştiği bir delta gibi. Her biri kendi rengini ve akışını getirir, ama sonunda oluşan manzara bereketli ve büyüleyicidir.

CAZ ÇOK GENİŞ BİR EVREN

Daha önce müziğinizi başka türlerle birleştirdiniz mi?

Evet, İran ve Flamenko'yu birleştiren Qasida projesinde yer aldım. Bu tür projeler, her iki kültürün de kendine özgü renklerini koruyarak yeni bir harmoninin ortaya çıkmasını sağlıyor. Aynı şekilde, Sufi müziği ve Klasik Batı Müziği ile yaptığım çalışmalar da hep bu ortak alanları aramak içindi.

Caz, ilgi duyduğunuz bir tür müydü?

Benim için merak uyandıran ama tanıdık olmayan bir dünya gibiydi. İran müziğinde doğaçlama zaten içsel bir gelenek, bu yüzden cazdaki doğaçlama fikrini anlamak benim için zor olmadı. Rembrandt Trio ile çalışmaya başladığımda, onların doğaçlamadaki özgürlüğü ve farklı kültürlerden gelen armonileri birleştirme şekli, bana cazın ne kadar geniş bir evren sunduğunu gösterdi.

YEPYENİ BİR HİKÂYE ORTAYA ÇIKTI

Rembrandt Trio ve sizin aranızdaki iş birliği nasıl başladı?

Rembrandt Trio ile arkadaşım Tony Overwater aracılığıyla tanıştım. Biraz sohbet ettikten sonra Tony enstrümanını eline aldı. Çalmaya başladığında, enstrümanından yayılan melodinin bana özgürlük hissi verdiğini hissettim. Sanki bir kuş, istediği her yere özgürce uçabiliyor gibiydi. O günden sonra Rambrandt Trio ile her sahneye çıktığımda aynı duyguyu yaşıyorum.

İntizar albümünün ortaya çıkış hikâyesini anlatabilir misiniz?

Tony ve Rembrandt'ın İran müziğiyle ilgili uzun zamandır süren bir merakı vardı. İntizar, doğaçlama bir konser sırasında doğan bir fikirden gelişti. Çocukluğumdan hatırladığım eski bir melodiyi Tony ve Rembrandt ile paylaştım. O melodiye yeni bir düzenleme yaptılar ve albümün ruhu böylece şekillenmeye başladı. Herkes kendi kültüründen bir şeyler getirdi ve sonunda bu farklılıkların birleşiminden yepyeni bir hikâye ortaya çıktı ve bu fikir zamanla şekillendi, İntizar adını aldı.

Albümde İran müziği ve cazın kesişim noktasında yedi parça yer alıyor. Her biri, geleneksel temalar ile çağdaş yorumların bir araya geldiği özgün bir yapıya sahip. Örneğin, albüme adını veren İntizar (Bekleyiş), benim çocukluğumdan hatırladığım melankolik bir melodiden yola çıkılarak Tony Overwater'ın düzenlemeleriyle zenginleşti. Bu parça için Tony, çello sanatçısı Maya Fridman, kemancı Myrthe Helder ve klarnetçi Maarten Ornstein gibi yetenekli müzisyenleri ekibe dâhil ederek özel bir düzenleme yaptı. Şarkının sözleri, yoğunluğu tam anlamıyla albümün ruhunu yansıtıyor. Az Khoune Javanan ise İran halkının umutsuzluk ve acı dolu duygularını yansıtan bir doğaçlama performans. Bu parça, kilise orgu ve çellonun eşliğinde doğaçlama olarak şekillendi. Albümdeki diğer eserler de aynı şekilde. Her biri bir hikâye anlatıyor ve bu hikâyeler, Doğu'nun derin manevi atmosferiyle Batı'nın harmoni ve doğaçlama zenginliğini taşıyor.

NEY BENİM İÇİN BİR SES DEĞİL NEFES

Ney çalıyorsunuz. Bu albümde de ney performansınız var mı?

Bu albümde yok. Ancak ney, benim için bir ses değil, bir nefes... Müziğimin derinliklerinde hep var. Albümde ise, neyim yerine sesimle o boşluğu doldurmayı tercih ettim.

Birlikte Ankara'da sahne alacaksınız. Dinleyiciler bu konserde neler bekleyebilir?

Bir buluşma, bir diyalog olacak. Bize katılan her kişinin, kendi hikâyesini bu müziğin içinde bulacağını düşünüyorum.

Tony Overwater: DOĞU'NUN MÜZİĞİ BİZİM İLHAM KAYNAĞIMIZ

Rembrandt Trio'nun Orta Doğu müziği ilgi alanlarından biri sanıyorum. Bu bölgeye ya da İran müziğine sizi çeken nedir?

Doğru, MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) ülkelerinin müzikleri büyük bir ilham kaynağı. İran müziği, Osmanlı müziği, Arap müziği ve Kuzey Afrika müziği... Hepsi birbirine bağlı bu farklı müzik tarzlarında çokça ilham buluyoruz. İran müzik kültürü oldukça zengin. Dastgâh sistemi, farklı ritimler ve şiirin kullanımı gibi unsurlardan çok şey öğreniyoruz.

Caz ile farklı kültürlerin müziğini harmanlayan birçok sanatçıya rastlıyoruz. Caz, bu tür bir füzyona doğal olarak olanak sağlayan bir tür mü?

Evet... Caz farklı kültürlerin, Afrikalı, Avrupalı, Yerli Amerikalı, daha sonra Güney Amerikalı ve diğer kültürlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bir müzik tarzı. Ancak biz bunu bir harmanlama olarak görmüyoruz. Harmanlama yapıldığında birçok detay ve karakter kaybolur. Biz bunu her tarzın kendi kimliğini ve özelliklerini koruduğu bir melezleşme olarak görüyoruz.

BAŞLANGIÇTA SAF BİR CAZ GRUBU OLARAK KURULDU

Peki sahnede sadece bu birleşimler mi oluyor yoksa salt caz müzik de sunuyor musunuz dinleyicilerinize?

Trio başlangıçta saf bir caz grubu olarak kuruldu. Ancak kısa bir süre sonra Orta Doğu etkisi önemli hale geldi ve Levantasy albümü bunun ilk örneği oldu. Uzun yıllardır üzerinde çalıştığımız birçok farklı müzik türü var. Bazen trio olarak, bazen de bu farklı arka planlardan gelen konuk sanatçılarla sahne alıyoruz. Biz bir trio olarak modern caz, standart caz, özgün besteler, klasik müzik ve erken dönem müzikle ilişkili eserler çalıyoruz.

İntizar albümünüz için tebrik ederim. Bu albümün oluşturulma sürecinde size en çok ne keyif verdi?

Yakın arkadaşımız Mohammad Motamedi ile yakından çalışmak harika bir yolculuktu. Bize getirdiği şarkılar, onun açık görüşlülüğü ve yüksek müzikalitesi büyük bir keyifti. Düzenlemelere keman, çello ve klarnet eklemek de gerçekten muhteşem bir deneyimdi.

ALBÜMÜN MESAJINI DİNLEYİCİLERE BIRAKTIK

Bu albümün küresel müzik sahnesi için bir mesaj taşıdığını düşünüyor musunuz?

Evet, ama bu mesajı bulmak dinleyiciye kalmış. Kendi fikrimizi dayatmak istemiyoruz. Ancak şarkı sözlerinin çevirilerini okurken de keşfedilecek çok şey var.

Albüm için ne tür geri dönüşler aldınız?

Albüm çok iyi karşılandı, İran'da da öyle. İran kültürü, Napolyon'un İran şahına bir piyano hediye etmesinden bu yana piyanoya alışkın. Ayrıca albüm Almanya'da çok saygın bir ödül olan Schallplattenkritik için aday gösterildi.

ERDAL ERZİNCAN İLE ALBÜM GELİYOR

Takip ettiğiniz ya da iş birliği yaptığınız Türk sanatçılar var mı?

Şu anda Erdal Erzincan ile bir albüm üzerinde çalışıyoruz. Elbette diğer büyük Türk sanatçılarla da çalışmayı umuyoruz.

Türkiye'de Ankara'da sahne alacaksınız. Daha önce Türkiye'de konser verdiniz. Buradaki dinleyiciyle nasıl bir bağ kurdunuz?

Türkiye'de birçok kez konser verdik. Buradaki dinleyiciler müzik ve şiir konusunda oldukça bilgili, bu yüzden müziğimizi gerçekten beğeniyorlar. Müziğimiz, kültürlerin birbirine içten bir ilgi duyup birbirinden öğrenmeye istekli olduklarında, güzel dostluklar kurulabileceğini ve birlikte yeni yollar açabileceğimizi gösteriyor.