NECİP FAZIL ŞİİR ÖDÜLÜ SAHİBİ MUSTAFA AYDOĞAN
Bu çok mutluluk verici. Necip Fazıl bizim için örnek şahsiyetti. Bu toplumdaki çoğu insan için de böyleydi. Ama benim için şöyle bir özel tarafı daha vardı. Necip Fazıl dediğimizde sadece bir şair görmüyorduk. Bir düşünce adamı görüyoruz. Düşünce adamı ile şairliğin birleştiği bir şahsiyetti. Bu biz genç şairler olarak zihnimize oturmuş bir şeydi. Yani şiir yazıyorsanız düşünce adamısınızdır. Şiir yazıyorsanız Türkiye'nin ve dünyanın nereye gittiği ile de ilgili olmalısınız. Necip Fazıl'ın bendeki en büyük etkisi budur. Türk milletinin zihnindeki bir takım lekeleri almış bir insan. Biz Tanzimat Fermanı'ndan bu yana zihniyet olarak ciddi bir çürüme içerisine girdik. Bizim yüksek bilincimiz ve ilmimiz çürütülmeye çalışıldı. Bu, dünyanın hedeflediği bir şeydi. Dünya bir toplumu çökertmeye çalışıyordu. Çünkü Türk toplumu dünyanın karşısında İslam'ı, Müslümanlığı temsil ediyor. Büyük fikirlerin ve şiirlerin de buradan çıkması normal. Bu ezilmek ve çürütülmek istendi.
Necip Fazıl'ın yaptığı bu çürütülmeye meydan okumak; 'hayır bu toplumu siz çürütemezsiniz, bu toplumu lekeleyemezsiniz, biz güçlüyüz ve büyüğüz.' 'Yeniden inşa olacağız ve yeniden var olacağız.' Topluma verdiği buydu. Topluma ümit verme zaten ilim adamının ve şairin yaptığı şey budur. Necip Fazıl bu topluma kendi şahsiyetini yeniden hatırlatmış ve umut vermiştir. Bu az bir şey değil. Düşen insanın en fazla ihtiyacı olduğu şey umuttur. Biz toplum olarak düşüyorduk 'hayır siz düşemezsiniz' dedi. Büyük ruh kendini gösterip geri çekilen bir şey değil. Varlığı ve kendini göstermesi dalga dalga sürekli devam eder. Zaten onu büyük kılan şey de budur. Büyüklük bitmeyen bir şeydir. Zamanla dalga dalga her kuşağa yeniden çarpar. Ölmeyen bir şey var, devam eden asıl olan bir şey var. O asıl olanın varlığı onun vesilesi ile geliyor. Hakikat bir vesile ile gelir insana.
ULUSLARARASI KÜLTÜR SANAT ÖDÜLÜ SAHİBİ HASHİM CABRERA
Uluslararası Kültür Sanat Ödülü Hashim Cabrera adına ödül alan Manolya Gürocak: Kültür, sanat birbirleriyle gelişen, ilerleyen bir süreç. Bu anlamda İspanya'da yaşayan bir insanın duygu ve fikir dünyasından istifade ediyor olmak benim için çok heyecan verici.
Kendisi çok kıymetli bir sanatçı olmakla beraber geleneksel olanı modernle beraber yorumlayabilen bir insan. Bu açıdan ben hem okuru hem hayranı hem de kitabının edisyon sürecinde görev alan bir hizmetkarı oldum. Bu benim için çok büyük bir onurdu. Bu ödülü alma görevini bana tevdi etti. Bu gerçekten benim için büyük bir onur. Bugün sahip olduğumuz rahatlıkla yaptığımız şeyleri çok zor zamanlarda ve dönemlerde ustalıkla yapmış.
NECİP FAZIL HİKAYE – ROMAN ÖDÜLÜ SAHİBİ MUKADDER GEMİCİ
Seçici kurulun işinin zor olduğu ortada. Çünkü seçtikleri ismin hem zihin dünyası olarak Necip Fazıl ile örtüşmesi gerekir hem de bir parça çabasının, kavgasının Necip Fazıl ile örtüşmesi gerekir. Ben Necip Fazıl şiirleriyle büyümüş birisiyim. Necip Fazıl'ın hiç şiir yazmadığını varsayalım ama insana büyük bir cesaret veren kuvvet veren bir tarafı var. Bunu kime veriyor. Çok uzun yıllar boyunca ötelenmiş, örselenmiş kalabalıklara sesleniyor. Bugünün bu cesur Türkiye'sinde fikren hâlâ manevi tasarrufu devam ediyor.
NECİP FAZIL İLK ESER ÖDÜLÜ SAHİBİ SAFİYE GÖLBAŞI
Necip Fazıl hem şiir hem hikaye yazanlar için fikir işçileri için bir öğretmen. Aynı zamanda sorumluluk yükleyen bir ödül. Benim için başka bir anlamı da var. Ben daha yolun başındayken onun kitaplarını okuyarak yazarak yaşayacağıma inanmıştım. Onun kitaplarını okuyarak belki ben de yapabilirim ben de böyle kitaplar yazabilirim diyerek yola daha fazla heyecanla çıkmıştım. Bunun için de onunla bir buluşma gerçekleştirecekmiş gibi hissediyorum bu gecede. Bundan ötürü de ayrı bir heyecan duyuyorum.
NECİP FAZIL İLK ESER ÖDÜLÜ SAHİBİ KADİR DANİŞ
Necip Fazıl ile tanıştığımda ortaokulda idim. Önce Çile kitabını okumuştum. Seneler zarfında tekrar tekrar okuduğum bir kitabı oldu. Benim için gurur verici Necip Fazıl adına verilen bir ödülü almak. Necip Fazıl adıyla bir ödül olunca üstümde bir sorumluluk hissediyorum. Yani evvela Müslüman bir adam, aksiyoner bir adam. Kalemini yazmak için değil de belli bir amacı olan birisi. Bu açıdan ben de üstümde bir sorumluluk hissediyorum. Türk milletine ve Türkçe 'ye karşı.