Bir masal diyarı: Frig Vadisi

Kütahya, Afyonkarahisar, Eskişehir üçgeninde 'Küçük Frigya' dağlık yerleşimi olarak tanımlanan Frig Vadisi, Kapadokya benzeri kaya oluşumları, kaya mezarları, kiliseler, sığınma ve barınma amaçlı kayalara oyulan yüzlerce mağarasıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerken, havadan çekilen görüntüleriyle de hayran bırakıyor. Bir masal diyarını andıran bölge, Anadolu'nun ikinci Kapodokyası olmaya aday.

Milattan Önce 900-600 yılları arasında Frigler, daha sonra Romalılar ve Bizanslılar tarafından kullanılan Frig Vadisi'nde, kaya mezarları, kiliseler, sığınma ve barınma amaçlı yapılan mağara kalıntıları bulunuyor. Kütahya, Afyonkarahisar ve Eskişehir il sınırlarında derin vadiler tarafından şekillenen dağlık alan, volkanik tüflerden oluşan jeolojik yapısıyla dikkat çekiyor.

Anadolu'nun ikinci Kapadokyası olarak tanımlanan, Ana tanrıça Kybele'ye adanmış açık hava tapınakları, sunaklar ve kaya mezarları gibi pek çok yapının günümüze kadar ulaşmayı başarabildiği bölge, Roma ve Bizans dönemi kiliseleri, doğal kaleleriyle her yıl yüzlerce ziyaretçi çekiyor.

Frig Vadisi, havadan çekilen görüntüleriyle bir masal diyarını hatırlatıyor. 506 kilometrelik uzun parkuruyla doğa yürüyüşçüleri ve bisikletçilerin ilgisini çeken Frig Yolu, bölgedeki eserleriyle fotoğraf tutkunların son yıllardaki gözdesi konumunda.

Antalyalı profesyonel dağcı ve rehber Cuma Gök, Antalyalı doğaseverler olarak Frig Vadisi'ne sık sık ziyaret gerçekleştirdiklerini belirterek, "Büyük bir medeniyet ve enfes bir coğrafyanın bir arada bulunduğu Frig Vadisi çok turist olmadığı için hala bakir. Hem doğa, hem de çok etkileyici bir tarihle aynı anda baş başa kalabilmenin tadının çıkartabildiğimiz nadir yerlerden biri" dedi.

(DHA)