Beyza Akıncı Kaplan anlattı: İlham kaynağım kainat

Yurt dışında birçok başarıya imza atan ressam Beyza Akıncı Kaplan ile merak edilen kariyer yolcuğunu aksam.com.tr'ye anlattı. Kaplan, “Sanat dünyada ve hayatta kalıcı bir iz bırakabilmemin en ruha dokunan yollarından biridir. Ayrıca bugün sanat olarak icra ettiğimiz tüm dalların temelde insanlık var olduğundan beri olmasında çok ilginç.” dedi.

Kovid-19 sürecinin kendisini de etkilediğini dile getiren Beyza Akıncı Kaplan, "Benim klasik sanatlarda kendime has modernize ederek icra ettiğim stilize tasarım el yazması eserlerim sanatseverlerin çok ilgisini çekiyor. Bir türlü kapanıp konsantre olamadığım için yeni fikir ve tasarımlarımı icra edemiyordum. Bu süreç benim için bu konuda çok verimli bir üretim sürecine dönüştü." şeklinde konuştu.

Sanatçı olarak çıkış noktanız neresi?

İnsanın varoluş amacını sorgulamasına dayalı düşünceleri hissettirecek ve farkındalık yaratabilecek düşünceler üzerinden yola çıkıyorum. Bu söylemimden daha çok bu düşünceleri kalıp gibi kullanarak bir esere başlangıç yapıyorum hissiyatının oluşmasını istemem. Benim istem dışı olarak genel de bu sorgulamalara istinaden bir eserin ilk kıvılcımı başlıyor diyebilirim.

Çünkü her sanatçının ilham aldığı bir obje, bir şehir oluyor...

Benim ilham kaynağım bir obje veya bir şehir olarak değil açıkçası. Daha çok bilinmeyen ve yüzlerce yıldır insanlık ne kadar gelişirse gelişsin bir türlü tam manada her yönü ile vakıf olamadığımız bir gerçek. Kainat...

Sizin ilhamınız nedir?

İnanılmaz ve uçsuz bucaksız bir meçhul olan kainat diyebiliriz. Resimlerimde daha çok uzay hissiyatı ile yansıttığım kâinatın da bilmediğimiz kısımlarını yansıtma şansım bir sanatçı olarak bile sınırlı oluyor belki de. Beni de en çok bu bilinmeyen çekiyor diyebiliriz. Bu bilinmeyenin içinde o nedenle bilinmeyeni boyutlu çiziyorum. Fakat buna istinaden bilineni boyutsuz ve minyatüristik çiziyorum. Böylelikle kâinatın uçsuz bucaksız bilinmeyenine gönderme yapıyorum diyebiliriz.

Bir eseri tamamlamak ne kadar vaktiniz oluyor?

Bu eserin stiline göre değişiyor. İki farklı branşı icra ediyorum. Biri klasik sanatlar diğeri modern sanatlar. Klasik bir eseri icra ederken boyutuna ve bezeme tekniklerine göre çok uzun soluklu olabiliyor. Ortalama bir eser en küçük bir ay ise büyük bir hilye-i Şerif 6,7 ay sürebiliyor. Modern eserlerde durum biraz daha farklı ortalama olarak 2 ila 3 ay sürebiliyor.

Pandemi hayatın birçok alanını olumsuz etkiledi. Peki, sanatçı olarak bu süreç sizi nasıl etkiledi?

Açıkça söylemek gerekirse ilk başta tabi herkes gibi bende dünyanın bu yaşadığı süreçten moral olarak çok negatif etkilendim. Bu tabi bir sanatçıyı icra anlamında çok kötü etkiliyor. Ama insanoğlu her duruma devşirilip uyum sağlamaya uyarlı bir yaradılışta diye düşünüyorum. Ben de bu kriz ortamını hızlıca toparlanarak verimli bir zaman dilimine dönüştürmeye karar verdim. Uzun zamandır benden istenen ve talep edilen yazma eserler konusunda çalışmaya karar verdim.

Benim klasik sanatlarda kendime has modernize ederek icra ettiğim stilize tasarım el yazması eserlerim sanatseverlerin çok ilgisini çekiyor. Bir türlü kapanıp konsantre olamadığım için yeni fikir ve tasarımlarımı icra edemiyordum. Bu süreç benim için bu konuda çok verimli bir üretim sürecine dönüştü. Belki de benim vakit ayıramadığım için icra edemediğim, imkansız gibi olmaya başlayan ama hep nihayete erdirmek istediğim tasarımlarımdan bir kaçını sonuçlandırma fırsatı oldu. Hatta bir eserimde imzanın yanında 2020 karantinada yapılmıştır imzası var. Bu sürecin çok nadir bir zaman dilimi olduğunu düşündüğüm ve öyle kalacağımız umduğum İçin böyle bir küçük detayın kalmasını istedim.

Sanatta sizi çeken ve cazip gelen nedir ?

Sanatın çok özel bir niteliği var ölümsüzlük gibi siz dünyadaki o organik dönüşüm sisteminde toprağa karışıp başka canlılara nüfus ederken eserleriniz sizden bir iz olarak yüzlerce yıl dünyada filen kalabiliyor. Belki gencecik bir insan sizin nakşettiğiniz eseri incelerken karantina imzası detayını fark ettiğinde unutulmuş olan karantina hakkında bilgi sahibi olma merakına bürünecek, bilemeyiz . Belki de eserlerimde anlatmak istediğim hissiyatı anlayıp başka soru işaretlerinin kıvılcımlanmasına sebep olacak.

Sanat dünyada ve hayatta kalıcı bir iz bırakabilmemin en ruha dokunan yollarından biridir. Ayrıca bugün sanat olarak icra ettiğimiz tüm dalların temelde insanlık var olduğundan beri olmasında çok ilginç. Bu konu ele alındığında aslında temel bir ihtiyaç da diyebiliriz. İnsanların ilk çağda bile dans ettiğini, duvarlara resim yaptığını, müzik yaptığını düşünürsek, bu gün var olan çoğu şeyden eski ve köklü...

Peki, bu durum üretkenliğinizi nasıl etkiliyor?

Üretmeye ve kalıcı bir var oluşa olan ilgim diyebiliriz. Neden dünyaya getirildim benim hayattaki misyonu ne hayatta sadece tüketen ve sadece öylece yaşayıp giden bir insan olmak istemiyorum. Ben açıkçası herkesin üstün bir nitelikle yaratıldığını ve bu niteliğin verilme sebebinin de onu insanlık için kullanması olduğunu düşünüyorum. O nedenle bu üretme isteği bu farkındalık ve sorgulama ile çıkıyor. Ya da bende öyle oldu. Tabi bu istek de belki sizin dışa vurulma dürtüsü içindeki iç dünyanızdan geliyordur. Sonuçta iç dünyanızdan dışa yansımak isteyen bir dürtünüz olmasa bu istek ve sorular da olmaya bilir.

Bugün kimin yazdığını bilmediğimiz İtalyanca bir şarkı sözü olan "Bella Ciao" onlarca yıldır dünyadaki tüm direnişlerde tüm insanlığın dilinde. Ya da Picasso'nun Guernica eseri yıllardır Nazi soykırımını anlatan bir başyapıt. İşte sanat böyle büyük bir güç aslında... Yüzlerce yıl dünyada etkisi devam edebilir. Ve bu beni çok çekiyor.

Gelecek projeleriniz neler?

İlk hedefim yurt dışında bir sosyal sorumluluk projesi açmak. Düzenli arkalıklarla bu tarz projeler yapmaya özen gösteriyorum, fakat planladığım son proje pandemi nedeni ile rafa kalkmıştı. Şimdi yeni bir planlama içerisindeyim. Ayrıca yazma ve modern eserlerimin bir arada olduğu bir sergi dizisi yapmak istiyorum farklı konum ve ülkelerde. Ama tabi süreç planlamayı nasıl etkileyecek göreceğiz.

Aslında ben salgının bu konuda beni çok güzel terbiye de ettiğini düşünüyorum. Plan ve projelerin tüm çabalarımıza rağmen olumsuz gidiş hatlarına tahammülsüzlüğümü çok güzel törpüleyip beni terbiye etti.