Ben kimim kim olmalıyım?

Sevim Tekin Gözüaydın, ‘Doğum'un Sırrı' romanında genel itibarıyla salt olay örgüsüne bağımlı kalmadığını hemen belli ediyor.

Kurguyu sanatsal bir bakış açısıyla oluşturmayı öncül amaç edinmiş. İnsan ruhunun dehlizlerine, benliğin gizli kalmış yönlerine neşter vurmaya çalışmasını doğrusu takdirle karşıladım. Kalemini, bir cerrahın bisturisini tuttuğu titizlikle kullanan Sevim Tekin Gözaydın, romanındaki karakterlerin "kim oldukları" ve "kim olmaya çalıştıkları" arasındaki nüansı incelikli bir üslupla aktarmakta oldukça başarılı. Romanda köşe başlarını tutan Demir'in, Asya'nın, Doğu'nun yansıttıkları kişilikler ve benliklerindeki çelişkiler, okurun gözünde canlı biçimde yansıyor.

HEYECAN HİÇ DÜŞMÜYOR

Kitabın, kişiler arasındaki ilişkilere odaklanması yönünden bahsetmekle yetinirsek yazarımıza haksızlık etmiş oluruz. Eserdeki olay örgüsünün heyecanı da güçlü bir anlam katmanı oluşturmuş. Yer yer romantik, bazen gerilimin ön plana çıktığı, heyecan dozunun hiç düşmediği, bir arayış ve sorgulayış romanı okumak isterseniz Gözaydın'ın bu ilk kitabını ıskalamamanızı öneririm.