Avrupa'da Müslüman karşıtlığı kurumsallaştı

‘Fransa'da Göçmen Olmak' kitabının yazarlarından Satı Arık:“11 Eylül sonrası ırkçı partilerin öncülük ettiği kampanya kamuoyunda karşılık bulunca merkez sağ, merkez sol, sivil toplum örgütleri ve medya, Müslüman karşıtlığını benimsedi. İleriki aşamalarda Müslüman karşıtlığı kurumsal kimlik kazanmaya başladı.”

HALE KAPLAN

Fransa'da Göçmen Olmak/ Müslüman Göçmenlerin Trajedisi' Satı Arık ve Ali Gedikoğlu'nun birlikte kaleme aldıkları 'Surların Önünde Göçmenler' kitabının devamı ve göç serisinin ikinci kitabı. Çalışma, hem akademik hem de gözlem ve analiz boyutuyla sahasında önemli bir boşluğu dolduruyor. Aslında tek tek tüm Avrupa ülkeleri için benzer çalışmalar yapılmalı. Kitap bu yönüyle önemli bir örneklik teşkil ediyor.

Fransa'daki Müslümanların sorunlarına odaklanma sebebiniz nedir?

Fransa bizim vatanımız. Birimiz bu topraklarda doğdu, büyüdü; bir diğerimiz 37 yılını yani ömrünün üçte ikisini bu topraklarda geçirdi. Bu kitapta anlatılan her şey biz yaşarken oldu. Terörist saldırılar, saldırılardan sonra yükselen tansiyon, siyasetçilerin ve medyanın kullandığı savaşçı dil ve sonrasında Müslümanların "Nazislamist", "faşislamist" diye damgalanıp terörize edilmesi, hedefe konulması...

ŞEYTANLAŞTIRILAN KAVRAMLAR

Bu bir seri öyle değil mi? Üçüncü halkası ne olacak?

Önümüzdeki dönemlerde Avrupalı Müslümanların ve Türklerin sesini, çığlığını, taleplerini ve çözüm önerilerini başta Avrupa kamuoyu olmak üzere tüm dünya kamuoyuna duyurmaya devam edeceğiz. Muhtemelen 'Şeytanlaştırılan Kavramlar' üçüncü kitabımız olacak. "Cihat", "başörtüsü", "Allahuekber", "siyasal İslam" gibi kavramların nasıl şeytanlaştırılarak Müslüman karşıtlığına dönüştürüldüğünü üçüncü kitapta anlatacağız.

Fransa'da Müslüman göçmen olmak ne demek?

11 Eylül'den sonra sadece ABD'de değil, tüm Avrupa'da köklü depremler yaşandı. Avrupa'da Müslüman düşmanlığı hortladı. Irkçı partilerin öncülük ettiği kampanya kamuoyunda karşılık bulunca merkez sağ, merkez sol, sivil toplum örgütleri ve medya Müslüman karşıtlığını benimsedi. İleriki aşamalarda Müslüman karşıtlığı kurumsal kimlik kazanmaya başladı. Ulusal parlamentolara sunulan Müslüman karşıtı kanun teklifleri kabul gördü.

Satı Arık, medyası olmayan, güç savaşlarının tam ortasında kalan Fransa'daki Müslüman göçmen kitlesinin sesi olmaya çalıştıklarını söylüyor.

BİR DEMOKRASİ KRİZİ

Aslında sadece göçmen sorunu olarak tanımlanamayacak çok daha büyük bir kriz bu öyle değil mi?

Dünyaya model olarak gösterilen Batı demokrasileri, hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan hakları gibi evrensel değerler bu dönemde zehirlendi. Süreç sadece Müslümanlara zarar vermedi, Batı demokrasilerinde de ciddi çatlaklıklar oluştu. Fransa'da çıkarılmak istenen küresel güvenlik yasası, Sarı Yelekliler gösterileri ve olaylarda yaşanan polis şiddeti, insan hakları, hukuk ve demokrasinin sürüklendiği yeri gösteriyor.

DEFİN VE GEZİYE ÇIKMA ZORLUKLARI

En büyük sıkıntıları nedir oradaki göçmenlerin?

Başta laiklik, başörtüsü ve peçe yasağı, cenazelerin defin zorlukları, cezaevlerinde göçmenlerin karşılaştığı sıkıntılar, Müslüman çocukların ebeveynleri ile geziye çıkma yasağı, iltica ve göç yasaları ile sığınmacılara ve Müslümanlara zehir edilen hayat, belgeleriyle yer alıyor bu kitapta. Hem akademik boyutuyla, hem de gözlem ve analiz boyutuyla sahasında ilk olma özelliği taşıyor kitap. Aslında tek tek Avrupa ülkelerinin benzer bir şekilde ele alınarak değerlendirilmesi gerekiyor.

GÜÇ SAVAŞLARI

Biz bu çalışmayla medyası olmayan, güç savaşlarının tam ortasında kalan savunmasız insanların sesi olmaya çalıştık.