Bedir Acar
Van Erciş’ten Türkiye’ye seslenen bir edebiyat dergisi var. Adı Hayal Bilgisi. Derginin öncüsü olan bir de Hayal Kitabevi var. Anadolu’da kendi yağıyla kavrulan, gönüllü çalışanlarıyla bir edebiyat ve muhabbet yuvasına dönüşen dergi ve yayınevinin kurucularından Cihat Albayrak, yayıncılıkta 10. yılını doldurmaları üzerine Erciş’te güzel bir mektup gönderdi ve hayallerine bizleri de ortak etti.
Mektubu birlikte okuyalım:
2011’de Van Erciş’te deprem olduğunda, henüz üçüncü ayında olan bir kitabevi vardı şehirde: Hayal Kitabevi..
Hayal Bilgisi Dergisinin ilk birkaç sayısını çıkarmıştık. Dergileri ve kitaplarımızı koyabileceğimiz, kargolar hazırlayacağımız, muhabbet edebilecğeimiz bir mekana ihtiyaç duyuyorduk. Hayal Kitabevi’ni açtık. Aradan üç ay geçmemişti ki 7.2 şiddetindeki depremi yaşadık. Ne yazık ki depremin ardından burası kapandı. Yıllar sonra İyilik Atölyesi adlı farklı bir mekan açtık. Burada dostlarımızla haftasonları bir araya geliyor, kültürel sanatsal etkinlikler yapıyor, sosyal sorumluluk projelerimiz için bir merkez olarak kullanıyorduk. Burası iki yıl açık kaldı. Sonra onu da kapatmak zorunda kaldık.
Uzun yıllardır içimizde ukde olan, hemen her gün “keşke” dedirten bir hayalimiz vardı. Gerçek anlamda bir kitabevi açmak istiyorduk. Çok kitabevi görmüştük. Bize ait olan, bizim zihnimizdeki şekliyle bir kitabevi açmayı o kadar çok istiyorduk ki şehirde her gezdiğimizde kiralık dükkanlara bakıyorduk. 2019 yılının ortalarında boş bir dükkan bulduk. Tasarladığımı formata çok uygundu. Öncelikle üç okulun arasında bir konumdaydı. Böylelikle çocuklara ve gençlere ulaşmamız çok kolay olacaktı. Karşısında ya da etrafında çok fazla işyeri, dolayısıyla gürültü ve kalabalık da yoktu. Tek katlıydı. Soba ile ısınacaktı. Kiraladık hemen. Kirayı çıkarmak belki zor olacaktı ama biz bütün masrafı cebimizden harcamaya razı olduk.
Çocuklara, gençlere zarar verecek, ahlaki kaygıları olmayan hiçbir kitaba kitabevinde yer vermedik. Tüm kitapları bizzat seçerek sipariş verdik ve kitaplıklarımızı doldurduk. Minik misafirlerimize faydalı olacak zeka oyunlarına, eğitici setlere de yer verdik. Sobamızı kurduk. Duvarlarımızı uzun yıllar boyunca biriktirdiğimiz sanat eserleriyle donattık. Masa ve sandalyelerimizi dizdik. Eski radyolar, daktilolar, fotoğraf makineleri, rafları süsleyen danteller.. Pikap ve plaklarımız, teyp ve kasetlerimiz var. Bilgisayar ve ses sitemimiz de. Yeninin ve eskinin bir arada olduğu bir mekan oldu Hayal Kitabevi.
Mutfağımızı dileyen herkes kullanabiliyor. Pişirmek, servis yapmak dileyen herkesin alabildiği bir sorumluluk. Hemen hemen her gün mutfağımızda yemek pişiyor ve öğle vakitlerinde kitabevinde olanlara ikram ediliyor. Elbette kitabevinin önünden geçen kağıt toplayıcılarına, seyyar satıcılara da. Kediler için mama kaplarımız var. Çok sayıda kedi o kadar alıştı ki buraya, kapta mamak almayınca miyavlayarak bizi uyarıyorlar. Çocuklar geliyor, “kitap okumaya geldim” diyor ve istedikleri kitapları alıp içeride ya da kitabevinin önünde okuyorlar.
Askıda Kitap uygulamamız var. Kitapsever dostlarımız kitap alışverişlerini yaptıkları zaman, para üstünü genelde kitap çeki olarak askıya bırakıyorlar. Kitap almak isteyen ama parası ya hiç olmayan ya da yetmeyen çocuklar ve gençler geldiklerinde askıdaki kitap çeklerini kullanıyor ve kitapları ya ücretsiz ya da indirimli olarak veriyoruz. Bugüne kadar binlerce kitabı bu şekilde ücretsiz verdik.
Son iki bayramda, toplamda 2500 çocuğa kitap ve oyuncaklardan oluşan paketler hediye ettik. Kitabevinde genelde öğretmen arkadaşlarımızla birlikte ekipler kurduk. Nöbetleşe olarak çalıştık ve birlitke temin ettiğimiz malzemeleri birlitke paketledik. Koronavirüsün yoğun olduğu ve sokağa çıkma yasaklarının olduğu Ramazan Bayramında 1000 çocuğa kitap ve oyuncak paketlerini ekibimizle birlikte dağıttık. Dört farklı mahallede yaptığımız dağıtım ile çocuklar bayramı biraz olsun bayram sevinciyle karşıladılar. Bizler ise çocuklardan çok daha mutlu olduk. Kurban Bayramında 1500 civarında paketi bu kez ilçedeki 25 civarında köyde dağıttık. Her bir gönüllümüz nostaljik oyuncaklardan oluşan paketleri çocuklara bulunduğu köyde dağıttı.
Yine Ramazan boyunca onlarca aileye kitapseverler olarak gıda kolisi ve et dağıtımı yaptık. Bu etkinliklerde kitabevimiz organizasyon için bir merkez olarak kullanılıyor. Bir araya geliyor ve bütün işi burada birlikte yapıyoruz.
Sokağa bırakılmış evcil kedileri ya da annesinden ayrı düşmüş yavru kedileri burada sahiplendiriyoruz. Kedi mamalarını paketledik ve kitabevimize gelenlere vermeye başladık, sokak kedilerinin karnını doyurmak için bie gönüllü ekibimiz oluştu.
Zaman zaman sosyal medya hesaplarımızda yarışmalar düzenliyor, kitaplarla ilgili sorular soruyor, ödüller veriyoruz. Ülkemizin dört bir yanında yapılan güzel işleri yine bur hesaplarda paylaşarak iyilikleri çoğaltılması için insanlara fikirler vermeye, ilham olmaya gayret ediyoruz.
El emeği ile güzellikler üreten insanlardan, özellikle de kadınlardan ürettikleri malzemeleri satın alıyor ve kitabevimizde ya satıyor ya da kitaplarla birlitke hediye ediyoruz. Kitabevimizin bir duvarını tamamen kitap sayfalarıyla kapladık. İnsanlar burada fotoğraflar çektiriyor. Okulu bitirdikten sonrak itabı hayatından çıkarmış pek çok kişinin gündemine sokmak istiyoruz kitapları.
Çay, kahve, yemek, kurabiye; kitabevinde yenilecek ya da içilecek ne var ise tamamı ücretsiz. Bedelini ödemek isteyen çok oluyor. Kabuş etmiyoruz. Bedelini muhabbetle ödetiyoruz : ) Onlar da bir daha geldiklerinde ellerinde bir paket çay ya da şeker ile geliyorlar. Sobamız kuzine. Fırınında patates,
Üstünde kestane pişiriyoruz. Bir gün bir dostumuz bir çuval patates ile geldi. Herkese ikram ediyorsunuz, olmaz böyle dedi.
Tarık Tufan’ı davet ettik. Geldi. Çok heyecanlı ve tedirgindik. Söyleşi ve imza için bir kitle toplayıp toplayamayacağımızı merak ediyorduk. 15 dakikada tüm kitapları tükendi. Müthiş bir ilgi gösterdi Erciş halkı.
Sonraki süreçte koronavirüs nedeniyle bu tür buluşmalar yapamadık. Ama farklı güzellikler de oldu. Kitabevinde 30 civarında kitapsever ile bir okuma grubu oluşturduk. Ayda bir kitap okuyup değerlendirmeye başladık. İtalyan yazar Paola Peretti’nin Kiraz Ağacı ile Aramızdaki Mesefa adlı kitabını okumuştuk. İletişim kurduk. Paola, İtalya’dan bir video çekerek bize gönderdi ve kitabevimize ve kitapsever dostlarımıza çok güzel bir sürpriz yaptı.
Koronavirüsten önceki süreçte farklı okullardan sınıfları kitabevimizde ağırladık. Okul öncesi, ilk ve ortaokul seviyesindeki öğrenciler ile atölye çalışmaları yaptık, onlara ikramda bulunduk. Öğretmenlerimizin işbirliği ile mekanımız hiçbir gün boş kalmadı ve yaşayan bir alaan dönüştü.
Özel vatandaşlarımızı da kitabevimizde ağırladık ve sevdikleri yemekleri ikram ettik.
Okuma kültürünün yaygınlaştırılması için özellikel sosyal medyada büyük çaba sarf ettik. Babalar gününde, esnafımız henüz kepenklerini açmamışken, kapılarının altından kitaplar attık dükkanlarına. Şehrin dört bir yanına, babalarla ilgili güzel sözlerin, kitaplardan alıntıların olduğu yüzlerce afiş astık.
Sağlık çalışanlarımız için 200’den fazla hediye paketi hazırladık ve sağlık kurum ve kuruluşlarını bizzat gezerek dağıtım yaptık.
Paylaşım Kutusu oluşturduk. Gıda, kıyafet, kırtasiye vb. fazla malzemeleri olanlar getirip bıraktılar ya da imkanı olanlar satın alıp bıraktı. Başka dostlarımız tanıdıkları ihtiyaç sahipleri ya da öğretmenlerimiz öğrencileri için aldılar bu malzemeleri.
Biz iki öğretmen kardeş olarak bu hayali gerçekleştirdik. Emekli olan babamız işletmesini yapıyor ve tam zamanlı olarak kitabeviyle ilgileniyor. Eşlerimiz de yine kitabevini bir ticarethane değil, yaşayan bir mekan kılmak için emek veriyor. İyileştirmek, güzelleştirmek, onarmak, taş üstüne taş koymak, gönüller yapmak için imkanlarımızı sonuna kadar kullanarak, vaktimizi uykumuzdan çalıp harcayarak elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Hayal Kitabevi, şimdi 10. yılını doldurmakta olan Hayal Bilgisi Dergisinin de merkezi durumunda. Biz, bu hayali gerçekleştirebildiğimiz için Allah’a şükrediyoruz. Her şehrin bir Hayal Kitabevi olsa keşke