GÜLCAN TEZCAN
Programın açılışında konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Alev Alatlı, Türkiye merkezli düşünceleriyle dünya nöbeti tutan, kelimenin tam anlamıyla bir hakikatperverdi. Hep hayırdan yana tavır almanın önemine inandı. O nedenle parlayan hilalden yana bir entelektüel oldu. O nedenle haklı Filistin davasının yılmaz savunucularından biri oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın küresel adalet ve hakikat mücadelesine destek verdi" dedi.
"Biz bugün tabiri caizse dünyayla vuruşa vuruşa büyük gayretle zincirlerimizi kırma mücadelesi içerisindeyiz." diyen Altun, "Bugün Alev Alatlı'nın 'Düz akılla anlaşılmaz, pergele cetvele gelmez', 'kendine has bir kimliği vardır' dediği Türkiye, gerçekten dünyada modern dünya tarihinde ön açıcı, örnek teşkil edici tarzda özgürleşme, büyüme, bilinçlenme ve varoluş mücadelesi veriyor." ifadelerini kullandı.
Alatlı'nın bu şerefli varoluş mücadelesinin entellektüel mimarlarından biri olduğuna değinen Altun, bir kamusal entelektüel, kültür işçisi, kültür eleştirmeni, sanatçı ve eğitim neferi olarak bu mücadeleye katkı verdiğini söyledi.
Alev Alatlı'nın güneşin battığı diyarlardan doğduğu diyarlara, aydınlanma kutbundan merhamet kutbuna hicret etmeye çalışan, hakikati arayan bir entelektüel olduğuna dikkati çeken Altun, "Onun gözünde hakikat, krizlerden krizlere savrulduğumuz bu adaletsiz dünyada korunması gereken en önemli değerdir. Milletimizin hakikat ile takat arasında bir mücadele verdiğini söyler ve hakikat ile takat arasındaki, milletimizin bu mücadelesinde milletimize omuz verir, milletimiz için dertlenirdi." dedi.
Alev Alatlı düşüncesinde, fikriyatında tutunabileceğimiz çok önemli değerlerden birinin umut olduğuna vurgu yapan Altun, "Alatlı, ne olursa olsun umudu diri tutmuş, cesur davranmış, cesaretlendirmiştir. Topluma, millete adeta 'Konuşmaya cüret et, artık sıra sende.' demiştir. 'Bize farklı kanallardan, farklı yol ve yöntemlerle dayatılan başka çare yok' pasifizmine karşı çıkmıştır." şeklinde konuştu.
YENİ BİR BİLGİ TELAKKİSİ İNŞA ETMEK İÇİN ÇALIŞTI
Postmodern faşizmin elindeki bilgi tekelini 20 yıl içerisinde kırabileceğimizi söyleyen ve bunun için yepyeni bilgi telakkisine ihtiyacımız olduğuna dikkat çeken Alatlı'nın bu bilgi telakkisini inşa etmek için çok yoğun şekilde çalıştığını hatırlatan Altun, bu çerçevede bir eğitim neferi, kültür işçisi olarak Kapadokya Üniversitesi'ni kurduğunun altını çizdi.
TAM ANLAMIYLA HAKİKATPERVERDİ
Bir sosyolog olarak Alev Alatlı'nın romanlarından Türkiye toplumuna dair çok şey öğrendiğini ifade eden Altun, "Türkiye toplumunu çok iyi okuyan, soruları sipariş sorular olmadığı için gerçek soruları olduğu için gerçek, hakiki cevaplar üretebilen bir isimdi, sanatçıydı. Toplumun aktörlerini, kurumlarını, süreçlerini çok iyi okudu. Alev Alatlı, Türkiye merkezli düşünceleriyle dünya nöbeti tutan, kelimenin tam anlamıyla bir hakikatperverdi. Hep hayırdan yana tavır almanın önemine inandı. O nedenle parlayan hilalden yana bir entelektüel oldu. O nedenle haklı Filistin davasının yılmaz savunucularından biri oldu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın küresel adalet ve hakikat mücadelesine destek verdi." dedi.
Sempozyuma, Alatlı'nın kızı, aynı zamanda Alev Alatlı Eğitim ve Sağlık Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Funda Firuz Aktan ile Alatlı'nın damadı Kaan Aktan, Eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nabi Avcı, AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler başta olmak üzere yazarlar, akademisyenler ve davetliler katıldı.
Üç oturumdan oluşan sempozyumun "Tanıklıklar-Hatıralar ve Düşünceler" başlıklı ilk bölümünde Nabi Avcı, Süleyman Seyfi Öğün ve Cevat Özkaya Alev Alatlı'yla dostluklarını, O'nun entelektüel kimliğini ve Türkiye derdini anlattılar.
"HAYATI KARMAŞA VE DÜZENİN DANSI OLARAK GÖRÜRDÜ"
Alatlı'nın nasihatlarını hatırlatan kızı, aynı zamanda Alev Alatlı Eğitim ve Sağlık Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Funda Firuz Aktan, "Annem, 21. yüzyılın hercümerci içinde haysiyetimizden ödün vermeden yaşaya kalmanın yolunu bulmamız, Aziz Türkiye'yi sahiplenmemiz gerek der ve bizleri Türkiye'ye sahip çıkmaya davet ederdi. Bu yolda inancımızı ve güvenimizi kaybedip karamsarlığa düştüğümüz anlarda ışığa ulaşacağımıza dair olan sarsılmaz inancıyla bize daima güven verir. Çözüme ulaşan yolu aramaya ve inançla mücadele etmeye devam etmemizi isterdi. Kendisi de hiç yorulmadan bu mücadeleyi sürdürdü. Kendi deyimiyle dünyanın nöbetini tuttu. Kaytarmadı, kaytarmaya asla müsamaha etmedi. Ben annemi tatile giderken hiç görmedim. Ömrümüzün içerisinde birlikte hiç tatil yapmadık annemle. Hayatı karmaşa ile düzenin bir dansı olarak görürdü. Karmaşanın ve karanlığın hüküm sürdüğü dönemlerden yabancılaşmadan birbirimize kenetlenerek, birbirimizin bilgi ve birikimlerinden, tecrübelerinden istifade ederek çıkabileceğimizi söylerdi." şeklinde konuştu.
Eski Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Nabi Avcı da "Alev Alatlı benim için kendisine hiç ön yargısız, tedbirsiz bir biçimde 'o öyle değil' diyebileceğim bir dosttu. Ve tersinden de o da size 'Hayır, o öyle değil' diyebilirdi ve bunu kişisel bir münakaşa mevzusu olarak değil hakikat arayışının tabii bir sorusu olarak sorduğunu veya dediğini anlardınız." sözleriyle anlattı Alatlı'yı. "İyi bir romancı olabilmek onun açısından fikirlerini daha iyi ifade edebilmenin bir aracıydı." diyen Cevat Özkaya ise konuşmasında birlikte yaptıkları yayın çalışmalarından da söz etti.