AA
Antalya'nın Serik ilçesi Belkıs Mahallesi'ndeki Aspendos Antik Kenti'nin tarihi ve yaşam izleri yaklaşık 6 bin yıl öncesine dayanıyor.
Bugüne kadar ayakta kalmış ender antik tiyatrolardan birine ve su kemelerine sahip kent, yer yer sur duvarlarıyla çevrili tepe üzerindeki agorası, anıtsal çeşmesi, tapınağı, stadyumu, meclis binası ve Roma bazilikası gibi anıtsal yapılarıyla asırlara meydan okuyor.
Antik kentte ilk kez 2008'de yüzey araştırması olarak başlayan çalışmalar, 2022'den bu yana Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Bilgin başkanlığında sürdürülüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca bu yıl "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında alınan ve çalışmaların yoğunlaştığı antik kentte, agora alanındaki iki katlı dükkanlardan birinde Roma dönemine ait, yaklaşık 2 bin yıllık Zeus ve Afrodit heykelleri bulundu.
Aspendos Kazı Başkan Yardımcısı arkeolog Hüseyin Tolga Candur, AA muhabirine, antik kentte yürütülen son çalışmalarla bölgede 6 bin yıl öncesine kadar yaşam izlerine rastladıklarını söyledi.
Aspendos'un tiyatrosu ve su kemerleriyle Türkiye'nin en çok bilinen ve turist ağırlayan ören yerlerinden olduğunu belirten Candur, "Kentin esas büyük yapıları akrapolis alanında yer alıyor ve bu maalesef çok az biliniyor. Yukarı ve aşağı şehir olarak genişleyen kentin hemen yanından günümüzdeki adıyla Köprüçay geçiyor ve Akdeniz'e dökülüyor. Bu da aslında Aspendos'a bir liman kenti özelliği kazandırıyor. Aspendos'ta 2011'den bu yana arkeolojik kazı çalışmaları sürüyor." diye konuştu.
Candur, kazı çalışmalarında yeni bulgulara ulaşmanın kendilerini heyecanlandırdığını vurguladı.
Bir süredir agoranın batısında yer alan, 15 dükkan ve depolama alanlarından oluşan iki katlı dükkan/stoa kompleksinde çalıştıklarını anlatan Candur, şöyle konuştu:
"Bu alandaki 14. dükkanda yürütülen çalışmalarda bir sürprizle karşılaştık. Bu sürpriz bize Roma döneminde alanın bir heykel işleme bölümünün olabileceğini gösterdi. Kazılarda o döneme ait bir tezgahın yanında önce antik Yunan baş tanrısı Zeus'a ait bir heykel bulduk. Bu heykel bir büst şeklinde yapılmış. Baş kısmı sağlam, karın kısmında bir kas katlanması görüyoruz. Bu da onun tahta oturarak betimlemiş olabileceğini gösteriyor. Fakat alt bölümü kesilmiş ve daha sonra ikinci bir kullanıma tabi tutulmuş. Diğer heykelimiz ise aşk ve güzellik tanrıçası, Roma'daki adıyla 'Venüs' isimli Afrodit'e ait. Elinde paltosunu tutar vaziyette yarı giyimli ve ayakta betimlenen Afrodit'in hemen yanına yaslı, imparatorluk zırhı giymiş bir destek aparatı bulunuyor. Heykeller yaklaşık 50 santimetre yüksekliğinde. Bu zarif işçilikli heykellerin çeşitli özelliklerine bakıldığında Roma İmparatorluk Dönemi'nin erken safhasında yontulmuş olmalılar. Bu bulgular, öncesinde ulaştığımız arkeolojik materyallerle desteklenmektedir."
Candur, heykellerin belgelenme, temizlik ve restorasyon çalışmalarının ardından Antalya Müzesine teslim edileceğini bildirdi.
Dükkan kompleksindeki diğer alanlarda çalışmaların sürdüğünü belirten Candur, "Sırasıyla bütün dükkanların bu sene içerisinde kazılarının tamamlanması bekleniyor. Burada ve diğer alanlarda büyük sürprizlerle karşılaşacağımızı düşünüyoruz. Belki ilerleyen zamanlarda daha farklı sürprizlerle, mimari yeniliklerle karşılaşabiliriz." dedi.
Candur, "Bakanlığımızın verdiği desteklerle çalışmalarımız kayda değer bir tempoya ulaştı. Önümüzdeki süreçte işçi sayımızı da artırmayı düşünüyoruz. Bu desteklerin sürmesi halinde belki de Aspendos'un 10-15 yılda yapılan kazılarını çok daha kısa sürede yapmayı planlıyoruz." ifadelerini kullandı.