Dünyanın 'kayıp yıl' olarak nitelendirdiği 2020'yi 21,8 milyar dolar ihracatla kapatan yapı malzemeleri sektörü istikrarlı büyümesini ihracat pazarlarını genişleterek sürdürme hedefinde. Bu yılın hedefi, 21,8 milyar dolar ihracat rakamını aşarak dünya ihracat sıralamasında ilk 10 arasına girebilmek. Türk Yapı Malzemeleri Sektör Komite Başkanı Serdar Urfalılar'a göre bu hedefe ulaşmanın yolu yeni ihracat pazarlarını keşfetmekten geçiyor.
KUZEYDE ETKİNİZ
Serdar Urfalılar, "Sektör olarak Sahra Altı Afrika'ya odaklanmaya başladık. Türk yapı malzemeleri sektörü uzun süreden beri Kuzey Afrika'da etkin bir şekilde yer alıyor. Özellikle Libya'da büyük başarılara imza atarak bu ülkeyi bölge için bir üs gibi kullanıyorduk ve ürünlerimiz buradan Sahra Altı Afrika'ya yayılmaktaydı. Ancak son yıllarda bölgedeki üzücü olaylar sebebiyle buradaki ihracatımız sekteye uğradı" dedi. Urfalılar "Nisanda Kenya ve Uganda'yı temel alan bir Doğu Afrika webinarı düzenledik. Hemen ardından Senegal ve Gana özelinde Batı Afrika'yı temel alan bir webinar düzenledik. Son olarak ise Cezayir'e bir webinar düzenledik. 10 Türk firmamız 97 yerel firmayla toplam 102 görüşme gerçekleştirdi. Bu heyetle birlikte Doğu Afrika'nın giriş kapısı Kenya'ya olan ihracatımızı artırıp bölgede daha aktif bir şekilde yer alacağımıza inancım tamdır" diye konuştu.
LOJİSTİK SORUNU DEVAM EDİYOR
Urfalılar, "Lojistik konusunda pandeminin geçmesini beklemekten daha etkili bir çözüm zor. Çünkü sorun boş konteyner ve gemi hattı bulabilmekte. Önlemler sebebiyle gemiler boşaltım öncesi limanda bekliyor ve zaman kaybı oluyor, bunun üstüne işçi sayısının azaltılması eklenince konteynerlerin boşaltılıp geri dönmesi çok uzun zaman alıyor" dedi.
'YEŞİL MUTABAKAT BİZİM İÇİN FIRSAT'
Avrupa'nın Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olduğunun altını çizen Serdar Urfalılar "Yeşil Mutabakat ve karbon vergisi bizi ve ihracatımızı doğrudan etkileyen bir süreç. Birçok rekabet ettiğimiz devletin aksine bizim enerji kaynaklarımız büyük oranda ithal fosil yakıtlardan oluşuyor. Yani aslında kaybedeceğimiz çok da bir şey yok dönüşüm sürecinde. Çin ve Hindistan gibi devletlerin ise dönüşümleri daha sancılı olacak. Konumumuzun da verdiği avantajla rakiplerden daha önce avantajlı konuma geçeceğiz" şeklinde konuştu.