Yaş meyve ve sebze ürünleri içinde ihracata en fazla bağımlı olan ürün gurubunun narenciye olduğunu, 2014 yılında yaklaşık 3.8 milyon ton olan Türkiye narenciye üretiminin, 1 milyon 585 bin tonunun ihraç edildiğini belirten Abdullah Özdemir, ihracat oranının yüzde 40'ın üzerinde olduğunu, ülkede üretilen hiçbir tarımsal ürünün ihracata bu ölçüde bağımlı olmadığını kaydetti. Yapılan narenciye ihracatının üçte birinin gittiği Rusya'nın en önemli pazar durumunda olduğuna dikkat çeken Özdemir, "Türkiye-Rusya arasındaki ilişkilerin gerginleşmesinden en çok etkilenecek sektörlerin başında narenciye sektörü gelmektedir. Narenciye ihracatında yaşanacak sıkıntılar, başta sayıları on binlerle ifade edilen üreticilerimiz olmak üzere sektörün tüm bileşenlerini zor durumda bırakacaktır" dedi.
NARENCİYE GERİ DÖNÜYOR
Narenciye sektörünün geçen yıl Rusya'daki ekonomik kriz ve rublenin aşırı değer kaybından dolayı ağır bir darbe yediğini hatırlatan Özdemir şöyle devam etti:
"Bu yıla ihracatçılarımız 'yaraları sarma yılı' olarak bakıyorlardı. Ancak iki ülke arasındaki ilişkilerdeki gerilim ve Rusya'nın Türk ürünlerine karşı kısıtlayıcı ve engelleyici bazı önlemler almaya başlaması ihracatçılarımızı derin bir endişeye sevk etmiştir. Hali hazırda Rusya'ya gönderilen ve gümrük kapılarında bekletilen ürünlerin akıbetinin ne olacağı bilinmemektedir. Gümrük kapılarında bekleyen yaş meyve-sebze miktarının 30 bin ton dolayında olduğu söylenmektedir. Bunun 20 bin tonu narenciyedir. Ayrıca, Rus limanlarına ulaşmamış narenciye yüklü gemiler geri çevrilmektedir. Bu gemilerdeki narenciye miktarı ise çok daha fazladır. Geri çevrilen gemilerden bazıları Mersin Limanı'na gelmiş, ürün sahibi firmalar bu ürünleri depolarına taşımaya başlamışlardır."
İNDİRİMLİ TARİFE UYGULANABİLİR
Mersin Liman İşletmesi'nin Rusya'dan geri çevrilen bu gemilere indirimli ücret tarifesi uygulayabileceğini hatırlatan Özdemir alınması gereken önlemler konusunda ise şu uyarılarda bulundu:
"Gerek Rus Gümrüğünde bekleyen, gerekse geri çevrilen narenciye ürünleri çürüyerek ekonomik değerini kaybetme riski ile karşı karşıyadır. Yeni hükümetimizden beklentimiz, öncelikle gümrük kapılarından geri çevrilen narenciye ürünlerinin kamu tarafından satın alınarak, okullardaki öğrencilere ve narenciye ürünlerine ulaşmakta zorluk çeken ihtiyaç sahiplerine dağıtılması, askeriye, öğrenci yurtları ve kamuya ait yemekhanelerde değerlendirilmesidir. Ayrıca, depolarda ihraç edilmeyi, bahçelerde ise hasat edilmeyi bekleyen ürünlere yönelik yeni pazar arayışlarına başlanmalıdır. Bu ürünlerin ihraç edilebilmesi için ilave destekler sağlanmalıdır. Bu ve benzeri önlemlerin alınması halinde, narenciye ihracat sezonu çok büyük bir sıkıntı olmadan tamamlanabilir." (DHA)