‘İnsanlar dayanıklı evlerine güvenle erişmek istiyor'

Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı ve Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Yaşar depremin ülkemiz için bir beka sorunu olduğunu söyledi. Yaşar “Bu noktada kentsel dönüşüm çok önemli ve sigortalı olması gerekiyor. Bunu da Bina Tamamlama Sigortası sayesinde yapmamız gerekiyor. İnsanlar güvenli evlerine güvenle erişmek istiyorlar” dedi.

AKŞAM GAZETESİ

Depremin ülkemizin en önemli sorunu olduğunu kaydeden Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, "Depremin bir beka problemi olduğunu düşünmeliyiz. Hele ki 11 ilde yaşanan depremin Marmara'da yaşanırsa, olabilecekleri düşünmek istemiyorum. Dolayısıyla bizim bir an önce depremi öncelikli konu halinde ilerletmemiz lazım. Bunu ilerletebilmemiz için de kentsel dönüşüm en önemli konu. Kentsel dönüşümdeki sorunları çözebilecek konunun başında da Bina Tamamlama Sigortası var. İnsanlar güvenli evlerine güvenle erişmek istiyorlar. Neden güvenle erişmek istiyorlar? Çünkü yaşanmış problemler var" dedi. Ahmet Yaşar, kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalar yapıldığını, ancak bu konuda gelişmenin hızlı olmadığını ifade ederek, "Evini kentsel dönüşüme vereceklerin birtakım kaygıları var. Vatandaş, güvenli evlerde oturmak istiyorum ama güvenle oturmak istiyorum diyor. Evi dönüştürmek için verdiğinde teslim alıp alamama konusunda endişe duyuyor. Bunun en önemli çözümü Bina Tamamlama Sigortası. Yani depremin çözümü kentsel dönüşüm, kentsel dönüşümün çözümü de Bina Tamamlama Sigortası" dedi.

'VERGİDE ADALET İSTİYORUZ'

1 buçuk milyondan fazla evin hızla dönüşmesi gerektiğinin altını çizen Yaşar, "Bugün İBB yaptığı hızlı taramalarda evlerin %35'inin derhal yıkılması gerektiği tespitini yaptı. Dolayısıyla 600 binden fazla hemen yıkılıp yapılması gereken konut var. Belki yerinde güçlendirme konusunu da gündeme almamız lazım. Ama en önemli konu kentsel dönüşüm. Biz de kentsel dönüşümde sektör olarak özellikle grup olarak çok ciddi hazırlıklarımızı yaptık. Sadece Bina Tamamlama Sigortası ile değil, gayrimenkul ve inşaat şirketlerimizin de içerisinde olduğu bu dönüşüm sürecini desteklemek istiyoruz. Orada şöyle bir problemimiz var: Bizim de müteahhitlerimizden aldığımız birtakım teminatlar var. Burada vergi ve harç istisnalarına ihtiyacımız var. Kefalet sigortası, bankaların da faaliyetinde olan teminat mektubuna eşdeğer bir sigorta türü. Bankalar burada vergi ve harç istisnalarına sahipler, ancak sigorta şirketleri değil. Bu yüzden vergide adalet istiyoruz. Şu anda verginin yarattığı maliyetten dolayı işlemler bankaya kayıyor. Aynı düzenlemenin sektörümüzde de faaliyete geçmesi için ciddi bir çaba içerisindeyiz" dedi. Yaşar, müteahhitin bankadan teminat mektubu alması ile sigorta yaptırması arasında bir maliyet farkı oluştuğuna da dikkat çekerek, "Vergi ve harçları, bankadan mektup aldıklarında ödemiyorlar. İpotek verirken bankaya, bunlar zaten istisna. Projelerde teminat oranı yüzde 6. Bir projenin yüzde 6'sının teminat altında olmasının ne orada konut alıcısına, ne hak sahibine ne de müteahhite bir faydası var. Projenin %100'ünün sigortalanması lazım ki biz hem bu güvenirliği sağlayalım, hem konut alıcılarının, hem o projeye finansman sağlayanların haklarını koruyabilelim ve güvenli evlerimize ulaşabilelim" diye konuştu.