Emekli mühendis 498 çeşit probiyotik turşu hazırlıyor

Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde emekli kimya mühendisi Mustafa Koca, karaca ağaç, horoz ibiği kökü, söğüt kabuğu, aspir, hindiba ve laden gülü gibi ürünlerden 498 çeşit ''probiyotik turşu'' hazırlıyor.

1

Emekli olduktan sonra Dinar'a yerleşen 62 yaşındaki Mustafa Koca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünden mezun olduğunu söyledi. Emekliliğinin ardından sağlıklı gıda tüketimi konusunda bir şeyler yapmayı düşündüğünü anlatan Koca, "probiyotik turşu" üretmeye karar verdiğini belirtti. Probiyotiklerin, vücuda faydalı bakteriler olduğunu belirten Koca, "Tükettiğimiz besinlerin sindiriminde yüzde 70'den daha fazla faydalı bakterilerden yararlanırız. Aldığımız besinlerde probiyotik yoksa vücudumuza yeteri kadar faydası olmaz. İşte bu gerçekten hareketle probiyotik turşu üretmeye başladım." dedi.

'TÜM DÜNYA BİZİ DUYACAK'

Anadolu mutfağında asırlardır çok çeşitli turşu türlerinin tüketildiğini vurgulayan Koca, şöyle devam etti:

"Ordulu bir üreticimiz 121 çeşit turşu üretiyor. Şu anda ben 498 çeşit turşu üretimi yapıyorum. Bizim turşularımızın farkı, her bitkiyi kendi mayasıyla mayalamamızdır. Yakın bir zamanda Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek için başvuruda bulunacağım. Tüm dünya bizi duyacak. Sadece Dinar gibi küçük ve florası dar bir yerde bu kadar sayıda turşuyu elde ettim. Dilerim, bu yaptığım çalışmalarla insanların gündemine yeni girmeye başlayan probiyotik kavramı daha fazla hafızada kalır ve insanlar sağlıklı yaşam için probiyotiklere daha çok dikkat ederler."

Koca, turşu kurarken besinlerin faydalı bakterilerini de muhafaza ettiklerini dile getirerek, "Çok enteresan turşularımız var. Mesela karaca ağaç turşusu var. Arpa ve yulaf gibi tahılların uç kısmında yer alan yumuşak dokuyu toplayarak turşu yaptım. B vitamini bakımdan oldukça zengin bir turşu oldu. Övünerek söyleyebilirim ki turşularımızda hemen her vitamin var. Mesela yeni gündeme gelmeye başlayan K2 vitamini bizim ürünlerimizde yer alıyor. Turşu çeşitlerim arasında horoz ibiği kökü, söğüt kabuğu, çiriş, ışkın, goji berry, aspir, hindiba ve laden gülü turşusu ilk aklıma gelenlerinden." diye konuştu.

Beslenmeyle ilgili birçok yanlışın yapıldığına dikkati çeken Koca, turşu yapımında kullanılabilen Çin tuzu, monosodyum glutamat ve bazı kimyasalların sağlığa zararlı olduğuna işaret etti. Koca, şu ifadeleri kullandı:

"Bizlere çocukken öğretilen, 'Asla yıkamadan bir şey yemeyin' olur. Yıkayalım fakat bir meyve veya sebzeyi yıkadığımızda üzerindeki probiyotikleri de yıkamış oluruz. Meyveyi yıkadıktan hemen sonra tüketirsek bize çok faydası olmaz. Onun için meyveleri yıkayınca en az 1-2 saat dinlendirdikten sonra tüketilmesi daha iyi olur. Besinleri 3 şekilde tüketirsek daha çok faydalı olur. Taze tüketmek, kurusunu tüketmek ve turşu olarak tüketmek. Onun dışında özellikle 60 derece sıcaklığı geçince besin değerleri kaybolur. Böyle tüketirsek sadece mineral ve enerji desteği alırız." (AA)