1
Kastamonu’da 29 yaşındaki 1 çocuk annesi Goncagül Keloğlu, kocasının evde hobi olarak kurduğu atölyede ilk önce yanında çırak olarak çalışmaya başladı. Amatör olarak yaptığı el emeği göz nuru ürünleri, sosyal medya üzerinden pazarlamaya başladı. Bir süre sonra ürünlerinin beğenilmesinin ardından iş kurmak isteyen girişimcilere yönelik Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nca (KOSGEB) düzenlenen uygulamalı girişimcilik eğitimine katılan ve kursu başarıyla tamamlayan Goncagül Keloğlu, KOSGEB’den aldığı teşvik ile marangoz atölyesi açtı. 1 yıl önce amatör olarak yaptığı ürünleri sosyal medya aracılığıyla satmaya çalışan Goncagül Keloğlu, şuanda aldığı siparişlerle el emeği göz nuru ürünlerini Dünyaya pazarlamaya başladı.
"ATANAMAYINCA AHŞAP ÜRÜNLERİNE YÖNELDİ"
Eşinin de desteği ile ilk etapta 3 metrekarelik büfeden bozma küçük bir iş yerinde ahşaptan ürünler yapabilecekleri iş yeri kiraladı. 3 ay boyunca eşinin yanında eğitim alan Goncagül Keloğlu, geceleri de boş durmayarak bilgisayarda çizim programlarını hiçbir alt yapısı olmamasına rağmen öğrenmeye çalıştı. Belli bir birikime sahip olduktan sonra işi eline alan Goncagül Keloğlu, ilk etapta yaptığı el emeği göz nuru ahşap ürünlerini sosyal medya hesapları üzerinden pazarlamaya başladı. Sosyal medya üzerinden sergilediği ürünler, Türkiye’nin dört tarafına yayılarak büyük beğeni topladı.
"KOSGEB DESTEĞİYLE KENDİ İŞYERİNİ AÇTI"
Marangoz atölyelerinde pek rastlanmayan kadın ustalardan biri haline gelen Goncagül Keloğlu, iş yerine gelen müşterilerin ustayı sorduklarını, ustanın kendisi olduğunu söylediğinde ise inanmakta zorluk çektiklerine dikkat çekti.
"EŞİNİN YANINDA ÇIRAK OLARAK BAŞLADI, ALDIĞI BELGEYLE USTASI OLDU"
"DÜNYAYA PAZARLIYORUZ"
Sosyal medyada satmaya çalıştıkları ürünleri, kurdukları atölyede Dünyaya pazarlamaya başladıklarını ifade eden Goncagül Keloğlu, “Eşimle birlikte ahşap işine çok meraklı olduğumuz için benim de desene çok merakım olduğu için böyle bir işe atıldık. Ahşap atölyemizin 5 buçuk aylık bir geçmişi var. Ama bunun öncesi de var. Öncesinde küçük bir CNC makinemiz vardı. Bu CNC ile sosyal medya aracılığıyla kendimizi görelim, Türkiye’de ne kadar var olabiliyoruz, kendimizi tanıtabiliyoruz, buna bakalım ona göre yolumuzu çizelim dedik. Açıkçası ben sosyal medyanın nimetlerinden faydalandım. Sosyal medya sayesinde çok güzel ve değerli müşterilerim oldu. Biz bu işe el oymasının yetersizliğinden dolayı başladık. Ben bir nakış öğretmeniyim, sanat tarihi gördüm. El oyması taraftarıyım. Ama günümüzde benim bilebildiğim yaklaşık 3 bin ya da 4 bin baskı basan bayan bulunuyor. Son dönemlerde erkekler de bu işe merak saldı. Taleplere yetişilmiyor. El oyması şu anda istenilen talepleri karşılamadığı için biz de eşimle kafa kafaya verdik. Küçük bir CNC makinesi alalım, başlayalım. Yürütebiliyor muyuz ona bakalım istedik. Çok şükür kendi kendimize eşim ustam oldu ve başardık. Şimdi kendimize büyük bir atölye açtık. Kalıplar yapıyoruz. Türkiye’nin dört bir tarafına yaptığımız gibi dünyanın da birkaç ülkesine göndermişliğimiz oldu” dedi.
"ATÖLYEDE KADIN GÖRÜNCE MÜŞTERİLERİM ÇOK ŞAŞIRIYOR"
Atölyede kadın görünce müşterilerinin çok şaşırdığını söyleyen Keloğlu, “Müşterilerimiz çok memnun. Kastamonu’da şöyle bir algı vardı. Ben iş yerimi açtığım vakit burada çizimi ben yapıyorum. Gelen müşteriler çok şaşırıyor. Beni görünce ustayı soruyorlar. Ben yardımcı olayım dediğimde bana ‘abla sen anlamazsın, ustaya anlatayım’ diyorlar. İş yerinin sahibi benim dediklerinde çok şaşırıyorlar. Bir bayan olduğumuz için kendimizi zor kabul ettirdik ama. Kastamonu eşrafı da bizi sevdi. Esnaf arkadaşlarımız, esnaf ağabeylerimiz de bize çok yardım etti. Atölyeyi artık Türkiye’ye duyurmayı başardık. Ben bir bayan girişimci olarak elimden geldiğinin daha da fazlasını her gün yapmaya çalışarak, kendim nasıl istiyorsam o şekilde yapıyorum. Müşterilerim benim için çok değerli. Bunu her zaman dile getiriyorum. Bu durumdan müşterilerim de çok memnun. Baskı konusunda birkaç tane daha atölye var fakat bayan girişimci olarak sadece ben varım. Bunun için de çok mutluyum” diye konuştu.
"TARİHE ADIMI YAZDIRMAK İSTİYORUM"
10 yıl içerisinde Türkiye’nin en çok kazanan ve kazandıran kadın girişimcisi olarak tarihe adını yazdırmak istediğini anlatan Goncagül Keloğlu, “Kastamonu’da bir marangoz atölyesinde ben tek başıma güçlü bir şekilde durabiliyorsam bu eşimin ve ailemin destekleri ile oldu. KOSGEB destekliyim bu arada. KOSGEB’in de yardımları ile atölyemizde eksik olan parçalarımızı aldık. Kira ve diğer masraflarda bize yardım ediyorlar. Şu an kadın girişimci olmanın en güzel avantajlarından faydalanıyorum. İnşallah 10 yıl içerisinde Türkiye’nin en çok kazanan ve kazandıran kadın girişimcisi olarak tarihe adımı yazdırmak istiyorum” şeklinde konuştu.
"PAZARIMI SOSYAL MEDYA SAYESİNDE GENİŞLETTİM"
Kadınların kendilerine biraz daha güvenmesini isteyen Goncagül Keloğlu, “KOSGEB destekli bir kadın girişimci olduğum için ben devletin bize bu yönde bu kadar katkı vereceğini bilmiyordum. Açıkçası bu konuda birçok kadınımız bilmiyor. Ben kirada, makinelerimden ve birçok harcamamdan desteğe talip oldum. Bir kadın girişimci olarak yüzde 90 gerçekten önemli bir oran. Kadınlarımız evde oturacaklarına mutlaka çalışmalılar. Ben bir marangoz atölyesinde tek başıma çalışabiliyorsam bir kadın her şeyi yapabiliyor demektir. Çünkü tek başımayım. Bence bunu herkes yapabilir. Biz birlik olursak kadınların asla yapamayacakları hiçbir şey yok. Ben bir yıl öncesine kadar hiçbir şey bilmezken, eşimin yanında çırak iken şimdi birçok konuda eşimin ustası oldum. Aslına bu durum birçok sektörde bu durumda olabiliyor. Kadınlarımız kendilerine biraz daha güvenmeliler. Benden kadınlara tavsiye olsun. Kadınlarımızın eşleri esnaf ise mutlaka yanlarında çıraklık yapsınlar. Utanmasınlar. Eşiniz sanayide ise yanlarına gidin. Herkes insan ve benim tanıdığım en zeki insanlar da sanayide bulunuyorlar. Ben çok mutluyum. Şimdi eşimin ustası oldum. Hakkıyla devam ettirmeye çalışıyorum. Ben pazarımı sosyal medya sayesinde genişlettim. Bir yıl önce küçük büfe tarzında bir iş yerinde çalışıyorken ben sosyal medyanın nimetlerinden faydalanmak istedim. Herkes sosyal medyayı aslında kötü bilir. Ama ben müşterilerimle en yakın ilişkilerimi, onların değerli olduklarını, bana yardım etmek istediklerini, bir kadın girişimciye ne kadar değer verildiğini sosyal medya sayesinde gördüm. İnşallah pazarımı sosyal medya sayesinde daha de güçlendirip atölyemi fabrika haline getirmeyi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
"KADINLARIMIZI DAHA ÇOK İŞ HAYATINDA GÖRMEK İSTİYORUZ"
KOSGEB Kastamonu İl Müdürü Nevzat Erol ise, şunları kaydetti:
“Kastamonu’da 2010 yılından bu tarafa KOBİ’lerimize ve girişimcilerimize desteklerimizi sunmaya devam ediyoruz. Gonca Hanım ahşap sektöründe üretimler yapan bir iş yeri kurma fikriyle bize geldi. Yeni girişimcilik eğitimi projesi kapsamında kendisine 50 bin TL hibe, 100 bin TL ise geri ödemeli bir programdan destek sağlayabileceğimiz bir programdan yararlandırdık. Bu çerçevede kiralamış olduğu dükkanın kira, makine, çalıştıracağı personelin maaşlarını bizden alacağı destek ile sağlayabilecek. Gonca Hanım artık üretime geçti. Ahşap ile ilgili birçok ürünü üretir durumda. Biz 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün de anlamıyla beraber kadınlarımızı daha çok iş hayatında her sektörde görmek istiyoruz. Onların girişimciliklerine katkı sağlamayı önemsiyoruz”
(İHA)