Ren kıyısındaki Asya

İvan Sergeyeviç Turgenyev'in 1858'de kaleme aldığı ‘Asya', farklı sosyal sınıflardan iki insanın hikayesi üzerinden Rus modernleşmesinin kimlik ve aidiyet sancılarını işliyor. Sınıfsal ve ideolojik çatışmalar hikaye içinde farklı perspektiflerden aktarılıyor.

Akşam Gazetesi

Tolstoy ve Dostoyevski ile birlikte Rus edebiyatı altın çağının üç kutbundan biri olarak değerlendirilen İvan Sergeyeviç Turgenyev'in ilk olarak Sovremennik dergisinde kısmen yayınlanan 'Asya' isimli novellası VakıfBank Kültür Yayınları tarafından okura sunuluyor. Eyüp Karakuş'un çevirisiyle yayınlanan eser, Almanya'da karşılaşan iki Rus gencinin aşk hikayesine odaklanıyor. Turgenyev'in 1858'de kaleme aldığı 'Asya', farklı sosyal sınıflardan iki insanın hikayesi üzerinden Rus modernleşmesinin kimlik ve aidiyet sancılarını da işliyor. Sınıfsal çatışmalar ve ideolojik çarpışmalar hikaye içinde farklı perspektiflerden aktarılıyor.

YAKIN BİR GÖZLEMCİ

Moskova, Petersburg ve Berlin üniversitelerinde öğrenim gören Turgenyev, döneminin en iyi eleştirel edebiyatçılarından biridir. Rus aydınları, eski düzenin sözü geçenlerini, toprak sahibi soyluları yakın bir gözlemci olarak saf haliyle aktarır. Radikal genç kuşağa karşı da tarafsız ve gerçekçi olmayı başarmıştır. Turgenyev'in bu eserine de onun karakteristik yazınını ortaya koyan bir eser olarak bakmak mümkün.

DOĞA DA ANA KARAKTERLERDEN

Kitaba ismini de veren ana karakter Asya 17 yaşındadır. Babası Rus bir aristokrat olmasına karşın annesi köy kökenlidir. Asya kendisini bu iki gruba da ait hissetmez. Avrupa'ya gider. Abisi ile birlikte Ren Nehri kıyısında bir şehre yerleşir. Burada Bay N. N. İle karşılaşması hayatında bir dönüm noktası olur. Novellanın anlatıcısı olan Bay N.N. ise kırık bir aşk hikayesini ardında bırakmış bir Rus toprak sahibidir. Turgenev'in diğer hikayelerinin bazılarında da yer alan bu karakter, aslında Asya ile tezat karakterdedir. Bu tezatlık hikayeye kontrast ruhunu verecektir... Turgenyev'in bu eserinin karakterlerinden birinin de doğa olduğunu söylemek mümkün. Kusursuz doğa tasvirleri kitabın en belirgin özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

ARDUVAZ ÇATILAR PENCERELERDE İNCE MUMLAR

Yazarın Ren Nehri kıyısındaki küçük bir kasabayı tasvirinden örnekle bitirelim yazımızı: "Ay sanki berrak gökyüzünden gözünü dikmiş kasabaya bakardı. Öte yandan kasaba da bu bakışı hisseder, onun gönderdiği sakin ve aynı zamanda insan ruhunu derinden derine heyecana boğan ışığıyla yıkanmış, duygusal ve huzurlu bir biçimde dururdu. Yüksek gotik saat kulesindeki horoz figürü, rengi donuk bir altın gibi ışıldar, yansıması derenin karanlık sularına yaldızlanarak dökülür; arduvaz çatıların altındaki daracık pencerelerde incecik mumlar (Almanlar tutumludur) mütevazı ışıklar saçar; taş duvarların ardından asmalar gizemli bir şekilde kıvır kıvır filizlerini uzatırdı. Üçgen meydanda, eski kuyunun orada gölgeden bir şey koşarcasına geçer; birden gece bekçisinin uykulu düdüğü öter, sonra yumuşak başlı bir köpeğin alçak sesle hırlaması işitilir... Ve hava öyle bir okşar ki yüzünüzü, ıhlamurlar öyle bir kokar ki isteseniz de istemeseniz de göğsünüz kabarır..."

OSMANLI HANEDANIN SON YÜZYILI

Yapı Kredi Kültür Yayınları arasından çıkan 'Şehzadenin Yüzyılı' isimli kitap, yakın zamanda yayınlanan en ilginç hatırat. Sultan II. Abdülhamid'in torunu olan Ertuğrul Osman Efendi'nin kaleme aldığı hatırat, imparatorluk çökerken geride kalan hanedanın serencanıma odaklanıyor. Kitap, cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında hanedan mensuplarının Türkiye'den ayrılmasıyla başlıyor. Viyana, Paris ve New York bu yolculuktaki ana duraklar. Bu duraklardaki iş, sanat, spor, siyaset ve kültür dünyasından simalar, kitapta dönemi ve hanedanın yaşadığı atmosferi anlamlandırmaya yardım ediyor.

ADANMIŞLIK YETER

Alfa Bilim serisi geçtiğimiz ay ilginç bir kitap yayınladı. Kitabın ismi 'Merak Çağı'. 'Romantik Kuşak Bilimin Güzelliğini ve Dehşetini Nasıl Keşfetti?' alt başlığını taşıyan kitap on sekizinci yüzyılın sonundaki dünyayı sarsan keşifleri ve icatlarıyla romantik bilim çağını doğuran kadın ve erkeklerin tarihini anlatıyor. Richard Holmes'in kaleme aldığı kitap, az önce bahsettiğimiz bilim insanlarının çağdaşı edebiyatçıları da keşif alanının içine dahil ediyor. Merak ve zorlanan sınırlarla kalıcı verimler elde edenlerin hikayesini Holmes'in kaleminden okumak oldukça heyecan verici.

DİL BİR NİMETTİR

İmam Gazzali'nin 'Dilin Afetleri' isimli eseri Timaş Yayınları Tasavvuf Klasikleri serisinden yayınlandı. Kitap, insana verilen en büyük nimetlerden biri olan dilin İslam'ın koyduğu sınırlar dışına çıkıldığında insanı nasıl saptırdığını Kur'an'dan, hadislerden ve geleneğimize yer etmiş hikayelerden örnekler vererek açıklıyor. Mustafa Nalbant'ın çevirisi sayesinde her yaştan okurun rahatlıkla okuyabileceği kitap, hayat boyu rehberlik edecek bir başucu kitabı niteliğinde.