Osmanlı'da et ve süt denince akla Rami gelirdi

Râmi Kışlası'nın tarihi, akademisyen Yüksel Çelik tarafından kaleme alındı.

İstanbul'un en büyük kütüphanesi olarak hizmete açılan Râmi Kışlası'nın tarihi, akademisyen Yüksel Çelik tarafından kaleme alındı. VakıfBank Kültür Yayınları'nın okura sunduğu 'Rami Kışlası - II. Mahmud Devrinde Aydın-Despotik Modernleşmenin Karargahı' çalışmada, II. Mahmud'un, Yeniçeriler'in yerine kurulan Asâkir-i Mansûre Ordusu için yaptırdığı Râmi Çiftliği kışlasına dair her şeyi bulabilirsiniz.

KEBAP MEKANI

Râmi Kışlası, ismini, II. Mustafa döneminde reisülküttaplık, ardın­dan da sadrazamlık yapan Râmî Mehmed Paşa'nın bu bölgedeki çiftliğin­den alıyormuş. Râmî Çiftliği'nin Osmanlı padişahlarının yaptıkları gezilerde uğradıkları bir mekan olduğunu da kitaptan öğreniyoruz. Bölgenin saray mutfağı açısından da değeri büyükmüş. Yazar, İstanbul halkının et ihtiyacının büyük bölümünün buradan karşılandığını söylüyor. Ayrıca bölgeye getirilen koyun sürüleri nedeniyle Râmi'nin hayvansal gıdalar almak ve kebap yemek için sık uğranılan yerlerden biri olduğunu belirtiyor.