Ezgi Aşık
Duygu Gecü Yüzseven'in insanın trajik doğasını konu aldığı "Sığınak" romanı kitapseverlerin beğenisine sundu. Kitaba göre hatıralar zamanda yolcuğun kendisidir. Hatıralar, hatırlandıkça insanı içine çeker, silindikçe insan kendi gizinde kaybolur.
"Yağmur tanesini özgür bırakacaksın ki damlayacak yer bulsun, kuşları özgür bırakacaksın ki konacak bir dal bulsun. Çocuğu özgür bırakacaksın ki oynayacak bir park bulsun, insanı özgür bırakacaksın ki insan olmayı öğrensin."
"CAHİLLİKLE BÜYÜYEN MELEKLER ŞEYTANA DÖNÜŞÜYOR"
116 sayfadan oluşan "Sığınak" romanı, genç bir kadının çocukluk travmalarının hayatın akışını nasıl etkilediğini ele alıyor. Yazara göre her insan önce melektir, insan olmak için çıkılan bu yolda herkes önce melektir. Fakat her insan, "insan" olabilmeyi başaramaz diyor, yazar.
"İnsan olamayınca canavarlaşan bu zalimler de bebek değil miydi? Tecavüzcüler, katiller, hırsızlar... Bir bebek nasıl oluyor da büyüyünce bu hale dönüşüveriyor. Cevabı çok basit: Aile... Onlar sahip çıkamayınca çocuk doğruyu yaşadığı çevreden öğreniyor. Meleği şeytana çeviren hain düzen... Sana sitemim: Cahillikle büyüyen melekler senin elinde şeytana dönüşüyor."
Duygu Gecü Yüzseven'in kaleme aldığı "Sığınak" kitabı, insanın psikolojik travmalarına, aşkın zorlu sürecine ve çocukluk travmalarının etkilediği hayatlara farklı bir bakış açısı sunuyor.
Sayfa 11, Sığınak'tan...
"Kendimi bildim bileli 'kendimi' arıyorum. Taşıdığım değil, sahip olmam gereken beni. Benliğimi."
Keyifli okumalar.