Hareket'in Sakladığı Sır kitap oldu

“Biz muvaffakiyetin değil, hareketin sırrını arıyoruz. Bu sır, hiçbir kuvvetin yok edemediği sonsuz rahmetle beslenen ümittir.” Nurettin Topçu'nun kitaplara girmemiş yazıları Hareket'in Sakladığı Sır'da toplandı.

Eserleri ile düşünce hayatımızın büyük bir hazinesi olan Nurettin Topçu'nun gazete ve dergilerde neşredilmiş, ancak daha önce yayınlanan kitaplarında olmayan yazıları ilk defa Hareket'in Sakladığı Sır Kitaplara Girmemiş Yazılar'da bir araya getirildi. Ezel Erverdi ve İsmail Kara tarafından hazırlanan kitap, Dergah Yayınları tarafından kültür hayatına kazandırıldı. Kitabın tanıtım yazısında şu ifadelere yer verildi:

İNSANDA İKİ KALP VARDIR

"Bizde hem dünyanın en zayıf varlığı olan ferdiyetimiz, hem de en kuvvetli varlık olan sonsuzluk barınıyor. İkisinin istekleri var; ikisinin de isteklerine hizmet etme durumundayız. İnsanda âdeta iki kalp barınıyor, hem de birbirlerinden habersiz olarak. Birinin istediğini öbürü bilmiyor. İrademiz, ferdî varlığımızın kazanç ve zafer isteklerinin üstüne yükseliyor. Sonsuzluğa götürmeyen zafer, bu Allahsız kazanç, bunalma değil midir? Pişmanlıkla ve varlığımızı bölmekle nihayetlenmez mi? Kendi kendimizin olmak için, sonu olan sevdalardan sıyrılarak iradeyi taze bir feyz, yeni bir bahar halinde sonsuzluğun tarlasında her harekette ebedî hayata kavuşturacağız. Şüphe yok ki 'Tabiata karşı ve asıl anlaşılmaz olan ölümsüzlük değil ölümdür.' Biz muvaffakiyetin değil, hareketin sırrını arıyoruz. Bu sır, hiçbir kuvvetin yok edemediği sonsuz rahmetle beslenen ümittir."

FARKLI ÜSLUP VE MUHTEVA

Meselelere ahlak üzerinden yaklaşan Topçu, Cumhuriyet devri Türk felsefecileri ve aydınları arasında ahlâk konusunda en çok yazı kaleme alan yazardır ve bu alandaki vurgularını bütün hayatı boyunca sürdürmüştür. İlk yazılarından itibaren bir taraftan Osmanlı-Cumhuriyet modernleşmesini hesaba katarak fakat onu aşmayı hedefleyerek tenkitçi bir bakış açısıyla yeni bir insan, millet, devlet modeli inşa etmeye çalışmıştır. Modernizmin katı ölçütlerine boyun eğmeden Batı, Doğu ve İslâm medeniyetlerini mukayeseli şekilde ele almayı denemiştir. Kapitalizm, komünizm, sosyalizm, kültür ve medeniyet, sanayileşme, kuvvet ve teknoloji meselelerini büyük ölçüde dönemindeki yaklaşımlardan farklı bir üslûp ve muhteva ile tartışmıştır.