Filistin elbette bizim meselemiz!

İsrail'in işlediği soykırım suçuna karşı Türkiye, sürecin en başından beri Filistin'in yanında olduğunu her platformda dile getirdi. İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan “Filistin Davamız” kitabı, işte bu taraf olmanın en somut örneklerinden.

7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze'de büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Tüm dünyanın gözleri önünde İsrail, Gazze'de yaşayan tüm insanları, tarihi, tabiatı yok etmeyi hedefliyor. Terör devleti İsrail'in işlediği soykırım suçuna karşı Türkiye sürecin en başından beri Filistin'in yanında olduğunu her platformda dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı tarafından yayınlanan "Filistin Davamız" kitabı, işte bu taraf olmanın en somut örneklerinden. Kitap, Filistin'i kendi meselemiz olarak görüp sahiplendiğimizi ortaya koyan değerli bir çalışma. Türkiye'nin talebi açık: Yaşanan zulme son verilmesini istiyoruz. "Filistin Davamız" kitabı da Türkiye'nin ortaya koyduğu çabaları kayıt altına alıyor.

EN BÜYÜK ADALETSİZLİK

Kitabın takdim yazısı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kaleme alınmış. Erdoğan'ın altını çizdiği konu, Filistin'in sadece bugün değil çok uzun yıllardır yeryüzündeki en büyük adaletsizliğe ve dramlara şahitlik ediyor olması. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca 7 Ekim tarihinden bu yana Türkiye'nin diplomatik temasları her seviyede sürdürdüğüne ve Gazze'ye insani yardımların ulaştırılması için gösterdiği gayretlere dikkat çekiyor.

BARBARLIK VE MEDYA

Türkçe, İngilizce ve Arapça hazırlanan "Filistin Davamız" kitabı, "İsrail-Filistin Meselesinin Tarihsel Arka Planı", "İsrail'in Filistinlilere Yönelik 7 Ekim 2023 Tarihinde Başlayan Soykırım Girişimi", "İsrail'in Saldırılarında Hayatlarını Kaybeden Siviller", "Filistinli ve İsrailli Yetkililerin Açıklamaları", "Uluslararası Toplumun İsrail-Filistin Meselesine Yaklaşımı", "İsrail Barbarlığının Ulusal ve Uluslararası Medya Yansımaları", "Türkiye'nin Filistin Davasına Desteği ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Barış Girişimleri" başlıklı yedi bölümden oluşuyor.

POST-MODERN ETNİK TEMİZLİK

Kitapta İsrail'in uyguladığı etnik temizliğin nasıl bir sistem içinde gerçekleştiği detaylandırılarak anlatılıyor: "Filistin'de yaşanan yıkımın kentkırım olmasının nedeni bilinçli katliamların yanı sıra kentin ve yerleşim alanlarının altyapısının yıkıma uğratılmasının dini, etnik gerekçelerle sistematik bir program çerçevesinde uygulanmasıdır. Bu bağlamda kentkırımı post-modern etnik temizlik olarak nitelendirmek mümkündür. Filistin'de yaşam alanlarının kasıtlı olarak yıkıma uğramasının operasyonel, yönetimsel ve cezalandırıcı olmak üzere üç temel hedefi vardır. Operasyonel olarak İsrail ordusu hassas ve askerî açıdan stratejik bölgeleri kasıtlı olarak yıkmaktadır. Filistin halkını bölgeden uzaklaştırmak amacıyla yapılan yıkımlar halkın ortak kullanım alanlarında yoğunlaşmaktadır. Yönetimsel açıdan İsrail yeni yerleşim yerleri kurulmasını sıkı kurallara bağlamıştır. Bu şekilde Filistin'in kentleşmesi ve yeni yerleşim alanlarının inşası imkânsız hale gelmektedir. Son olarak İsrail dini gerekçeler ile cezalandırma amacı güderek kasıtlı ve sistematik yıkımlar gerçekleştirmektedir."