Akşam Gazetesi
Prof. Dr. Hamit Emrah Beriş'in 'Dünya Siyasetinde Kriz, Kaos ve Düzen' isimli kitabı Kadim Yayınları tarafından yayınlandı. Dünya siyasetinin güncel sorunlarına odaklanan kitapta, son yüzyıldaki kırılma noktaları ve yaşanan büyük dönüşümler kapsamlı biçimde ele alınıyor. Değişen dünya düzeninde uluslar arası sistemin çöküşü, yaşanan kriz ve istikrar arayışı da kitabın öne çıkan konularından.
GÖÇ, KAOS VE ADALET ARAYIŞI
Dünya genelinde güvenlik temelli politikalar giderek güçleniyor. Küresel ölçekte de insan hareketliliğinin en üst noktada olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Göç uluslararası toplumun en fazla kafa yorduğu konuların başında geliyor. Soğuk Savaş yıllarındaki bloklar arasında karşılıklı güç dengesinin değişmesi ise tek kutuplu ama kaotik bir düzen sundu. Çözüm ise Türkiye'nin her platformda dile getirdiği gibi acil olarak adil bir dünya sisteminin kurulması. Yazar Hamit Emrah Beriş bu noktada, Türkiye'nin her platformda dile getirdiği vicdani çağrısının önemine vurgu yapıyor: "Küresel kurumları adil ve eşit şekilde yeniden düzenlemek yönündeki çabalardan hiçbir şekilde vazgeçmemek gerekiyor. Dünyayı değiştirecek olan insanların ortak vicdanı. Bu yoldaki çabalardan vazgeçilmemesi, Batılı siyasetçilerin kendi toplumlarına daha çok kulak vermeleri konusunda üzerlerinde bir baskı oluşturacak. O halde şimdi, eskisinden daha fazla ve daha gür sesle adil ve eşit bir toplum idealinin peşinde koşmak ve bu uğurda mücadele etmek önem taşıyor." Beriş ayrıca, dünyadaki krizlerin etkilerini en yakından hisseden ülkelerden biri olan Türkiye'nin krizlerle baş etme kapasitesi ve gücüyle önümüzdeki dönemde güçlü bir pozisyon elde edebileceğini söylüyor.
SORUN NETANYAHU MU?
Kitabın ortaya çıkış nedeni dünyanın farklı yerlerinde yaşanan kriz ve çatışmaları sebep ve sonuçlarıyla anlama çabası aslında. Ayrıca bu yazıların büyük çoğunluğu Star Açık Görüş'te yayınlandı. Kriz bölgesi denildiğinde ilk akla gelen yer olan İsrail de yazarın bir bölüm olarak kitapta yer verdiği konulardan. Yazar kitabında, "Netanyahu giderse sorun biter" bakışının yanlışlığına dikkat çekiyor: "Batı toplumlarındaki vicdanlı insanları bir kenara bırakırsak devletlerin İsrail'in karşısına çıkmaya çok da istekli olmadıkları anlaşılıyor. İslam ülkelerindeki manzara da bundan farklı değil. Türkiye'nin yanında çok az sayıda devlet saldırıların bir an önce durması açısından aktif bir tavır alıyor. Dünyanın sessizliği ise İsrail'in saldırılarının dozunu ve süresini artırıyor. Netanyahu'nun gidip yerine bir başkasının gelmesi bundan sonra izlenen politikaların radikal şekilde değişmesini getirmeyecek. Burada asıl yapılması gereken, Müslüman ülkeler başta olmak üzere uluslararası kamuoyunun adil ve barışçıl bir çözüm bağlamında birlikte hareket etmesi ve İsrail'in üzerinde bu yönde bir baskı oluşturması."