Dijital pazarlama için yapay zeka ihtiyaç

Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan'ın kaleme aldığı Yapay Zekâ & Dijital Pazarlama Aşkı kitabı raflarda yerini aldı. “Dijital çağın hızla ilerlediği günümüzde markalar hedef kitlelerine ulaşabilmek için yenilikçi ve stratejik adımlar atmak zorunda. Şu anda süreçler hâlâ insan stratejilerinin merkezinde ilerlese de yapay zekâ bir rehber olarak bu alanda önemli katkılar sunuyor. Gelecek dönemde yapay zekâ dijital pazarlamanın merkezinde yer alacak.” diyen Kaplan ile kitabını konuştuk.

Merve Yılmaz Oruç

Son yılların en çok tercih edilen mesleklerinden biri dijital pazarlama. Özellikle pandemiden sonra dijital pazar dünyası yani web ve sosyal medya üzerinden satış yapmak daha yükselişe geçti. İnsanlar dışarıya çıkmadan tek tuşla alışverişini yapar hale geldi. Ancak burada ürünü pazarlamak önemli bir meziyet. Çünkü bunu yapan birçok marka var. Burada da devreye yapay zekâ giriyor. Onun imkânlarından faydalanmak lâzım. Dijital çağın hızla ilerlediği günümüzde, markalar hedef kitlelerine ulaşabilmek için yenilikçi ve stratejik adımlar atmak zorunda. Ama nasıl? Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan'ın kaleme aldığı ve pazarlama sektörüne yepyeni bir bakış açısı sunan Yapay Zekâ & Dijital Pazarlama Aşkı sizin için doğru bir rehber olabilir.

KİTAP BİR REHBER NİTELİĞİNDE

Pazarlama sektörünün ilk yapay zekâ kitabı olan bu çalışmada Kaplan, yapay zekânın (AI) dijital pazarlama dünyasında nasıl bir dönüşüm yarattığını ve markaların bu teknolojiyi kullanarak nasıl stratejik avantaj elde edebileceklerini derinlemesine inceliyor. Yazar Yasin Kaplan, AI algoritmalarının büyük veri yığınlarını analiz etme, tüketici davranışlarını tahmin etme ve pazarlama kampanyalarını optimize etme yeteneğini nasıl kullanabileceğini örneklerle açıklıyor.

"Teknolojik gelişmeler hız kesmeden devam ediyor ve son dönemde dijital dünyanın en önemli anahtar kelimelerinden biri haline gelen yapay zekâ kavramı, pazarlama dünyasında da sıkça karşımıza çıkıyor. Dijital pazarlamanın gelişimi, yapay zekânın sunduğu olanaklarla doğru orantılı bir şekilde ivme kazanmaya devam ediyor. Bu nedenle, bu alanda uzmanlaşmak isteyen kişiler için bir rehber niteliğinde olması amacıyla bu kitabı kaleme aldım." diyerek sözlerine başlayan Kaplan'a hem kitaba hem de pazarlama sektöründeki yapay zekânın etkilerine dair birkaç soru sorduk.

GELECEK DÖNEMDE YAPAY ZEKÂ ETKİSİ ARTACAK

Dijital pazarlama sektörü ne durumda?

Dijital pazarlama sektörü, özellikle son 10 yıllık veri ve raporları incelediğimizde, her yıl çift haneli büyüme kaydediyor ve tüm dünyada markaların pazarlama stratejilerinin merkezine yerleşmiş durumda. Bu büyüme, dijital teknolojilere yapılan yatırımların artmasına ve bu teknolojilerin daha da gelişmesine zemin hazırlıyor. Gelecek dönemde yapay zekânın dijital pazarlamanın merkezinde yer alacağını gözlemlememiz muhtemel. Şu anda süreçler hâlâ insan stratejilerinin merkezinde ilerlese de yapay zekâ bir rehber olarak bu alanda bize önemli katkılar sunuyor.

Pazarlama sektörüne yapay zekânın etkisi nedir?

Pazarlama sektöründe yapay zekânın ilerlemesi, strateji geliştirme süreçlerinde önemli bir rol oynuyor. Dijital pazarlamada kullanılan reklam teknolojilerinin temeli de makine öğrenimine dayanan yapay zekâdır. Yapay zekâ geliştikçe, reklam dünyasında kullanılan yaratıcı içeriklerin tasarımında ve reklam performansını iyileştirmek için yapılan optimizasyonlarda yapay zekâ merkezde yer alacak.

MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ OLUMLU ETKİLİYOR

Yapay zekâ müşteri memnuniyetini artıracak mı? Başarı oranı nedir?

Yapay zekâ, müşteri iletişimi ve müşteri deneyimini iyileştirmek için önemli adımlar atıyor. Özellikle chatbotlar, kullanıcılarla hızlı bir şekilde iletişim kurarak onların sorunlarını dinliyor ve zaman zaman kriz yönetimi yapabiliyor. Bu tür uygulamalar, yapay zekânın müşteri memnuniyetini artırmada kritik bir rol oynadığını gösteriyor.

Dijital pazarlamada müşteriyi anlamak ve davranışlarını tahmin etmek, stratejinin çok önemli bir parçası. Bu süreçte, müşterilerimizle olan yazılı ve sözlü iletişimlerimizde duygu analizi ve dijital iz analizi kullanarak, müşterinin süreç içerisindeki davranışlarını anlamlandırmaya çalışıyoruz. Böylece, reklam ve pazarlama iletişimimizin dilini bu doğrultuda şekillendiriyor ve tercih ediyoruz.

Burada dijital izden bahsetmek gerekir sanırım... E-ticarete faydaları nelerdir?

Dijital iz kavramı, kullanıcıların dijital dünyadaki davranışlarını, beğendikleri sayfaları, sosyal medya etkileşimlerini, arkadaş ağlarını, günlük hayatlarındaki alışkanlıklarını ve ziyaret ettikleri yerlerde bıraktıkları konum verilerini kapsayan bir olgu. Bu sinyaller, dijital dünyada hedefleme açısından önemli bir iz oluşturur. Makine öğrenimi ise bu dijital izlerden beslenerek daha verimli dijital iletişim çalışmaları sağlar. Böylece sistem, kullanıcıyı daha yakından tanıyarak kişiselleştirilmiş ve etkili stratejiler geliştirebilir. E-ticarette doğru analiz edilip uygulandığında başarı oranı yüzde 70 oranında artar ve geri dönüşümü oldukça yüksek olur.

KİME HANGİ REKLAMI GÖSTERECEĞİNİ BELİRLİYOR

Duygu analizi nedir, hedef kitlenin duygusu nasıl ölçümleniyor?

Duygu analizi dediğimiz kavram, aslında dijital dünyada bıraktığımız izler sayesinde, kullanıcının duygularını anlamlandırmaya yönelik bazı sinyallerle besleniyor. Yani, bir kullanıcının sosyal medya platformundaki kaydırma hızı, içerikleri takip etme süresi ve etkileşim süreçleri, yapay zeka için kullanıcının duygusunu tahmin edebilmek adına bir veri oluşturuyor. Bu veriler sayesinde, kimin hangi reklamları göreceğine karar veren yapay zekâ, reklamların başarısını artırmayı hedefliyor.

Yapay zekânın sosyal etkileri ve veri güvenliği konusunda neler söylersiniz?

Yapay zekânın sosyal etkileri ve veri güvenliği konularına baktığımızda, yalnızca pazarlama alanında değil; tarımdan sanayiye, otomotivden sağlığa kadar pek çok sektörde yapay zekânın devreye girdiğini gözlemliyoruz. Bu süreç, sosyolojik açıdan toplumun yapay zekâya yakınlaşmasını sağlarken, aynı zamanda sektörlerin gelişimine önemli katkılar sunacak. Kullanıcı verilerinin gizliliği, bu verilerin korunması ve bu konularla ilgili alınacak önlemler, önümüzdeki dönemin önemli gündem maddelerinden biri olmaya aday görünüyor.

YAPAY ZEKÂYI DA EĞİTMEK GEREKİYOR

'Yapay zekâ eğitmenliği' diye bir meslekten bahsediyorsunuz. Nedir bu?

Yapay zekâ eğitmenliği kavramını ortaya çıkarma nedenim, bu teknolojinin etkin çalışabilmesi için doğru verilerin kullanılması gerektiği. Yapay zekâyı ne kadar doğru ve kaliteli veri ile beslersek, elde edeceğimiz sonuçlar da o kadar başarılı olur. Özellikle reklam hedeflemelerinde kullanılan verilerin doğru sinyallerle, kullanıcı davranışlarını doğru şekilde yansıtması, yani yapay zekânın doğru eğitilmesi son derece önemli. Arka planda, sinyallerle bu veriyi doğru şekilde besleyerek yapay zekâyı en iyi şekilde eğitmeliyiz. Dijital pazarlama dünyasında, yapay zekâya doğru veriyi sağladığımızda ve onu doğru bir şekilde eğittiğimizde, en yüksek performans ve en iyi sonuçlarla karşılaşırız. Geleceğin mesleklerinden biri olarak öne çıkan yapay zekâ eğitmenliği, şu anda üzerinde durmamız gereken ve doğru yönlendirmelerle popülerlik kazanacak mesleklerden biri. Bunun yanı sıra, yapay zekâ ve makine öğrenimi teknolojilerinin temelini oluşturan büyük veri ile çalışan ve bu verileri anlamlandıran data bazlı meslekler de popüler hale gelecektir. Örneğin data mühendisliği, gelecekte yüksek talep görecek bir meslek olarak dikkat çekecek. Data mühendisleri, büyük veri setlerini toplayan, düzenleyen ve analiz eden yapılar kurarak yapay zekâ uygulamalarının beslenmesini ve geliştirilmesini sağlayacaklar. Bu alanlar, yapay zekâ ve makine öğrenimi çözümlerinin daha doğru, hızlı ve etkili bir şekilde uygulanmasına katkıda bulunacak ve bu mesleklerde uzmanlaşan kişilere olan ihtiyaç giderek artacaktır.