Yunus Emre, Türk dilinin, şiirinin ve kültürünün tartışmasız en büyük isimlerinden biri olarak genel bir kabul görmüş bir şahsiyettir. Bu tür isimlerin hem tanınması hem de bugünkü şiire, kültüre ve hayata katkılarının devamı, haklarında yapılan çalışmalarla özellikle de kitaplarla mümkündür.
Bu bağlamda onunla ilgili M. Fuat Köprülü’nün “Türk edebiyatında İlk Mutasavvıflar” eserinden itibaren bir hayli çalışma yapılmıştır. Ne var ki bunların çoğunluğu akademik ve biyografik eserlerdir.
Bu yüzden konuyla belli bir seviyede ilgisi olan okurla hitap etmektedir. Oysa Yunus Emre’nin her yaş grubuna tanıtılması ortak bir anlayış zemininde buluşmamızın da önemli bir şartıdır. Yunus Emre, bu anlamda çocuklara ve gençlere de tanıtılmalıdır.
Bu tür yayınların sayıca az olsa da bazı örnekleri yok değildir. İşte bunlardan bir yenisi Yunus Emre hakkında başka eserleri de bulunan şair-yazar Mustafa Özçelik tarafından hazırlandı.
“Gülün Sırrı”(Bir Yunus Emre hikayesi)” adıyla yayımlanan eser hikaye formatı içinde Yunus Emre’yi çocuklara tanıtmayı amaçlıyor. Hikayenin kahramanı bir dede ve onun torunu olan bir çocuk. Hikaye, bahçesindeki gülleri “Yunusumun gülleri” diyerek seven dedeye çocuğun “kim bu Yunus?” sorusuyla başlıyor. Böylece “gül” sembolü etrafında kurgulanmış bir Yunus Emre hikayesi çıkıyor karşımıza.
Yunus Emre gibi bir değerin bir dedenin dilinden anlatılması da önemli. Zira sözel kültürün hakim olduğu çağlarda bu tür değerler yaşça küçük olanlara evin büyükleri tarafından anlatılırdı. Bu detayı da kitap lehine bir durum olarak görmek gerekiyor. En azından geleneğin bu anlatım biçimi kitapta bu şekilde güncellenmiş oluyor.
“Dedem ve ben” “Dedemin gülleri”, “Derviş Yunus”, “Kuşların dili”, Hacı Bektaş kapısında”, “Tapduk Emre”, “Bütün Dünyanın Yunus’u” adlı hikayelerden oluşan kitapta Yunus, yaşadığı devrin özellikleri, şairliği, dervişliği ve sosyal misyonuyla ele alınmış.
Kitabın sonuna Yunus Emre şiirlerinden oluşan küçük bir şiir seçkisi eklenmiş. Bu kitap vesilesiyle şunu bir kez daha belirtmek gerekiyor: Yunus, yediden yetmişe bizim ortak kahramanımız olmalıdır. Onda şiir adına, Türkçe adına, duygu ve düşünce adına bulabileceğimiz pek çok zenginlik var. (Gülün Sırrı/Mustafa Özçelik/Nar Yayınları, İstanbul 2020)