Doç. Dr. Nagihan Çakar Bikiç, "Türkiye'de kısa film alanında bilimsel bilgi birikiminde göze çarpan eksikliği gidermek ve kısa filmin önemine vurgu yapmak amacıyla oluşturduğumuz bir eser. Tüm yönetmenlerin kendi filmlerini, sanki kendi filmleri değilmiş gibi objektif ve olabildiğinde bilimsel bir bakış açısıyla eleştirdikleri ve değerlendirdikleri bir çalışma." şeklinde konuştu.
Sinema sektörüne ilişkin önemli bir kitaba imza attınız. "Film Yapmak" kapsamlı bir kitap... Yazım sürecini konuşmak isterim?
'Film Yapmak: Kurmaca, Deneysel, Belgesel, Animasyon', Türkiye'nin birbirinden önemli kısa film yönetmenlerini bir araya getiren bir çalışma. Türkiye'de kısa film alanında bilimsel bilgi birikiminde göze çarpan eksikliği gidermek ve kısa filmin önemine vurgu yapmak amacıyla oluşturduğumuz bir eser. Tüm yönetmenlerin kendi filmlerini, sanki kendi filmleri değilmiş gibi objektif ve olabildiğinde bilimsel bir bakış açısıyla eleştirdikleri ve değerlendirdikleri bir çalışma. Kısacası bir film eleştirisi kitabı. Dolayısıyla yazım süreci, yirmiden fazla yönetmenin işin içine dahil olduğu ve organizasyonun çok dikkatli ve dengeli biçimde kurgulandığı bir aşamayı gerekli kıldı. Burada kilit nokta kesinlikle uyum. Makalelerin çeşitlilik göstermesi fakat biçimsel olarak uyumlu olması ve kitabın kendi içerisinde uyumlu ve yeterli bir içeriğe sahip olması temel amacım ve esas zorluktu. Uzun bir yazım süreci, ondan daha uzun bir editöryel süreç ve titiz düzeltmeler kitabı bu noktalara kadar getirdi.
Kitabınızda "sinemanın tüm aşamaları uzun ve sancılı bir süreçtir" diyorsunuz. Eminim bu durum kitap yazarken de öyledir. "Film Yapmak" kitabını yazarken motivasyonunuz neydi?
Tabii, oldukça çetrefilli bir üretim süreciyle ortaya çıktı bu kitap. Onlarca makale, binlerce cümle ve sözcük. Hepsi de birbirinden farklı akılların ürünü olarak karşımıza geldi. Ama az önce de söylediğim gibi kitabın temel motivasyonu kısa film alanıyla bilimsel bilgi birikiminde göze çarpan eksikliği gidermekti. Kısa filmle uzun film arasında var olduğuna inanılan hiyerarşik alt-üst ilişkisi yıkmaktı. En azından bu ilişkinin problemlerini ortaya çıkarmaktı. Sinemanın yapı taşı olarak kabul ettiğimiz kısa filme verilmesi gereken önemi vermek, gösterilmesi gereken ilgiyi göstermek, daha çok ilgi çekmek ve kısa filmi vurgulamak ana motivasyon kaynağımızdı. Kısa filme gereken önemi ve değeri verirsek ulusal sinemamızın daha özel bir konuma evrileceğine inanıyorum zira.
Kitabınızda sinemanın her alanını ele alıyorsunuz; kurmaca, deneysel, belgesel, animasyon... Bu dallar arasında sizce en zoru hangisi?
Her dalın kendine ait zorlukları var. Kurmaca, gerçekliğin dışında yeni bir gerçeklik kurguluyor, belgesel dışarıdaki gerçekliği olduğu gibi yansıtmaya çalışıyor, deneysel kurmaca türünün sınırlarını aşıp anlatıyla ilgili deneyler yapıyor, animasyon ise teknik olarak pek çok zorluğa sahip. Ama illa birini söylemem gerekirse kendi alanım olan belgeseli öne çıkarabilirim. Dış dünyadaki gerçekliği, müdahale etmeden yansıtmaya çalışmak hayli zor bir iş. Objektif kalabilmek, gözlem gücünüzü keskin tutabilmek, algılarınızın açık olması ve diğer pek çok şey belgesel türü için ana gereklilik konumunda. Dolayısıyla belgesel türü -en azından nitelikli belgesel üretmek isteyen bir sinemacı için- türlü zorluklarla ve moda tabirle 'challenge'larla dolu.
"Film Yapmak" kitabınızı konuşuyorken gelecek projelerinizi de sormak isterim. Masanızda bekleyen yeni kitaplar var mı?
Biliyorsunuz 'Film Yapmak' kitabının ardından ikinci kitap olan 'Filmine Bakmak' kitabını arkadaşım Dr. Öğr. Üyesi Emre Doğan ile çıkardık geçen sene. Kitabın önsözünü Ercan Kesal yazdı ve yine pek çok önemli kısa film yönetmeninin makaleleriyle oldukça kıymetli bir eser ortaya çıktı. Şimdi bu serinin üçüncü kitabı üzerinde çalışıyoruz: Filmini Görmek. Bu kitapla birlikte üçlemeyi tamamlayacağız ve yeni çalışmalara yelken açacağız.
SİNEMAYA DAİR MUTLAKA OKUNMASI GEREKEN KİTAPLAR
Peki, son sorum şu olsun. Sinemaya dair mutlaka okunması gereken dediğiniz kitaplar var mı? Varsa bizim için listeleyebilir misiniz?
Sinemaya dair mutlaka okunması gereken kitap dediğinizde aklıma gelen ilk üç eser, James Monaco'nun 'Bir Film Nasıl Okunur', Marc Ferro'nun 'Sinema ve Tarih', Douglas Kellner'la Michael Ryan'ın Politik Kamera, Hasan Akbulut'un 'Kadına Melodram Yakışır', Siegfried Kracauer'in 'Caligari'den Hitler'e Alman Sinemasının Psikolojik Tarihi' ve Ünsal Oskay'ın 'Çağdaş Fantazya' isimli eserleri. Birbirinden özel eserler bunlar ve herkes için çok faydalı olabilecek eserler. Bunları önerebilirim.