Vejetaryenlik, hayvansal değil bitkisel kaynaklı besinlerin ağırlıklı olarak tüketildiği bir beslenme tarzıdır. Vejetaryen beslenme biçimini benimsemiş olan bireyler bitkisel besinleri tüketir ancak et, kümes hayvanları, balık, yumurta, süt, peynir, yoğurt gibi hayvansal besinleri ya az miktarda tüketirler ya da hiç tüketmezler.
Son yıllarda kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, şeker, kanser gibi kronik hastalıklardan korunma amacı ile de vejetaryen beslenme biçimi seçilirken, çok farklı nedenlerden dolayı da tercih ediliyor. Bu sebepler arasında toplumun tahıla dayalı beslenmesi, süt ve yumurtaya rahat ulaşılabilmesi ancak hayvanın kesilmesiyle etinin kısa sürede tüketilmesi ve etin pahalı bir besin kaynağı olması yer alıyor.
Vejetaryen diyet, besin türlerindeki sınırlamalara göre farklılık gösterir. Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Dairesi Başkanlığı tarafından vejetaryen diyetleri şu şekilde özetleniyor:
Vegan diyeti: Hiçbir hayvansal kaynaklı besin tüketilmez. Diyet tahıllar, sebze ve meyve ile kurubaklagillerden oluşur. Tüm dünyada vegan diyeti uygulayanların sayıları oldukça azdır. Veganların alt grupları da bulunmaktadır.
Lakto vejetaryen diyeti: Bitkisel besinlerle birlikte hayvansal kaynaklı besinlerden süt ve süt ürünleri tüketilir.
Ova vejetaryen diyeti: Diyette bitkisel besinlerle birlikte yumurta da yer alır. Bunun yanında et ve süt tüketilmez.
Lakto-ova vejetaryen diyeti: Süt ve yumurtayı tüketilir. Günümüzde en sık uygulanan vejetaryen beslenme şeklidir.
Polo vejetaryen diyeti: Bu diyette kırmızı et tüketilmez. Bitkisel besinler yanında hayvansal olarak yalnızca tavuk, hindi gibi kümes hayvanlarını tüketilir.
Pesko vejetaryen diyeti: Bu diyette de kırmızı et tüketilmez. Bitkisel besinler yanında hayvansal olarak yalnızca balık çeşitleri, midye su ürünlerini tüketilir.
Semi-vejetaryen diyeti: Bu diyette de kırmızı et tüketilmez. Sınırlı miktarda tavuk ve balık tüketilir. Semi-vejetaryenler yumurta, süt ve türevlerini istedikleri kadar tüketirler.