Çocuklar duygularını ifade ederken yetişkinlerin izlediği yolu izlemezler. Konuşmak, yaşadığı depresyona bir isim koyup bunu ebeveynleriyle paylaşmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu noktada ebeveynlerin çok dikkatli olması gerektiğini söyleyen Nörolog Dr. Mehmet Yavuz, çocuklarda görülen depresyonun bir şımarıklık değil tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu vurguluyor. Çocuklarda görülen depresif durumlar ve sürekli mutsuzluk hali kesinlikle önemsenmelidir. Çünkü fark edilmeyen ve çözümlenmeyen depresyon ergenlik döneminde daha da ağırlaşarak büyük sorunları beraberinde getiriyor. Çocukluk depresyonu çocuklarda sık görülen, ciddi, tekrarlayıcı, çocuğun sosyal ilişkilerini ve okul performansını ciddi ölçüde azaltan, ancak tedaviye iyi yanıt veren, tedavi edilmediği takdirde kronikleşebilen ya da intiharla sonuçlanabilen bir hastalıktır. Nörolog Dr. Mehmet Yavuz çocuklarda depresyonun belirtilerini şu şekilde sıralıyor: “Huzursuzluk, ağlama, uyku düzeninde bozulma, iştah bozukluğu, kilo kaybı, çevresindeki uyaranlara karşı tepkisiz olması, göz teması kurmaktan kaçınması, daha önce yapmaktan hoşlandığı şeylere karşı ilgisiz olması, sindirim sistemi sorunları, vücut ağırlığının olması gerekenden az veya çok olması, kapıları çarpmak, oyuncakları kırmak gibi tepkiler vermesi, dikkatini verememesi, konsantre olamaması, sürekli üzüntülü ve mutsuz olması, özgüven düşüklüğü.” Depresyonun ortaya çıkmasının temelleri daha bebekken atılır. 0-18 ay döneminde anne ile çocuk arasında bağlanma çok önemlidir.
NE YAPILMALI?
• Çocuğunuzu tanımalısınız, onun farkında olmalısınız,
• Davranışlarını gözlemlemelisiniz,
• Kendi sorunlarınızı çocuğunuza yansıtmamalısınız,
• Okulda yaşadığı sorunları görmezden gelmemeli ve ciddiye almalısınız,
• Gerekirse öğretmenlerle iş birliği içinde olmalı ve sorunları beraber analiz etmelisiniz,
• Çocuğunuzla iletişim kurmalı, onun da konuşmasını teşvik etmelisiniz,
• Eğer problemlerin üstesinden gelemeyeceğinizi düşünüyorsanız çocuğunuzu mutlaka uzman bir hekime götürmelisiniz.