Muhalefet partileri ayağa kalktı! PKK yanlısı vekil İsveç'i rehin aldı

Muhalefette PKK/YPG'li İran asıllı milletvekili tepkisi! İsveç bir kişiye boyun eğmemeli. İsveç'te muhalefet, hükümeti ‘tek oyla' tehdit eden YPG/PKK destekçisi İran asıllı milletvekilinin ülkenin güvenlik politikalarını esir aldığını açıkladı, hükümete ‘ilişkinizi kesin' çağrısı yaptı.

NATO üyeliği için Türkiye'nin desteğini arayan İsveç'te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'terör örgütlerine desteği kesme' şartı koymasına karşılık, terör örgütü PKK/YPG destekçisi İran asıllı milletvekili Aminah Kakabaveh'in hükümeti düşürmekle tehdit etmesi tartışılıyor.

İran'da 13 yaşındayken 'çocuk militan' olarak PKK uzantısı örgüte katılan ve daha sonra göç ettiği İsveç'te milletvekili seçilen Kakabaveh, Kasım 2021'de hükümet kurulurken 'tek oy'a muhtaç olan Sosyal Demokrat iktidara 'bağımsız milletvekili' olarak destek vermişti. 349 milletvekilinin bulunduğu mecliste hükümeti kurmak için 175 milletvekiline ihtiyacı olan Andersson, bağımsız milletvekili Kakabaveh'in desteğini alarak 1 oy farkla 24 Kasım'da Başbakan seçilmişti. Bu oy karşılığında Sosyal Demokrat Parti ile Kakabaveh arasında YPG/PKK'ya destek olunması için anlaşma imzalanmıştı.

Kakabayeh, Türkiye'nin İsveç'ten terör iltisaklı kişilerin iadesini ve örgüte finansal ve silah desteğini kesmesini talep etmesinin ardından, hükümete olan desteğini çektiğini açıklamış, Adalet Bakanı Morgan Johansson için 12 Haziran'da yapılacak gensoru oylamasında da 'olumsuz' oy kullanacağını açıklamıştı. Başbakan Magdalena Andersson'un 'bakan düşerse istifa edeceğini' açıklaması, hükümetin kaderinin Kakabayeh'in elinde olduğu anlamına geliyor.

Kakabayeh ayrıca, hükümete destek vermek için "İsveç'in PKK dahil Kürt örgütleri terör listesinden çıkarması" ve "Türkiye'ye silah sevkiyatı yasağını kaldırmayacağına dair söz vermesi" taleplerini öne sürüyor.

'ERDOĞAN HAKLI ÇIKTI' YORUMU

İsveç'te, örgüt geçmişi ve PKK/YPG desteği ile bilinen milletvekilinin 'tek oyla ülkeyi esir alması' tartışması yaşanıyor. "İsveç'in çıkarları mı önemli, yoksa örgütlerin çıkarları mı?" tartışması hem TV ve gazetelerde hem de sosyal medyada gündeme oturdu.

Devlet kanalı SVT'de konuyla ilgili tartışma programına katılan İsveç'in eski Türkiye Büyükelçisi Michael Sahlin, "İsveç'in ulusal güvenliğinin bir kişinin iradesine bırakılmayacağını" belirterek, "hükümetin Kakabahev ile yaptığı anlaşmanın yırtılması gerektiğini" söyledi.

SVT'nin deneyimli iç politika yorumcusu Mats Knutson da, hükümetin Kakabaveh'e boyun eğmesi halinde, Erdoğan'ın "İsveç terör örgütü destekçilerinin etkisinde" iddiasının kanıtlanmış olacağını söyledi. Kakabaveh'i 'politik vahşi' olarak niteleyen Knutson, "Hükümet, Kakabaveh'in desteği ile Türkiye'nin İsveç NATO başvurusuna vereceği destek arasında seçim yapmak zorunda kalabilir. Kakabaveh'in talepleri, Türkiye'nin talepleriyle doğrudan çelişiyor. Adalet Bakanı, Kakabaveh'in oyuyla güven oylamasını kaybedebilir, böylece hükümet düşebilir" dedi.

TEK İŞİ PKK'YI SAVUNMAK

Ülkenin etkin gazetelerinden Dagens Nyether de, İsveç'in eski İstanbul Başkonsolosu Peter Eriksson'un mektubunu yayınladı. Eriksson, Başbakan Magdalena Andersson'ın Kakabaveh'e bir kez daha boyun eğmemesi gerektiğini belirtirken, "Kakabahev bütün enerjisini, İsveç'in AB tarafından terörist olarak kabul edilen PKK gibi bir dizi şüpheli Kürt örgütünü desteklemek için harcıyor. Başbakan Magdalena Andersson, bu kadın için bir daha boyun eğmeyin! Bunun yerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan şu anda makul olmayan taleplerde bulunsa da Türkiye ile anlaşın" ifadelerini kullandı.

Dagens Industri gazetesinin editörü PM Nilsson da, hükümet ile Kakabahev arasında yapılan anlaşmaya tepki göstererek, "Hükümetin Kakabaveh ile yaptığı anlaşma Anayasa'ya aykırıdır. Ve sadece bir milletvekilinin çıkarlarının dış politikayı dikte ettiği anlamını taşıyor" dedi.

İsveç'in Expressen ve Dagens Nyheter gazeteleri de, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'la röportaj yayınlamış, Altun'un, "İsveç'in terör konusunda somut ve kalıcı bir politika değişikliği yapması gerektiği, Türkiye'nin haklı endişeleri giderilmediği müddetçe İsveç'in NATO'ya katılımının mümkün olmayacağı" sözlerini kamuoyuna aktarmıştı.

MUHALEFETTEN AÇIK ÇEK

İsveç'teki tartışmaya en güçlü tepkiyi, ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Parti'nin Genel Başkanı Ebba Busch verdi. Busch, Kakabaveh'in ülkenin güvenlik ve NATO politikasını rehin aldığını belirterek, hükümetin Kakabaveh'in isteklerine boyun eğmemesi için parlamentoya öneri sundu.

İsveç'in TV4 kanalına konuşan Busch, İsveç'in tüm güvenlik ve NATO politikasını rehin aldığını belirterek, "Adalet ve İçişleri Bakanı Morgan Johansson gensoru ile düşse bile hükümet istifa etmesin, sadece Johansson görevden alınsın. Biz de önümüzdeki 3 ay boyunca muhtemel hiçbir başka gensoruya destek vermeyeceğiz. Hükümet de Kakabaveh ile yapılan hayata geçirilmesi imkansız anlaşmalardan kurtulmuş olur" dedi.

Başbakan Andersson da teklifi memnuniyetle karşıladıklarını, üzerinde düşüneceklerini açıkladı.