Dünyada ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser tipi, meme kanseri olarak biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada her yıl 2.1 milyon kişiye meme kanseri teşhisi konuluyor. Yine dünyada yılda 627 bin kadının meme kanseri nedeniyle hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Meme kanseri ile ilgili çarpıcı istatiksel bilgiler paylaşan VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Eser, ülkeler arasında sıklığı değişmekle beraber her 8 ila 12 kadından birinin ömür boyu meme kanserine yakalanma riskine sahip olduğunu kaydetti. Meme kanserinin erken teşhis edildiğinde aslında çok da tehlikeli sayılabilecek bir kanser olmadığının altını çizen Prof. Dr. Mehmet Eser, “Tabii ki özellikle de genç hastalarda çok agresif giden tipleri de görülebilir. Meme kanserinin tehlikesi, sıklığında ve geç tanı konmada yatmaktadır” şeklinde konuştu.
SUTYEN İÇİNE PEÇETE TESTİ
Meme kanserinin en sık görülen belirtisinin hasta tarafından hissedilen veya doktor muayenesinde ele gelen kitleler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Eser; şöyle devam etti: “Bu kitleler genellikle ağrısızdır. Meme kanseri kitlesi eğer göğüs duvarına veya cilde, komşu sinir yapılarına yayılmadıkça pek ağrı yapmaz. Diğer belirtiler arasında önemli olan ve bazen erken meme kanserinin bulgusu da olabilen, sıkmadan yani kendiliğinden olan meme başı akıntılarıdır. Bu akıntılar kanlı ya da su gibi berraksa daha dikkate alınmalıdır. Kadınların meme uçlarını sıkarak meme muayenesi yapmasını istemiyoruz. Ancak sutyen içine koyabilecekleri bir beyaz peçetenin kirlenip kirlenmediğini kontrol etmelerini öneriyoruz.”
SEBZE AĞIRLIKLI BESLENİN
Beslenmenin meme kanseri üzerine etkilerinin bilinen bir gerçek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mehmet Eser, bunları şöyle açıkladı: “Meme kanserini tek başına tetiklediği ispat edilmiş bir besin tespit edilmemiştir. Menopoz öncesi kızlarda yüksek kalorili besinleri kısıtlamamak riski 2 kat artırmaktadır. Ancak vitamin değeri yüksek sebze ve meyve ağırlıklı beslenmenin koruyucu etkisi olabilir. İtalya’da 8 binden fazla kişinin 9.5 yıllık takibiyle yapılan bir çalışmada 207 yeni meme kanseri gelişmiştir. Bu çalışmada çiğ sebze ve zeytinyağı bakımından zengin diyetin meme kanserine karşı koruma sağladığı tespit edilmiştir.”
HAREKET EDİLMESİ ŞART
Düzenli spor yapmanın kalp ve damar sağlığını korumanın yanı sıra, vücutta yağ ve kas oranının da olumlu yönde değişmesine yardımcı olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Eser, “Sporla birlikte vücutta yağ oranın azalması, östrojen hormonunu azaltmakta ve meme kanseri gelişimi bakımından olumlu etki yaratmaktadır. Haftada 1.5-2.5 saat arasında tempolu yürümek de meme kanseri riskini yüzde 18 azaltmaktadır. Bu etkinin oluşması için sporun uzun süreli ve sürekliliği önemlidir” dedi.
KARANLIK ORTAMDA UYUYUN
Düzenli uykunun da meme kanserinden korunmada önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Eser; “Bağışıklık sistemimiz vücuda giren virüs, bakteri gibi mikroorganizmalarla mücadele ettiği gibi kanserli hücrelerle de mücadele etmektedir. Onun için immün (bağışıklık) sistemi baskılanmış kişilerde daha çok kanser görülmektedir. Stres çağdaş yaşamda immün sistemimizi olumsuz etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Melato memek, uzun süre doğum kontrol hapları kullanmak, infertilite tedavisi görmüş olmak diğer başlıca risk faktörleridir. Bu faktörlerin meme kanserine yol açma nedeni, memelerin uzun süre östrojene maruz kalması ve yatkınlık olan kişilerde östrojenin tetikleyici rol oynamasıdır.”