AA-DHA
Kovid-19'u atlatmasına rağmen belirtilerini taşımaya devam eden bazı kişiler, koku bozukluğu yaşayabiliyor. Hastalar, Kovid-19 sürecinde koku reseptörleri ve beyinlerindeki koku bölgelerinde meydana gelen hasar dolayısıyla kokuları farklı algılıyor ya da karıştırıyor. Bu nedenle yaşam kaliteleri düşen hastalar, depresyona giriyor, yemek yiyemedikleri için ciddi kilo kaybına uğruyor, sosyalleşirken sıkıntı yaşıyor ya da unutkanlık sorunuyla karşılaşıyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Aytuğ Altundağ ve ekibi, Kovid ardından kokuları olduğundan farklı algılama (parosmi) yaşayan hastalarının katılımıyla 'modifiye koku egzersizi' yöntemiyle inceleme yaptı. Altundağ ve ekibinin kaleme aldığı makale, Amerikan Kulak Burun Boğaz Akademisi'nin uluslararası hakemli dergisinde yayımlandı. Böylece Türk doktorlarının parosmiye karşı geliştirdiği tedavi yöntemi, bu hastalıkta etkinliği ispatlanan ilk çalışma olarak dünya tıp literatürüne kazandırıldı.
3 AYDA BİR İÇERİK DEĞİŞTİ
Prof. Dr. Altundağ, hastaların 9 ay boyunca, sabah ve akşam olmak üzere 3 ayda bir içeriklerini değiştirdikleri kokularla egzersiz yaptığını ifade etti. Altundağ, "Bazı hastalar tedaviye 1-1.5 ayda, bazısı 9 ayda yanıt verdi. Hastalığın şiddeti, yaş faktörü, tütün kullanımı ve ek hastalıklar tedavideki başarıyı etkiliyor" dedi. Tedavi aşamalarını anlatan Prof. Dr. Altundağ, şunları söyledi: "İlk basamakta, klasik koku egzersizi olarak gül, limon, karanfil ve okaliptusla başladık. Daha sonra bunlara gardenya, yasemin, yeşil çay, bergamot, kekik, biberiye ekledik. Buradaki felsefe şu, her koku molekülü bir koku reseptörüne tutunur. Siz ne kadar farklı kokuyu verirseniz, farklı reseptörlerle koku soğancığını ve beyindeki sinirsel ağı daha yoğun çalıştırmış oluyorsunuz. Tedavi uyguladığımız tüm hastalarda kalıcı ve total iyileşme gördük. Hastalar hiçbir şikayeti olmadan şu anda günlük hayatlarına devam ediyor."
PANDEMİ BİTMEDİ VİRÜS SIRADANLAŞTI
Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği'nin düzenlediği Ulusal Akciğer Sağlığı Kongresi'ne katılan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, "Geldiğimiz noktada salgın bitti ya da bitiyor demek gerçekçi olmaz. Virüs halen dolaşımda" dedi. Aşılama ve Omicron ile toplumda önemli ölçüde bağışıklık oluştuğunu belirten Özlü, şunları söyledi: "Bu bağışık hastalığın artık sıradanlaşmasına, tehdit olmaktan çıkmasına neden oldu. Artık pandemide günlük vaka sayıları değil, hastaneye yatan hastaların kriter olarak izlenmesi gerekiyor. Havaların ısınmasıyla ve dış alanlara çıkmakla birlikte salgının hızını daha da keseceğine inanıyorum."