Koronafobiden korunun

“Aslında öyle değilmiş”, “çok kesin kaynaktan duydum” gibi sözlerle başlayıp dalga dalga yayılan felaket senaryolarının da etkisiyle hayatımıza baş döndürücü bir hızla giren kaygı türü oldu; koronafobi!

Gerçekçi olmayan korkuyu, gerçekçi olmayan haberler tetikler. Öncelikle bu süreçte yalnızca güvenilir haber kaynaklarını takip etmeye özen gösterin. Acıbadem Maslak Hastanesi’ndan Uzman Psikolog Simru Kavak “Bilgi kirliliğini filtreleme şansı bile bulamadan, kendi doğasında zaten belirsiz olan Koronavirüse yönelik kaygılarımıza her gün yenilerini ekliyor, korkuyla abartılı önlemler alabiliyoruz. Oysa, Koronafobi ‘tedbirli olmak’ ile ‘hayatını kontrolsüzce kısıtlamak’ arasındaki sınırları kaybeden kişide psikolojik sorunlara yol açıp, hayatında kalıcı izler bırakabilir” diyor. Peki bu dönemde kaygı seviyemizi kontrol altında tutarak, virüsün psikolojimizde yol açabileceği kalıcı zararlara nasıl karşı koyabiliriz? Uzman Psikolog Simru Kavak, Koronafobi’den korunmanın basit ama etkili önlemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu. 

EN HIZLI YAYILAN VİRÜS, PANİKTİR  

Panik duygusu, virüsün kendisinden daha hızlı yayılır. Panik yapmamaya ve sizi paniğe sevk eden konuşmalardan ve kişilerden uzak kalmaya gayret edin. Gerekiyorsa bir süre, konuşurken huzursuz hissettiğiniz kişilere veya takip ettiğiniz kaynaklara mesafe koymaktan bir zarar gelmez. 

HER TEDBİR DOZUNDA GÜZEL 

İlgili birimlerce paylaşılan güvenlik ve sağlık önlemlerini takip etmenin yeterli olduğunu unutmayın. Ellerinizi zaten düzenli yıkayıp dezenfekte ediyorsanız ya da güvenli mesafeleri korumaya özen gösteriyorsanız, kendi üzerinizde geçerliliği ispatlanmamış ek güvenlik önlemlerini uygulama baskısı yaratmak, sadece kaygı seviyenizi artıracaktır. Örneğin her kanalda gördüğünüz tavsiye edilen gıdaların hepsini tüketmeye çalışmak,büyük ihtimalle sizi virüsten korumak yerine başka rahatsızlıklara itecektir. 

SORULARINIZ CEVAPSIZ KALMASIN

Belirsizlik kaygıyı tetikler. Aklınızdaki sorulardan yanıt bulabileceklerinizi ilgili sağlık çalışanlarına ya da kurumlara danışarak gidermek, rahatlamanıza yardımcı olabilir. Buradaki kilit nokta; sosyal medya, aile ya da arkadaş whatsapp gruplarına değil; “yetkin, ilgili kişilere” başvurmak. 

FELAKET SENARYOLARI GENELLİKLE SADECE SENARYODUR 

Uzman Psikolog Simru Kavak “Koronavirüs paniğini, daha önceki salgın virüs paniklerinden ayıran en önemli özelliklerden biri, sosyal medyanın artık çok daha yaygın ve kontrolsüz kullanılması. Mesajlaşmalardaki, ses kayıtlarındaki felaket senaryolarına inanmayın, gerekirse takipten çıkın” diyor.