Kim ayırdı bizi bizden...

Trakya Üniversitesi (TÜ) Rektör Yardımcısı ve Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Zafer, salgınla mücadele döneminde sanatın, evde kalmak zorunda olan insanların motivasyonunu artırmada önemli bir rol üstlendiğini söylüyor.

BEDİR ACAR

Gerçekten de evlere kapandığımız şu günlerde, bir kez daha anladık ki sanat, insanın kendini iyi hissettiği ‘sığınak’ olma gücünü koruyor.

Geçen yazmıştım, ‘Salgın sürecinde birbirimize sarılamasak da sanata sarıldık.’

Kimimiz, kıyıda köşede kalmış kitapları yeniden elimize aldık.

Kimimiz, online platformlardan filmler izledik, konser dinledik. Öte yandan sanatçılar da yeni arayışlara girdi. Setler iptal edilince ‘ev yapımı diziler’ gündeme geldi mesela.

Şimdi de uzun metraj film çalışmasına başlayan genç yönetmenler işbaşında…

Salgını sanatsal üretime engel olarak görmeyen bir grup genç sinemacı ise "Bizi Ayıran Duvar" adındaki uzun metrajlı filmlerini izolasyonda bulundukları evlerinde çekmeye başladı.

Kendilerine "XCrew" adını veren Barış Çekiç, Furkan Rıza Demirel, Çağdaş Utku Çakar ve Ahmet Çakar’dan oluşan sinemacılar, filmi seyirciye en hızlı şekilde ulaştırmak istediklerini söylüyorlar.

Kendilerine “XCrew” adını veren Barış Çekiç, Furkan Rıza Demirel (sol üstte), Çağdaş Utku Çakar (alt ortada) ve Ahmet Çakar (alt solda) ‘Bizi Ayıran Duvar’ adlı uzun metraj film için kendi evlerinden çekimlere başladı.

Aileleri yurtdışında karantinaya alındığı için evde yalnız kalan üç kardeşin, sokağa çıkma yasağıyla beraber evde sıkıştıkları 1 aylık süreyi anlatan "Bizi Ayıran Duvar" filminin haziran ayında bir dijital platformdan ücretsiz olarak yayınlanması planlanıyor.

Peki, ‘uzaktan’ film çekmek nasıl bir uğraş?

Bu soruyu Filmin oyuncularından Ahmet Çakar cevaplandırıyor: "Sinemada kameranın önü, arkası ve ev yaşantısı apayrı dünyalardır. Şimdi biz filmi çekerken, bu üç ayrı dünyada aynı anda dolaşıyoruz. Bir taraftan ev halimizdeyiz ama aynı zamanda oynadığımız karakterle de aynı mekandayız. Biraz sonra kameraman olarak, sürece dahil oluyoruz. Yani çok başka bir deneyim yaşıyoruz açıkçası."

Bizi Ayıran Duvar, seyirciyle buluşması halinde koronavirüs hakkında çekilmiş ilk uzun metraj yapım olacak.

Merakla bekliyoruz.

TÜRKİYE-ÜRDÜN KÜLTÜR YILINDAYIZ

Dünya genelinde gündem koronavirüs olduğu için pek çok haber de atlanmış durumda. Mesela içinde bulunduğumuz 2020 yılının Türkiye-Ürdün Kültür Yılı ilan edildiğini çok az kişi duydu belki de…

Bu bağlamda geçen yılın eylül ayında Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Ürdün Kültür ve Gençlik Bakanı Muhammed Ebu Rumman, 2020 Türkiye-Ürdün Karşılıklı Kültür Yılı Niyet Beyanı'nı imzalamıştı.

Ürdünlü Bakan Rumman, imzalanan protokolün iki ülke arasındaki kültürel iş birliğinin gelişmesine önemli katkı sağlayacağını vurgulamıştı.

Bakan Ersoy da, iki ülke arasında kültürel, arkeolojik ve turistik değerlerin tanıtılmasının sağlanacağının altını çizmiş, müzikten tiyatroya, operadan baleye, sinemadan edebiyata kadar birçok faaliyetin gerçekleştirileceğini kaydetmişti.

Görünen o ki, koronavirüs maalesef 2020 yılının tamamını işgal edeceğe benziyor. Dileyelim ki salgın tez zamanda savuşturulsun ve Türkiye-Ürdün Kültür Yılı’nda en azından birkaç etkinlik görebilelim sene bitmeden.

Bu arada, PTT, "2020 Türkiye-Ürdün Karşılıklı Kültür Yılı" konulu özel gün zarfını tedavüle sundu.

SANAL DÜNYADA SANAT VE EDEBİYAT

Kovid-19 salgını nedeniyle kapılarını bir süreliğine ziyarete kapatan Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, sanatseverleri sanat ve edebiyatla sanal dünyada buluşturuyor.

Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık'ın sosyal medya hesaplarında 28 Nisan'da paylaşıma açılan "Bir Zamanlar Toroslar'da: Sagalassos" sergisi, drone görüntüleriyle antik kentin güzelliği gözler önüne seriyor.

Dinleti dizisi "Harf'ten ve Nota'dan" konseri 2 Mayıs saat 17.00'de YouTube kanalında müzikseverlerle buluşacak.

Yapı Kredi Yayınları, sosyal medya hesaplarında ayrıca "Kitap Hayattır" sloganıyla kitaplardan sayfalar ve yazarlardan videolar paylaşıyor.

SAKIP SABANCI MÜZESİ GEÇMİŞ SERGİLERİ DİJİTALDE

Salgın önlemleri kapsamında ziyarete kapalı olan Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM) geçmiş sergilerinden zengin içerik seçkilerini dijital kanallarında paylaşmaya başladı.

Bu kapsamda ilk olarak, 24 Kasım 2005 - 26 Mart 2006'da gerçekleştirilen "Picasso İstanbul'da" sergisinin çevrim içi versiyonu sanatseverlerle buluştu.

Pablo Picasso'nun tüm dönemlerini kapsayan ve "digitalSSM" arşiv kaynaklarıyla hazırlanan sergi, SSM'nin web sitesi, sosyal medya hesapları ve YouTube kanalı aracılığıyla erişime açıldı.

Açık kaldığı süre içinde her yaş grubundan çok sayıda sanatsevere ulaşan "Picasso İstanbul’da" sergisi çevrim içi versiyonu, eserlerin dönemlerine göre ayrıldığı kronolojik bir kurguyla hazırlandı.