Seyfettin’in daha önce Meryem’e sattığı eski ahıra asılmış olan “Sırfbaş Mermercilik Mermer ocağı” tabelası Seyfettin ve Mustafa Ali’yi büyük bir telaşa düşürür. Açılacak bir mermer ocağının bölgedeki tarımı negatif yönde etkileyeceğini ve köylünün kendilerine tepki gösterip tefe koyacağını düşünürler. Önce köylüden olayı gizlemek için tabeladaki yazıyı boyarlar sonra da bölgenin imar izninin iptal edilmesi için girişimde bulunurlar. Bunun mümkün olmayacağını anlayınca Meryem’e bu araziyi kime sattığını sorarlar. Fakat Meryem, aradan çok zaman geçtiği için hatırlayamaz. Bu arada Veli Demir’in yaptığı bir araştırma onları “Sırfbaş” mermerciliğe götürür. Mermerci ile görüşmek bir tarafa içeri bile giremezler. Çetin cevize çattıklarını düşünen Seyfettinler mermerci ile görüşebilecek midir? Tüm bunlar olurken, köye yeni bir kız gelir. Esrarengiz davranışlar gösteren bu kızın adı Yasemin’dir. Yasemin, ahırı bulsa da alışık olmadığı ortamdan dolayı çok korkar ve kendini güvende hissedeceği bir yere, samanların arasına saklanır. Bu sırada ahıra gelen Halim’in ineklerle konuştuğunu duyar. Değişik, garip davranışlar gösteren bu kız, Dal sütçülüğe neden gelmiştir? Mahkeme tarafından serbest bırakılan Sevda’yı evde Hatice ana korkusu sarmıştır. Hatice ana, gelininin serbest kalması için dualar etse de eve gelince O’na iyi bir ders vermek için, zorlu şartlar hazırlamaktadır. Ancak Sevda’nın da bir planı vardır…