Kadir Gecesi, Kur'an'ın, Allah tarafından Cebrail adlı melek aracılığıyla Peygamber Muhammed'e vahyedilmeye başlandığı gecedir. Tarihsel olarak Ramazan ayının son günlerinde yer alır. Müminler Kadir Gecesi 27. gece hadisi ile Kadir Gecesi ayet ve hadisleri ile ilgili aramalarını hızlandırdı. İşte Kadir Gecesi ile ilgili ayet ve hadisleri...
Hazret-i Ayşe'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah Ramazan'da diğer aylardan daha fazla (kulluk yapmaya) çalışırdı. Ramazan'ın son on gününde de Ramazan'ın öteki günlerinden daha fazla ibadet ederdi. (Müslim, İ'tikâf 8)
Kadir gecesi açık olur, sıcak ve soğuk değildir. Bulut yoktur. Yağmur ve rüzgar yoktur. O gecenin sabahının alameti güneşin şuasız doğmasıdır.[Taberani]
Ayşe (r.a.), Peygamber Efendimiz'e: "–Ey Allah'ın Resûlü! Kadir Gecesi'nin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl dua edeyim?" diye sormuş, Efendimiz de: "Allah'ım! Sen çok affedicisin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!" diye dua et!" buyurmuştur. (Tirmizî, Deavât, 84)
"Kadir Gecesi'ni, fazilet ve kudsiyetine inanarak ve sevabını yalnız Allah'tan bekleyerek ibâdet ve tâatle geçiren kimsenin -kul hakkı hâriç- geçmiş günâhları bağışlanır." (Müslim, Müsâfirîn, 175)
"Kadir Gecesi'ni Ramazan'ın son on günü içinde arayınız!" (Buhârî, Leyletü'l-kadr 3)
Hazret-i Ayşe şöyle buyurdu: "Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi." (Buhârî, Leyletül-kadr 5)
"Kadir Gecesi ile ilgili rüyalarınızın, Ramazan'ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir Gecesi'ni arayan onu Ramazan'ın son yedi gecesinde arasın!" (Buhârî, Leyletü'l-kadr 2,)
"Kadir Gecesi ile ilgili rüyalarınızın, Ramazan'ın son yedi gecesi üzerinde toplandığını görüyorum. O halde Kadir Gecesi'ni arayan onu Ramazan'ın son yedi gecesinde arasın!" (Buhârî, Leyletü'l-kadr 2,)
"Ramazan ayının son on günü girdiğinde Resûlullah geceleri ihyâ eder, ev halkını uyandırır, ciddiyetle ibadete soyunur ve eşleriyle ilişkiyi keserdi." (Buhârî, Leyletül-kadr 5)
"Biz Kur'an'ı kutlu bir gecede indirdik." (Duhân sûresi, 3)
"Biz onu Kadir Gecesi indirdik. Kadir Gecesi nedir, bilir misin sen? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. Meleklerle Ruh o gece Rablerinin izniyle her iş için iner de iner. Tam bir esenliktir o gece, tâ tan yeri ağarıncaya kadar." (Kadîr sûresi, 1-5)
Kadr kelimesi sözlükte "güç, hüküm, değer, şeref" gibi anlamlara gelir. Özellikle Kur'an'ın bu gecede indirilmesinin geceyi şereflendirdiğini ve kadrini yücelttiğini ifade etmek üzere ona bu isim verilmiştir. Bu sûre inmeden önce gecenin böyle bir ismi yoktu. Duhân sûresinde, "Biz onu mübarek bir gecede indirdik" (44/3) buyurularak bu gecenin bereketli, hayırlı, uğurlu, önemli ve kutsal bir gece olduğu açıkça ifade edilmiştir. Sûrenin ilk âyetinde Kur'an'ın bu gecede, Bakara sûresinde de (2/185) ramazan ayında indirildiği belirtilmiştir. Buna göre Kadir gecesinin ramazan ayı içerisinde olduğu açıktır; ramazanın hangi gecesine denk geldiği konusunda farklı görüşler vardır. Bununla birlikte, Buhârî ve Müslim'in kaydettiği, Hz. Âişe'ye isnad edilen, Alak sûresinde naklettimiz bir hadiste Hz. Peygamber'e ilk vahyin Ramazan'ın 27. gecesinde geldiği bildirilmiş; bu sebeple Kadir gecesinin Ramazan'ın 27. gecesi olduğu yönünde genel bir kanaat oluşmuştur. Bazı rivayetlere göre Kur'an bu ayın son on günü içinde inmeye başlamıştır (Kurtubî, XVI, 124). Kadir gecesinin kesin olarak bildirilmemesi, insanların o gecede kazanacakları sevaplara güvenip diğer zamanlarda kulluk görevlerini ihmal etmelerini önlemek gibi bazı sebep ve hikmetlerle açıklanmıştır.
Müfessirler, "Biz onu Kadir gecesinde indirdik" diye çevirdiğimiz 1. âyetteki "o" zamiriyle Kur'an'ın kastedildiği konusunda ittifak etmişlerdir (bk. Taberî, XXX, 166; Râzî, XXXII, 27; Şevkânî, V, 554). Kur'an'ın, zamirle anlaşılacak derecede apaçık bilinen, tanınan, şanı yüce bir kitap olduğunu göstermek için adının açıkça anılmadığı belirtilir. "Biz onu indirdik" ifadesinden, "tamamını indirdik" veya "indirmeye başladık" mânaları anlaşılabilir. Âlimlerin çoğu, âyette "peyderpey indirdik" anlamındaki nezzelnâ yerine "indirdik" anlamındaki enzelnâ fiilinin kullanılmasını gerekçe göstererek burada Kur'an'ın tamamının ulûhiyyet makamından dünya semasına indirilmesinin söz konusu edildiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı âlimler ise bu âyetle doğrudan Hz. Peygamber'e gelen Alak sûresinin ilk âyetlerinin kastedildiği kanaatindedirler. Her iki yoruma göre de söz konusu zaman diliminin Kur'an-ı Kerîm'in indirilişine sahne olduğu ve bu olayla büyük bir değer kazandığı için bu sûrede ona "leyletü'l-Kadr" denilmiştir (M. Sait Özervarlı, "Kadr Sûresi", DİA, XXIV, 140-141).
"Bilir misin nedir Kadir gecesi?" meâlindeki 2. âyete cevap veren sonraki âyetlerde onun tarihinin açıklanması yerine bu gecenin önemi, insanlar için hayır ve bereketi üzerinde durulmuştur. Duhân sûresinde de Kur'an'ın "mübarek bir gecede" indirildiği belirtilerek hüküm ve hikmet içeren bütün işlerin bu gecede ayrıldığı, belirlendiği ifade edilir (Duhân 44/3-4).
Müfessirlerin bir kısmı, Kadir gecesinin bin aydan hayırlı olduğunu bildiren 3. âyeti hakiki mânasında anlayarak bu gecede yapılan ibadet ve hayırların, içinde Kadir gecesinin bulunmadığı bin ayda yapılanlardan daha çok sevap getireceğini belirtirler. Başka bir yoruma göre buradaki bin sayısı çokluktan kinayedir. Nitekim birçok dilde olduğu gibi Arapça'da da bin sayısı büyük çoklukları anlatmak için kullanılmaktadır. Şu halde bu âyette Kadir gecesinde yapılan ibadet ve iyiliklerin diğer bütün zamanlarda yapılanlardan daha çok sevap getireceği ifade edilmiş olmaktadır (Şevkânî, V, 555; İbn Âşûr, XXX, 459). (Kur'an Yolu Tefsiri Cilt:5 Sayfa: 658-659)