İyi ki ‘emlakçı arkadaş' var!

BEDİR ACAR

Bugüne kadar imza attığı başarılı çalışmalarıyla büyük bir hayran kitlesine ulaşan besteci ve rock müzik sanatçısı Murat Kekilli, Sezai Karakoç'un “Ey Sevgili” eserini besteleyerek dijital platformlarda dinleyicilerin beğenisine sundu.

Murat Kekilli, Üstat Karakoç’un şiirinin sözlerini yıllar evvelinde bir emlakçı arkadaşından duymuş ve bestelemiş.

Ne diyelim...

İyi ki böyle emlakçılarımız var da ülkenin değerli şairlerinin şiirleri dilden dile dolaşıyor.

Sinema yazarı Atilla Dorsay da Türkçe’nin yaşayan en büyük hikayecilerinden biri olan Mustafa Kutlu adını ‘Uzun Hikaye’ filme çekildikten sonra duymuştu.

Bana kalırsa müzik dünyasında eser verenlerin şiir kitaplarından kafalarını kaldırmamalrı lazım.

Bunca uyduruk, kaydırık şarkı sözlerinin üzerimize boca edildiği şu ortamda şiir kitapları çölde bir vaha gibi müzisyenlerin önüne açılacaktır.

Pop müzik sanatçıları arasında (zannediyorum) en çok şiir kitaplarıyla haşır neşir olan isimlerden biri Sezen Aksu olsa gerek.

Onun pek çok hit şarkısı (Gülümse mesela) şiir bestesidir.

Sezai Karakoç’un ‘’Ey Sevgili’’ şiiri de bir emlakçı vasıtasıyla da olsa gelip Murat Kekilli’yi bulmuş, 'Ne yapsan ne etsen boş, göklerden gelen bir karar vardır.' mısraları sanatçının kalbine dokunmuş ve ortaya güzel bir beste çıkmış.

Aslında 10 yıl evvelinden bestelenmiş bir şarkı ama yayınlanma kısmeti Ayasofya Cami’nin açılış günlerineymiş...

Ne diyor Sezai Karakoç şiirinde:

“Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır

Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır

Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır

Yoktan da vardan da ötede bir yar vardır

Hep suç bende değil yar

Beni yakıp yıkan bir nazar vardır

Sakın kader deme

Kaderin üstünde bir kader vardır”     

'ANNABEL LEE'Yİ OKUR OKUR, AĞLARDIM

Yeşilçam'ın ünlü oyuncusu, aynı zamanda senarist ve yönetmen Türkan Şoray, edebiyat dergisi Varlık’ın temmuz sayısına bir röportaj verdi.

“Asya”, “Mine”, “Dile Hanım” ve “Feride” gibi Türk sinemasında birçok edebi eserin baş karakterini canlandıran usta oyuncu, edebiyat ve sinema ilişkisine dair görüşlerini paylaşıyor söyleşide.

Sinemayı ‘edebi kağıtların görselliğe dökülmüş hali’ olarak tanımlayan Şoray, sinemanın edebiyattan çok yararlandığını, pek çok klasik romanın filme çekildiğini hatırlatıyor.

Sanatçı, ‘’İlk 'Çalıkuşu'nda (1966) oynamak benim için bir gururdu. Peride Celal'in 'Ada'sını da (1988) ben önermiştim’’ diyor.

Pek çok edebiyat uyarlamasında rol alan ‘Sultan’ başka neler söylemiş, şöyle bir göz atalım:

● Edebiyat bizim hayatımızın bir parçası, dünyayı güzelleştiriyor. Günlük yaşantımda da çok kitap okuyorum. Her gün gazeteleri takip ediyorum. Evimde büyük bir kütüphanem var. Bazı yazarların kitaplarını tekrar tekrar açar okurum.

● Orhan Kemal'in eserlerine bayılıyorum. O, sıradan insanların dünyasını öyle güzel anlatıyor ki... ‹Evlerden Biri› adlı romanını sinema filmine çekmeyi çok isterim.

● Çocukken okuduğum ilk kitap Dostoyevski'nin “Ezilenler” eseridir.

● Edgar Allan Poe'nun 'Annabel Lee' şiirini okur okur, ağlardım.

Türkan Şoray söyleşide film repliklerinden, yönetmenlerle olan diyaloğuna, anı kitabından müzik albümüne kadar pek çok konuya temas ediyor.