İstanbul'un harika müzelerİ

İstanbul gezmeye doyamadığımız ve gezmekle bitirmekte zorlandığımız bir şehir. Hatta defalarca gezip gördüğümüz semtlerinde her defasında yeni detaylar fark ediyor, yeni hikayeler öğreniyoruz. Keza bu tarihi kentin müzeleri de öyle.

Gezilmesi gereken bir hayli müze var İstanbul'da. Müze gezilerine başlamak için en iyi nokta ise Sultanahmet civarı olacaktır.

İLK DURAK AYASOFYA

Camiye çevrilse de hala müze niteliğini koruyan Ayasofya ile tura başlayabiliriz. İstanbul'daki en etkileyici yapı olan Ayasofya içine girdiğiniz andan itibaren sizi tarihin büyüleyici atmosferine sokuyor. Adı "Kutsal Bilgelik" anlamına gelen camii Bizans döneminde Hristiyanlık için en önemli kiliseydi. İstanbul'da oturanlar burayı birkaç defa gezmeli. Kenti ziyaret edenler ise mutlaka Ayasofya'yı rotalarına dahil etmeli. Ayasofya'dan sora biraz dinlenerek hemen karşısında yer alan Yerebatan Sarnıcı'na geçebilirsiniz. 532 senesinde Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ettirilen Yerebatan Sarnıcı uzun süre sarayın ve bölgenin su ihtiyacını karşıladı. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de bir süre bu işlevini korudu ancak durgun suyun yeterince temiz olmadığı düşünülerek daha sonra kullanılmadı. Sarnıç Ayasofya ile birlikte ünlü yazar Dan Brown'ın cehennem romanında da önemli mekanlardan biri olarak geçmekte.

SARAY'IN KOLEKSİYONLARI

Sırada Topkapı Sarayı var. Yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlı'nın idare merkezi olarak hizmet veren Topkapı Sarayı 1924'te Atatürk'ün talimatıyla müzeye dönüştürüldü. Saray güzel mimarisi ve manzarası ile birlikte gezmesi çok keyifli bir yer. Bünyesindeki zengin koleksiyonlar ise kesinlikle görülmeli. İmparatorluk Hazinesi, Avrupa Porselenleri ve Camları, Bakır ve Tombak Mutfak Eşyası, Çin ve Japon Porselenleri, Gümüşler, Hırka-i Saadet Dairesi ve Kutsal Emanetler, İstanbul Cam ve Porselenleri, Padişah Elbiseleri, Padişah portreleri ve resim koleksiyonu, Silahlar müzede sergilenen değerli koleksiyonlar arasında.

İSKENDER LAHDİNİ GÖRÜN

Tarihte daha eskilere gitmek istiyorsanız sırada İstanbul Arkeoloji Müzesi var. Osman Hamdi Bey'in kazı ve arkeoloji çalışmalarıyla gelen eserlerin büyüttüğü müzede çok önemli buluntular sergileniyor. İskender Lahdi kesinlikle görülmesi gereken ve müzede bulunan eserlerin en önemlilerinden biri. İskender Lahdi Sayda nekropolünde bulunan 18 lahitten birisi. Müzede ayrıca Sidemara Lahti, Kadeş Barış Antlaşması tableti, ilk aşk şiiri tableti, Hammurabi Kanunları tableti sergileniyor. Müzedeki önemli eserler saymakla bitmez. Ziyaret edilmesini şiddetle tavsiye ediyoruz.

Osmanlı'nın ilk müzesi Aya İrini

Bizans'ın ilk kilisesi Ayasofya değil Aya İrini'dir. Büyük Konstantin şehri kurarken bu kiliseyi inşa ettirir. Aya İrini, Bizans'tan günümüze kalan atriumlu tek kilisedir. Atrium, eski Roma tapınaklarının ortasındaki çevresi revaklı bir avludur. Aya İrini yerini aldığı tapınağın özelliklerini bugüne kadar taşımış. Aya İrini, aynı zamanda Osmanlı'nın ilk müzesi. Uzun yıllar silah ve ganimet deposu olarak da kullanılmış. Tophane müşirlerinden Damat Ahmet Fethi Paşa 1846 yılında Türk müzesinin ilk nüvesini oluşturan eserleri burada sergilenmiş. 1869 yılında Aya İrini, Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) adını almış.

Oyuncak müzesi ve çok daha fazlası

İstanbul'da görülmeye değer modern müzeler de yer alıyor. Bunlardan bir tanesi Sunay Akın tarafından kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi. Müzede 1700'lü yıllardan günümüze uzanan bir oyuncak serüvenine tanık oluyorsunuz. Emirgan'da bulunan Sakıp Sabancı Müzesi'nde kitap sanatları ve hat koleksiyonu, başta olmak üzere çok sayıda nadide ve eşsiz eserleri görmek mümkün. İstanbul'daki müzelerin bir tanesi de İstanbul Modern Sanat Müzesi. Türk ve İslam Eserleri Müzesi, İstanbul Deniz Müzesi, Rahmi Koç Müzesi ve daha fazlası İstanbul'da gezilmeyi bekliyor.