İnşirah suresi Türkçe ve Arapça okunuşu ve meali nasıl? İnşirah Suresi oku!

Bugün Kadir Gecesi idrak ediliyor. Bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi'nde okunacak dualar arasında İnşirah Suresi de yer alıyor. Kur'an'ın 94. suresi olan sure 8 ayetten oluşuyor. Bu surenin okunması İslam inancına göre insanın sıkıntıların giderilmesini ve kalbinin ferahlamasını sağlar. İnşirah suresi Türkçe ve Arapça okunuşu ve meali...

İnşirah suresi Türkçe ve Arapça okunuşu yoğun olarak araştırılıyor. Bugün mübarek Kadir Gecesi idrak ediliyor. Bu gece okunması önemli olan ve insanın sıkıntıların giderilmesini ve kalbinin ferahlamasını sağlayan İnşirah Suresi, İslam peygamberi Muhammed'e İslamı yayma konusunda çekilen sıkıntılar karşısında verilen ferahlık ve yardımları belirtiliyor. Ayrıca surede inananların karşılaşacağı sıkıntılardan ümitsizliğe düşmemeleri, daima Allah'a güvenmeleri ifade ediliyor.

İNŞİRAH SURESİ NEDİR?

İnşirah Suresi, Kur'an'ın 94. suresidir. 8 ayetten oluşan sure Mekke'de indirildiğine inanılmaktadır. İnşirah suresi, insanlığa her zorlukla beraber bir kolaylığın geldiğini vurgularken, Müslümanların tesellilerini sürdürüp Allah'a itaat etmeleri öğütlenmiştir. İnşirah suresi, Kur'an-ı Kerim'in 94. suresidir ve Mekke'de nazil olmuştur. Toplamda 8 ayetten oluşan İnşirah suresinin anlamı ve okunuşu...

İNŞİRAH SURESİ ARAPÇA OKUNUŞU

Bismillahirrahmânirrahîm.

Elem neşrah leke sadrek

Ve vada'na 'anke vizreke

Elleziy enkada zahreke

Ve refa'na leke zikreke

Feinne me'al'usri yüsren

İnne me'al'usri yüsren

Feiza ferağte fensab

Ve ila rabbike ferğab

İNŞİRAH SURESİ TÜRKÇE ANLAMI

Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.

Senin için bağrını açmadık mı?

İndirmedik mi senden o yükünü?

O sırtında gıcırdamakta olan (ve bu şekilde sana eziyet veren) yükünü?

Senin şanını yüceltmedik mi?

Demek ki, zorlukla beraber bir kolaylık var.

Evet o zorlukla beraber bir kolaylık var!

O halde boş kaldığında yine kalk yorul!

Ve ancak Rabbinden ümit et, hep O'na doğrul!

İNŞİRAH SURESİ TEFSİRİ

"Senin kalbini açıp genişletmedik mi?" diye çevirdiğimiz 1. âyetteki "şerh-i sadr" kavramını Râgıb el-İsfahânî, "kalbin ilâhî bir nur ile Allah tarafından bir huzur ve sükûnet, bir rahatlık ile genişletilmesi" şeklinde açıklamıştır (el-Müfredât, "şrh" md.). Hz. Peygamber'in kalbinin açılıp genişletilmesi ifadesini, Zümer sûresinin 22. âyeti de dikkate alındığında, onun beşerî idrak kapasitesinin vahiy ile arttırıldığına ve âzami seviyeye çıkarıldığına işaret olarak anlamak uygun olur. Ayrıca müfessirler bunu, ona indirilen vahyi anlaması, koruması ve peygamberlik görevini yerine getirebilmesi için kendisine verilmiş olan zihin açıklığı, mâneviyat yüksekliği gibi mânalarla da açıklamışlardır. Bazı müfessirler ise Duhâ sûresinin devamı mahiyetinde olan bu âyetlerde, bir süre ara verilmiş olan vahyin yeniden başlamasıyla Hz. Peygamber'in mâneviyatının güçlendirildiğine değinildiği kanaatindedir.

2 ve 3. âyetlerde, Resûlullah'ın belini büktüğü bildirilen "yükün kaldırılması"ndan maksadın ne olduğu konusunda yapılan açıklamalar içinde (bk. Râzî, XXXII, 4-5) en zayıf olanı "günahlarının, hatalarının bağışlanmış olması" şeklindeki yorumdur. Çünkü onun Câhiliye döneminde puta tapmadığı bilinmektedir, herhangi bir günah işlediği de sabit değildir. Esasen İslâm tebliğ edilmeden onun yasaklarını çiğnemenin günah olduğundan da söz edilemez. İslâm'dan sonra bazı ictihad hataları olmuşsa bunlar da –miktarı az olsa bile– ecir ve sevap vesilesidir. Çünkü isabetli ictihada on, isabetsiz ictihada bir sevap vardır (Buhârî, "İ'tisâm", 13, 21; Müslim, "Akziye", 15; ayrıca bk. Tevbe 9/43; Fetih 48/2). Bize göre Allah'ın bir lutuf olarak onun omuzlarından kaldırdığı yük iki şekilde açıklanabilir:

a) Arasında yaşadığı topluluğun inanç ve ahlâk yönünden içine düştüğü durumdan dolayı duyduğu ıstırabın İslâm sayesinde kaldırılması;

b) Bâtıla karşı verdiği çetin mücadelede birçok ilâhî destek ve inayete mazhar kılınması.

Hz. Peygamber'in "adının ve sanının yüceltilmesi"ne müfessirler, Resûlullah'ın adının mukaddes kitaplarda zikredilmesini ve geleceğinin müjdelenmesini, kelime-i şehâdette onun isminin Allah'ın ismiyle birlikte yer almasını, gökyüzünde melekler, yeryüzünde müminler tarafından hürmetle anılmasını, Kur'an'da Allah'a itaatle birlikte ona da itaat edilmesinin emredilmesini örnek gösterirler (bk. Şevkânî, V, 542). Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş olması da (bk. Enbiyâ 21/107) onun şanının yüceltildiğini ifade eder. Ayrıca bu âyeti, ileride Resûlullah'ın isminin ve tebliğ ettiği dinin bütün dünyada tanınıp yayılacağını bildiren bir müjde olarak anlamak da mümkündür. Yine, Kur'an'da onun müstesna niteliklerini, Allah katındaki konumu ve değerini açıklayan âyetler de bu bağlamda "adını sanını yüceltme" olarak değerlendirilebilir.