Hulusi Kentmen Google'da Doodle oldu! Hulusi Kentmen kimdir, ne zaman öldü, kaç yaşında vefat etti?

Hulusi Kentmen, bir dönem televizyon ve sinamanın aranan yüzüydü. Yeşilçam'ın emektar oyuncusu Hulusi Kentmen'in vefatının üzerinden 29 yıl geçti. ''Ah Nerede'', ''Hababam Taburu'', ''Sev Kardeşim'', ''Güllü'' ve ''Sosyete Şakir'' adlı yapımlarında aralarında bulunduğu 500'e yakın filmde rol alan usta oyuncu Hulusi Kentmen'in hayatı ve kariyeri merak konusu oldu. Peki Hulusi Kentmen kimdir, ne zaman vefat etti, hangi filmlerde oynadı?

Hulusi Kentmen, Yeşilçam'ın 'Tonton' amcası olarak anılır. Bir çok yeşilçam filminde rol almış usta oyunculardan Hulusi Kentmen, pala bıyıkları kadar tatlı sert ve babacan yapısıyla seyircinin gönlünü kazanmıştır. Google üzerinden doodle olması vesilesi ile araştırılan " Hulusi Kentmen kimdir, ne zaman öldü, neden doodle oldu, kaç yaşında vefat etti?" soruları merak konusu oldu. İşte usta oyuncu hakkında merak edilenler...

HULUSİ KENTMEN KİMDİR?

Yeşilçam'ın "iyi kalpli", babacan oyuncusu Hulusi Kentmen, 20 Ocak 1912'de Bulgaristan'ın Tırnova şehrinde dünyaya geldi.

Sanatçı, daha sonra ailesiyle Türkiye'ye göç etti ve, çocukluğunu İzmit Körfezi'nde geçirdi.

İlköğrenime Akçakoca'da başlayan Kentmen, daha o günlerde oyunculuğa sevdalanmasını, TRT'ye verdiği bir röportajında, "Akçakoca İlkokulunda bir tiyatro salonumuz vardı. Birkaç defa orada sahneye çıktım. Bulaştı." sözleriyle aktarmıştı. Deniz Astsubay Okulu'nda eğitim alan ve Deniz Kuvvetleri'nde denizaltıcı Astsubay olarak görev yapan Kentmen, bir müddet kara hizmetinde de bulundu ve askerlik görevini sürdürürken ilk kez vodvil türündeki "Hisse-i Şayia" oyunuyla sahneye çıktı.

Hulusi Kentmen, Ülkü Erakalın'a verdiği bir röportajında deniz tutkusunu şöyle anlattı:

"Yavuz (Zırhlısı) yaralı, henüz tamir edilmemiş. Bütün ihtişamıyla İzmit'te yatardı. Biz o devirde ortaokula gidiyorduk. Aşağı yukarı sınıfın yarısı denizci olmaya heves ederdi. Deniz tutkusu öncelikle Körfez'de oturuşumuzdan geliyor. Ayrıca babamın bir sandalı vardı, onunla beraber balığa giderdim, ona yardım ederdim. Bahriyelilerin o afili kıyafetleri ve denizin yosun kokusu yok mu, o bambaşka bir şey."

Yönetmenliğini Ferdi Tayfur'un yaptığı filmle ilk kez kamera karşısına geçti

Refika Kentmen ile 1938'de dünya evine giren sanatçı, Volkan isminde bir oğul, daha sonra da iki torun sahibi oldu.

Eşi, bir röportajında "Hulusi herkes tarafından çok sevilen, sayılan bir insandır. Herkes onu 'baba' diye sever. Ben de çok severim, 53 senemi vermişim, sevilmez mi?" diye bahsetti.

Emekliliğinin ardından kendisini sahnelere ve sinemaya veren Kentmen, halkevlerinde, Ses Tiyatrosu'nda ve Şehir Tiyatroları'nda sahneye çıktı.

Kentmen, ilk kez 1942'de bir filmde kamera karşısına geçerken, seslendirme sanatçısı olarak da bilinen Ferdi Tayfur'un yönetmen koltuğunda yer aldığı ve İhsan İpekçi'nin senaryosunu yazdığı "Senede Bir Gün" filmiyle yükselişi yakaladı.

Daha sonra bu filmleri 1948'de "İstiklal Madalyası", 1949'da "Şehitler Kalesi", 1950'de "Estergon Kalesi" ve "Züfikar'ın Gölgesinde", 1951'de "Barbaros Hayrettin Paşa" filmleri takip etti.

"TİPİM KÖTÜ ADAMA MÜSAİT DEĞİL"

"Hulusi Kentmen Tiyatro Topluluğu" ile turnelere çıkıp birçok yerde oyun sahneleyen sanatçı, 1942-1988 arasına 500'e yakın film sığdırdı.

Filmlerinde onun karakterine karakter katan babacan seslerin sahipleri ise seslendirme sanatçıları Kemal Ergüvenç ve Rıza Tüzün oldu.

Kentmen, komiser, esnaf, hakim ve fabrikatör rollerinin aranan yüzü olurken, kariyeri boyunca Adile Naşit, Münir Özkul, Kemal Sunal ve Tarık Akan gibi isimlerle birçok filmde kamera karşısına geçti.

İyi filmin iyi senaryo ile mümkün olacağını savunan Kentmen, neden "iyi" rollerde yer aldığını bir röportajında, "Hem komediye hem drama uyum sağlayabiliyorum, yalnız kötü adam oynayamıyorum. Çünkü tipim kötü adama müsait değil. Bir defa oynamaya kalktım, bir şeye benzemedi." sözleriyle açıkladı.

Sunay Akın, Hulusi Kentmen'le ilgili lise yıllarından hatırladığı bir anısından "Önce Çocuklar ve Kadınlar" kitabında şu şekilde bahsetti:

"Sert görünümlü ama iyi yürekli ve genellikle de fabrikatör baba rolünde görürüz onu. Hulusi Kentmen'den söz ediyoruz tabii ki!.. Bu arada, kendimize bir 'torpil' geçelim ve son sınıfı okuduğum Koşuyolu Kazım İşmen Lisesi'nden eve dönerken, Kadıköy otobüsünde Hulusi Kentmen'le sık sık karşılaşıp sinema sohbetlerine daldığımı da bir martı gibi periskopun üstüne konduralım."

HULUSİ KETMEN NE ZAMAN ÖLDÜ?

20 Aralık 1993'te vefat etti

Pala bıyıkları kadar tatlı sert ve babacan yapısıyla seyircinin gönlünü kazanan Hulusi Kentmen, 1978'de "Yorgun Savaşçı" ve 1985'te "Acımak" dizilerinde de rol aldı.

Aynı zamanda keman sanatçısı olan ve fotoğrafçılıkla da yakından ilgilenen oyuncu, 20 Aralık 1993'te böbrek yetmezliği sebebiyle vefat etti ve Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi.

HULUSİ KENTMEN'İN ROL ALDIĞI BAZI FİLMLER ŞÖYLE:

"Paranın gücü", "Acı Su", "Donanmanın Gülü", "Şabancık", "Taşı Toprağı Altın Şehir", "Ah Bu Ne Dünya", "Bıktım Her Gün Ölmekten", "Meraklı Köfteci", "Ah Bu Gençlik", "Minik Cadı", "Ateş Böceği", "Ah Nerede", "Üçkağıtçılar", "Baba Bizi Eversene", "Kara Murat Ölüm Emri", "Yumurcak", "Uyanık Kardeşler", "Yalancı Yarim", "Vurgun", "Keloğlan ile Cankız", "Öksüzler", "Sev Kardeşim", "Yumurcağın Tatlı Rüyaları", "Ali Baba Kırk Haramiler", "Sezercik Yavrum Benim", "Ayşecik Yuvanın Bekçileri", "Bir Katil Sevdim", "Denizciler Geliyor", "Sevgili Öğretmenim", "Şoförün Kızı", "Çanakkale Aslanları", "Kendini Arayan Adam", "Gönül Avcısı", "Sevimli Haydut", "Vatan Uğruna", "Meçhul Kahramanlar", "Efelerin Efesi", "İstiklal Madalyası".