Hızır ve İlyas peygamberlerin buluşup dilekleri gerçekleştirdiklerine inanılan Hıdırellez aynı zamanda yazın müjdecisi olarak kabul edilir. Eski çağlardan beri her 5 Mayıs tarihinde kutlanan Hıdırellez'de yapılan etkinlikler ile birlikte kafalarda bazı soru işaretleri bıraktı. Söz konusu konu ile ilgili; "Hızır ve İlyas kimdir, efsanesi nedir? Hıdırellez'de neler yapılması gerekir?" sorularına yanıt arayanlar için merak edilen tüm detayları bu haberimizde derledik.
HIDIRELLEZ HİKAYESİ NEDİR?
Hızır ve İlyas, Hükümdarın ordusundaki iki askerdir. Hükümdar bir gün ordusuyla birlikte ölümsüzlük suyunu (Ab-u Hayat) aramaya çıkar. Yolculukta, Hızır ve İlyas diğer askerlerden ayrılırlar. Bir subaşında durup, yemek için kurutulmuş balık çıkarırlar. Tam bu esnada deniz suyu balığa sıçrar, balık canlanır ve suya atlar. Böylece Hızır ve İlyas ölümsüzlük suyunu bulmuş olurlar. Bu sırada bir melek gelir. Hızır ve İlyas'ın kıyamete kadar yaşayacaklarını, fakat Hızır'ın karada, İlyas'ın denizde ihtiyacı olanlara yardım edeceklerini bildirir. Hıdrellez günü yani 6 Mayıs'ta Hızır ve İlyas'ın buluştuklarına, onların buluşmalarıyla ölü tabiatın canlandığına inanılır. Halk inanışına göre 6 Mayıs'ın yağmurlu geçmesi, Hızır ve İlyas'ın buluştuklarında sevinçlerinden ağlamalarının ve bulutların da onlara katılmalarının bir ispatıdır.
HIZIR VE İLYAS EFSANESİ NEDİR?
Hıdırellez, Türkiye'nin pek çok yerinde, doğanın canlanışıyla birlikte maddi ve manevi olarak kendilerini yeni bir yıla hazırlamak isteyen Müslüman ve Hıristiyan topluluklar tarafından aynı günde kutlanıyor.
Miladi 6 Mayıs, Rumî 23 Nisan'a rastlayan günde Hızır ve İlyas (a.s) buluşarak sohbet ederler ve bu günlerde vakitlerini Allah yolunda olmanın ve birlikteliklerinin verdiği sevinçle kuvvet bulurlardı. Hızır (a.s)'ın Allah'ın lütfu ile dolaştığı yerde yeşillikler çıkar ve çorak yerler çiçeklere bezenirdi. İşte bu olaya dayanarak, halk zamanla bu günlerde buluşup Hızır ve İlyas (a.s)'ın geleneğini sürdürmek amacıyla şenlikler tertip eder olmuşlar.
Günümüzde kullanılan manası ise; İnsanların kıştan kurutuluşlarının bir işareti ve bahar güneşinden faydalanma, piknik yapma, stres atma, eğlenme, nişan, düğün, sünnet törenleri tertip etme, uğursuzlukları giderme, adak adama, dilekte bulunma gibi düşünceleri gerçekleştirme amacıyla gelenekselleşen "bahar bayramı" inancıdır.
Rivayete göre, Hızır (as), İlyas (as) ve İskender-i Zülkarneyn, birlikte (Ab-u Hayat) aramaya çıkmışlar. Ve bir müddet sonra "Karanlıklar ülkesine dalmışlar". Hızır ve İlyas Ab-u hayat suyunun kaynağını bulup içmişler. Fakat İskender'e söylememişler. Hızır ve İlyas'ın sağ olduğuna ve yaşadığına inanılmaktadır. Hızır karada, İlyas da denizde, yardıma muhtaç olanlara yetişirler.
Nuh peygamberin gemisinin fırtınaya tutulduğu, yeryüzünü suların kapladığı, tufanda, gemide ki insanların feryat edip "Ya Hızır bizi kurtar" diye dua ettikleri söylenir. Güvercin, (Aslında karga) ağzında zeytin dalı ile gemiye döndüğünde karanın yaklaştığı, suların da çekilmesiyle insanların karaya çıktıklarına inanılır. Yine rivayete göre Hızır ile İlyas yılda bir defa (6 Mayıs gününün gecesi), bir gül ağacının dibinde buluşurlar. O nedenle de her yıl 6 Mayıs Hıdır Ellez (hızır-İlyas) günü olarak kutlanır.
HIZIR VE İLYAS ALEYHİSSELAM KİMDİR?
Hızır (a.s.) Hz. Mûsâ döneminde yaşayan, kendisine ilâhî bilgi ve hikmet öğretilen kişidir. Kur'ân-ı Kerîm'de adı geçmemekle birlikte müfessirler tarafından Hz. Hızır'a ait olduğu kabul edilen Kehf sûresindeki kıssa özetle şöyledir: Hz. Mûsâ (a.s.) genç adamına iki denizin birleştiği yere ulaşmaya karar verdiğini söyler, bunun üzerine beraberce yola çıkarlar. İki denizin birleştiği yere varınca yanlarına aldıkları kurutulmuş balığı bir kenarda unuturlar, balık da canlanarak denize atlar. Bir müddet sonra Mûsâ (a.s.) genç adamına azığı getirmesini söyler; fakat genç adam olup biteni hatırlayarak daha önce bunu Hz. Mûsâ'ya (a.s.) bildirmeyi unuttuğu için üzüntüsünü dile getirir.
Bunun üzerine Hz. Mûsâ (a.s.) aradıkları yerin orası olduğunu söyler ve geriye dönerler. Burada kendisine Allah tarafından "rahmet ve ilim" verilmiş olan sâlih bir kul ile karşılaşırlar. Hz. Mûsâ (a.s.), sahip olduğu ilimden kendisine de öğretmesi için onunla arkadaş olmak istediğini söyler; Kur'an'ın adını bildirmediği bu kişi, iç yüzüne vâkıf olamayacağı olaylar sebebiyle bu beraberliğe sabredemeyeceğini belirtirse de Hz. Mûsâ'nın (a.s.) ısrarı üzerine, meydana gelen olaylar hakkında açıklama yapmadıkça kendisine soru sormaması şartıyla teklifi kabul eder. Hz. Mûsâ'nın 8a.s.) bu şarta uyacağına dair söz vermesi üzerine yolculuğa başlarlar.
Hz. İlyas, soyu Hz. Harun'a dayanan bir peygamberdir. İsmi Kur'an-ı Kerim'de geçen peygamberlerdendir. Şam bölgesindeki Bek şehrinde ömrünü geçirmiştir.
Hz. İlyas'ın hayatı da bir nevi Hz. Muhammed'e benzer. Hz. İlyas da peygamberlik döneminde putperestlikle savaşmış ve aynı şekilde 40 yaşında peygamberlik görevi verilmiştir. Ba'l adındaki bir puta tapan Baalbek kavmini doğru yola sevk etmek için görevlendirilmiştir.
HIDIRELLEZ NEDİR?
Anadolu'da "Baharın habercisi" olarak kabul edilen, Hızır ve İlyas peygamberlerin her yıl buluştuklarına inanılan "Hıdırellez", Türkiye'nin birçok yerinde farklı ve bir o kadar da ilginç gelenek ve inanışlarla kutlanıyor.
HIDIRELLEZ GECESİ NELER YAPILIR?
Bereketi ve bolluğu simgeleyen Hızır'ın dokunduğu yerlere ve eşyalara feyiz, bereket vereceğine inanılır. Bu nedenle yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.
HIDIRELLEZ NAMAZI NASIL KILINIR?
Hıdırellez namazını kılmanız gereken vakit ikindi namazı ile sabah anamazı arasındaki vakit oluyor. Bu süre içinde 2 rekat Allah rızası için namaz kılıp dilekleriniz için dua edebilirsiniz. Hıdırellez namazından ise şu duanın okunması gereklidir:
"Ya Rabbi Sen dünyanın kainatın sahibisin.Her canlıyı yaratan Sensin. Benim ve her canlının Rabbi de Sensin.Benim hem dünyamı hemde ahiretim güzel eyle. Bana ve tüm kullarına hak ettiğimiz gibi değil lutfunla ve merhametinle muamele eyle. Hızır (as) ve Hıdır(as) bana yoldaş eyle. Bizleri hata ve yanlışlarımızdan döndürsünler. Maddi ve manevi sıkıntılarımızda her zaman yanımızda olsunlar. Dualarımızı Senin güzel isimlerin hürmetine, habibin hürmetine kabul buyur. Aminnnn..."
HIDIRELLEZ RİTÜELLERİ
-Hıdırellez öncesindeki günün akşamında, birçok yerde vatandaşlar, ev, araba, çocuk ve eş dileklerini bir kağıda çizerek gül ağacının dalına bağlıyor ya da bu ağacın dibine toprak üzerine yansıtıyor. Bereket getireceğine inanıldığı için gül ağacının dibine para da gömülüyor.
-Üzerine çeşitli dilekler, niyetler yazılan kağıtlar açık olarak ve yavaşça bir akarsuya bırakılıyor. Kağıtlar, yazıları üste gelecek şekilde suya düşerse dileklerin kabul olacağına, ters dönerse bunların tutmayacağına inanılıyor.
-Balıkesir ve Çanakkale'de bazı yörelerde, Hıdırellez günü, güneş doğmadan su kenarlarına gidiliyor ve bu suyla kadınlar, ellerini yüzlerini yıkıyor.
-Kütahya'da ve bazı kentlerde ayrıca bereket getirdiğine inanıldığı için evlerin çevresine haşhaş serpiliyor
Hıdırellez günü en yaygın ritüel, nazardan ve hastalıktan korunmak için ateş yakarak üzerinden atlamaktır. Bu ritüel adeta Hıdırellez'le özdeşleşmiştir. Günahlardan arınmak için de bu uygulamaya başvurulduğu ifade ediliyor.
HIDIRELLEZ İNANIŞLARI
Anadolu'nun birçok yöresinde farklılık gösterse de Hıdırellez gecesi tutulan dileklerin gerçekleşeceğine, hastaların iyileşeceğine, uğursuzlukların sona ereceğine, sorunlara çözüm bulunacağına, kısmetin açılacağına, bereketin artacağına inanılıyor.
Büyük şehirlerin aksine kasaba ve köylerde Hıdırellez'e ciddi bir şekilde hazırlanılıyor. Hızır'ın evleri ziyaret edeceğine inanıldığı için evlerin içi, bahçeler temiz tutuluyor.
Hızır'ın şifa dağıtıcı ve sağlığa kavuşturucu niteliklerine duyulan inancın etkisiyle, Hıdırellez gününde kuzu kesilmesi ve kuzu etiyle yapılmış yemekler yenmesi ile, şifa ve sağlık bulma dileğiyle ateş üzerinden atlanması gelenekler arasında bulunuyor.
Kuzu kurban edilmesi de sık rastlanan geleneklerden biri olarak dikkat çekiyor.
Anadolu'da Hıdırellez törenleri ağaçlık ve yeşillik yerler, dere, göl ve su kenarlarında yapılıyor. Kimi zaman da türbe ve ziyaret yerlerinin etrafında toplanılıyor. Buralara Hıdırellez'in kutlandığı yer anlamına gelen "Hıdırlık" adı veriliyor.