Siz de lezzetlerinin tadına bakmak için Hatay'a gelirseniz unutmayın ki burada gezip görülecek harika yerler var. Bu yerlerin başında Titus Tüneli ve Beşikli Mağara geliyor. Samandağ İlçesi Çevlik Örenyeri yakınında bulunan tünel İ.Ö.1'nci yüzyılda yapılmış. Dağlardan inerek yaşamı tehdit eden sel ve taşkınlardan korunmak amacıyla Roma İmparatoru Vespasian şehrin etrafını dolanacak, böylece akıntıların yönünü değiştirecek bir tünelin yapımını emretmiş. İnşaat İ.S.69 yılında başlamış, İ.S.81 yılında halefi ve oğlu Titus tarafından bitirilmiş. Tünel inşasında Roma lejyonları ve köleler çalışmış. Tümüyle dağ içine oyulan tünel bin 380 metre uzunluğunda, 7 metre yüksekliğinde ve 6 metre genişliğinde.
ÜNLÜ KAYA MEZARI
Tünelin deniz tarafındaki girişine göre sağ tarafta 100 metre kadar uzaklıkta bulunan Beşikli Mağara ise kaya mezarlarının en geniş ve en ünlülerinden olup, içerisinde bölümler halinde on iki mezar var. Mezarlar birbirlerinden duvarlar ile ayrılmış. Bu taş mezarlar, taş sütunlar ve kemerlerin birbirine bağladığı bölümler halinde olup, yukarıdan aşağıya yine taş merdivenlerle inilmekte. Kayaların oyulması ile meydana getirilen, yer yer kapıların açıldığı bölümlerdeki sütunlar, sütun başlıkları, kademeler ve üst örtüyü kısmen süsleyen motifler orijinallerine uygun biçimde yapılmış. Aynı zamanda önemli bir antik liman kenti olan Seleucia Pieria da bölgeye yapılacak gezi sırasında görülebilir.
DEV MOZAİK KOLEKSİYONU
Tarih meraklılarının Hatay Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret etmesini de öneriyoruz. MÖ 4 binli yıllardan başlayan tarihi geçmişi ile Hatay, birçok dönemin ve medeniyetin kültür ve tarihi vesikalarını bünyesinde toplayan bir şehir. 1932-1939 yıllarında Princeton Üniversitesi'nin yaptığı araştırmalarla müzenin esas zenginliğini oluşturan mozaikler ortaya çıkartılmış. Bu zenginlikler, merkezi Antakya'da olmak üzere Harbiye, Narlıca, Güzelburç, Samandağ ve çevresinde yapılan kazılar sonucu çıkartılan ve koleksiyonu tamamlayan mozaikler. Müzenin sekiz sergi salonundan biri olan Lahit Salonu 2000 yılında tamamlanarak teşhire sunuldu. Müzede yer alan sergi salonlarına ek olarak müze bahçesinde de eserler yer almakta. Dünyanın ikinci büyük mozaik koleksiyonu olarak değerlendirilen eserler 3 bin metrekare alanda sergilenmekte. Yeni müze binasında Prehistorik, Paleolitik Kültür (Üçağızlı Mağarası Canlandırması), Amuk Kültürü (Amik Ovası Höyük Eserleri), Helenistik Dönem (Antakya'nın Kuruluşu), Roma Dönemi (Mozaikler), Nekropol Kültürü (Lahitler), Bizans Dönemi (Mozaikler), Hatay Orta Çağ Dönemi ve Dinler, Hatay Arkeolojisi tarihi, Güncel kazılar/sergiler olmak üzere dokuz farklı temada 10 bin 700 metrekarelik sergileme alanı yer alıyor.
KÜLLİYE İÇİNDE BİR TARİHİ KALE
Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi'nin batı kısmında, kıyıdan 700 metre uzaklıkta, etrafı hendekle çevrili olan Payas Kalesi yer alıyor. Külliyeye çok yakın olan Payas Kalesi, fiziki konum itibarıyla külliyenin doğu kanadındaki kervansarayın simetrik olarak dengeleyici unsuru gibi durmakta. Mimar Sinan'ın, külliyenin planını kaleyi de hesaba katarak tasarladığı ve kaleyi külliyenin bir parçası gibi değerlendirdiği anlaşılmakta. Payas Kalesi yapıldığı dönemde Sürre Alaylarını, ticaret kervanlarını koruyan bir karakol ve ileri sefer karargâhı olarak hizmet vermiş.
BU TOPRAKLARDA İNŞA EDİLEN İLK CAMİ
Habib-i Neccar Camisi, Antakya'nın 638 yılında Müslüman Arapların eline geçtiği dönemde inşa edilmiş. Bugünkü Türkiye sınırları içerisinde inşa edilen ilk cami olduğu kabul edilmekte. Kurtuluş Caddesi'nde bulunan cami Hz. İsa'nın havarilerine ilk inanan ve bu uğurda canını veren bir Antakyalı'nın adını taşımakta. Bu olayın Kur'an-ı Kerim'de Yasin Suresi'nde geçtiği ifade edilmekte. Caminin kuzeydoğu köşesinde, yerin 4 metre altında Habib-Neccar'ın ve Şem'un Safa'nın, girişte ise Yuhanna ve Pavlos'un türbeleri bulunmakta. Etrafı medrese odaları ile çevrili. Cami avlusunda bulunan şadırvan ise 19'uncu yüzyıl eseri.