''Gerçek hiç bilindiği gibi değil''... Vikingler İstanbul'da

İstanbul'un Avcılar ilçesi Küçükçekmece Gölü kıyısında başlayan kazılarda Vikinglere ait önemli kalıntılar bulundu. Kazılarda çalışmalar yürüten yetkili, ''Vikingleri savaşa giden yağmacı güçlü bir erkek toplum olarak görürüz. Bu gerçeği yansıtmıyor'' diyerek film ve dizilerde görünenden daha farklı bir gerçekliğin olduğunu söyledi.

Milliyet

İstanbul'un tarih öncesini aydınlatmak için 10 yıl önce Avcılar Küçükçekmece Gölü kıyısında başlayan Bathonea kazısı, 2008 ve 2009 yıllarında dünyanın en büyük arkeolojik keşifleri listesine girdi. Kazı çalışmalarının başında bulunan Kocaeli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şengül Aydıngün, şimdiye kadar ilk tarımı kullanan Neolitik Dönem insan topluluklarının yanında, Hititler, Mikenler ve Alasiyalılar'a (Eski Kıbrıs) ait arkeolojik kalıntıların ele geçtiğini söyledi. Ayrıca Antik Yunan, Roma ve Bizans toplumlarının da Bathonea'da yaşamış olduğunun da altını çizdi.

Milliyet'in haberine göre, "Aynı zamanda Bizans döneminde MS. 9-11. yy'lar arasında İstanbul'a ticaret için gelmiş Viking ve Varangian topluluklarının da kalıntıları var" diyen Prof. Dr. Aydıngün, bir Afrikalı'ya ait iskelet izlerinin de mevcut olduğunu ekledi.

LİMAN KENTİ OLMASINA RAĞMEN

Önemli bir liman kenti olan Bathonea'da yapılan çalışmalarda, bu bölgede yaşayan insanların deniz ürünleriyle beslenmemiş olması da dikkat çekenler arasında. "Burada yaşayan insanlar neden deniz ürünleriyle beslenmemiş olabilir?" sorusu üzerine Prof. Dr. Şengül Aydıngün, geçmişte Roma ve Bizans dönemlerinde Bathonea'da en az 10 bin bireyin yaşadığını düşündüklerini belirterek, "Bulduğumuz bireyler, bu toplumun tamamını kapsamıyor. Bunlardan bir kısmı iyi beslenmiş, bir kısmı ise az beslenmiş. Bu az beslenmiş kişiler alt sınıftan, hizmetkâr ya da köleler olabilirler" diye konuştu. Aynı zamanda deniz ürünleri tüketimine dair pek çok kalıntı bulunduğunun altını çizerek, "Kazılarda kılçık ve midye kabuğu buluyoruz" dedi.

700'DEN FAZLA İLAÇ ŞİŞESİ

Kazı çalışmalarında en heyecan verici anın, dünyada toplu halde tek bir yerde ele geçen yedi yüzden fazla ilaç şişesinin (unguanterium) bulunduğu an olduğunu söyleyen Prof. Dr. Aydıngün, "Her gün yeni bulgular geliyor. Ancak bunları iyice değerlendirip ne olduğunu, arkeolojik bağlamını anladıktan sonra halka ve bilim dünyasına sunuyoruz" ifadelerini kullandı.

'SAVAŞÇI VE YAĞMACI TOPLUM OLARAK GÖRÜLMELERİ GERÇEĞİ YANSITMIYOR'

Kazılarda Vikinglere ait bulunan kalıntılarla ilgili Prof. Dr. Şengül Aydıngün, Vikinglere ait haçlar, oyun taşları, Viking bölgesinden çıkmış özel amberler gibi sağlam deliller olduğunun da altını çizdi. M.S. 9-11. yy'lar arasında Orta Çağ yazılı belgelerinde Vikinglerin kent içinde değil, kent dışında bir limanda geçici konaklayarak ticaret için geldiklerini belirten Prof. Dr. Aydıngün, "Vikingleri filmlerde, çizgi film ve romanlarda hep teknelere binmiş, savaşa giden, yağmacı güçlü bir erkek toplum olarak görürüz. Bu gerçeği yansıtmıyor. Onların da Kuzey ülkelerinde güzel kentleri ve köyleri vardı, normal yaşam sürüyorlardı" diye konuştu.

Her toplum gibi kendilerinde olmayan ürünlere sahip olmak için uzaklara gidip ticaret yapan grupları olduğunun da altını çizen Prof. Dr. Aydıngün, "Denizci oldukları için Tuna nehri üzerinden Karadeniz'e, oradan da dönemin en görkemli kenti İstanbul'a (Konstantinopolis) gelip bu lüks ürünleri satın alıp ülkelerine götürüyorlardı" diye konuştu.

'SİLAHLI KORUMALAR EŞLİĞİNDE KALIYORLARDI'

Prof. Dr. Şengül Aydıngün, Bathonea'da 9-11. yüzyıllar arasında İstanbul'un, Doğu ülkelerinden gelen pek çok hammadde ile ipek, fildişi, baharat, mücevher, kıymetli taşlar, ziynet eşyaları, fayans, seramik, tekstil gibi değişik ve egzotik ürünlerin getirilip el değiştirildiği büyük bir pazar yeri olduğunu söyledi.

VERİLEN TARİF BATHONEA'YA UYUYOR

Peki, Vikingler gerçekten Bathonea'da yaşadılar mı? Vikinglerin kaldığı limanın adının bilinmediğini söyleyen Prof. Dr. Aydıngün, "Ancak Orta Çağ kaynaklarında verilen tarif, Bathonea'ya uyuyor ve bulgularımız da bunu destekliyor" dedi.