Fazlası da azı da zarar! Tuz eksikliği depresyona yol açıyor

Vücutta tuz oranının yüksek olması kalp başta olmak üzere bir çok organı etkiliyor. Fakat vücuttaki tuz miktarı azaldıkça sinir sistemi fonksiyonel olarak çalışmıyor, depresyona girme riski artıyor.

Tuz, doğal bir mineral kaynağı olması sayesinde sinir sistemi, kas sistemi, biyolojik sağlık üzerinde birçok fayda sağlıyor. Kahvaltılık, şarküteri ürünleri ve atıştırmalık yiyeceklerin birçoğunda gizli tuz bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, gereğinden fazla tuz tüketiminin kanser, kalp yetmezliği ve kronik böbrek hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Üsküdar Üniversitesi Npistanbul Beyin Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, fazla tuz tüketiminin sağlık sorunlarına davetiye çıkardığını belirterek gizli tuz tehlikesine dikkat çekti.

ELEKTROLİT DENGEYİ SAĞLIYOR

Tuzun içerdiği mineraller sayesinde sağlık için çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade eden Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, “Tuz mineralinin eksikliğinde sinir sistemi, kas sistemi olumsuz yönde etkilenir. Doğal bir antidepresan olan tuzun eksikliği depresyona sebep olabilir. Vücutta elektrolit dengeyi sağlayan tuz, yeterli ölçülerde tüketildiğinde kas kramplarının önüne geçer. Aksi durumda aşırı su birikmesi yaşanarak ciddi sağlık sorunları doğurabilir. Ayrıca kan miktarı ve tansiyon dengesini korumak için de oldukça önemli” dedi. Tuz eksikliğinin sinir sistemini olumsuz etkilediğini söyleyen Örkçü, “Vücutta tuz oranı azaldıkça sinir sistemi fonksiyonel olarak çalışamaz. Dolayısıyla kas hareketleri kısıtlanır. Tuz eksikliği devam ettiği sürece zincirleme olarak tüm sistemler etkilenebilir. Vücutta tuz eksikliği sebebiyle depresyona girme riski artar. Tuzun bu etkisi ABD'de yapılan bir araştırmayla da kanıtlandı” diye konuştu.

TUZUN FAZLASI BÖBREKLERİ YORAR

• Fazla tuz tüketildiğinde artan kan basıncı, zamanla damarlarda plakların oluşmasına sebep olur. Bu durum damar sertleşmesi ve beraberinde kalp hastalıklarına yol açar.

• Sodyum doğal olarak suyu çeker. Fazla tuz vücutta sıvı tutar. Vücutta sıvı tutması eklem sertliği, kilo artışı, el, ayak ve bileklerde terleme ve karın bölgesinde genişleme gibi belirtiler gösterir. Kronik olarak böbrek hastalıkları, kalp yetmezliği, eklem ağrıları yaşanabilir.

• Vücuda alınan fazla sodyum nedeniyle vücut kalsiyum emilimini gerçekleştiremez. Kemik kütlesinde azalma ve kemik gözeneklerinde artma oluşur.

• Vücuda alınan ve kullanılamayan fazla tuz böbreklerde süzme yükünü arttırır. Böbreklerde kristal oluşma riskinin artmasına sebep olur.

• Sodyum sinir sistemi hastalıklarına davetiye çıkarır. Kanser ve mide ülseri riskini artırır.

• Hormon dengesini de olumsuz yönde etkiler. Gereğinden fazla alınan tuz sinir iletilerinin taşınmasını önler. Beraberinde titreme, baş dönmesi gibi şikayetlerle birlikte algılama güçlüğü gibi pek çok depresif şikayetler yaşanır.

HAZIR GIDALARDAN UZAK DURULMALI 

Ülkemizde ekmeğin günde 400-500 gram olmak üzere yaygın bir şekilde tüketildiğini belirten Örkçü, “100 gram ekmek ortalama 1.5-2.0 gram tuz içerir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tuz tüketiminin azaltılması için ‘Aşırı Tuz Tüketiminin Azaltılması Eylem Planı’ uygulanıyor. Gizli tuzun zararlarından korunabilmek için hazır ürünlerdeki etiketlerin okumasını iyi yapmak ve içeriği bilinmeyen hazır gıdaları tüketmekten uzak durmak gerekiyor” dedi.

BU ÜRÜNLERDE GİZLİ TUZA DİKKAT

• Zeytindeki tuz oranı yüzde 10’u buluyor. 5 adet zeytin yediğinizde günlük tuz ihtiyacınız olan 5 gramdan fazlasını almış oluyorsunuz. Bu nedenle tuzsuz zeytin tercih etmekte fayda var. Peynir çeşitleri de zeytin gibi gizli tuz içeren kahvaltılık ürünlerden.

• Sucuk, salam, sosis, pastırma ve kavurma gibi şarküteri ürünleri ciddi miktarda tuz içeriyor. Sucuk, sosis ve pastırmada genellikle yüzde 5 civarında tuz bulunuyor.

• Çoğu kişi turşuyu çok sever. Buna karşılık turşunun tuz içeriği oldukça yüksek. Örneğin 100 gram salatalık turşusu genellikle 2.5 gram, yani günlük ihtiyacın yarısı kadar tuz içeriyor.

• Piyasada satılan hazır ayranlar genellikle yüzde 0.6 tuz içerir. Bu, bir su bardağı ayranda 1.2 gram gizli tuz olduğu anlamına gelir ki, tek başına bir bardak ayran bile günlük tuz ihtiyacınızın neredeyse dörtte birini karşılar. Üstüne üstlük, çoğu kişi ayranın içine ilaveten tuz ekler. Ayranınızı kendiniz yapın ve içine tuz katmayın.

• Bisküvi ve krakerler çoğu kişinin dolabında veya iş yerindeki çekmecesinde çay yanında atıştırmak üzere bulunuyor. Tatlı bisküviler 100 gramında yaklaşık 600 mg, tuzlu bisküvi ve krakerler ise 100 gramında yaklaşık 750 mg içeriyor. Krakerler de gizli tuz kaynakları arasında yer alıyor.

• Hazır satılan patates ve mısır cipsleri çok tüketilen atıştırmalıklar arasında bulunuyor. Özellikle toplu halde maç veya film seyrederken heyecandan genellikle tüketim de abartılabiliyor. Buna karşılık patates cipsinin 100 gramında 4 gram, mısır cipsinin 100 gramında 2.5 gram kadar tuz var. Yani 80 gramlık normal boy paket cips yediğinizde günlük tuz tüketiminizin yarıdan fazlasını almış oluyorsunuz.

Kanser riskine karşı limonlu su için

Obeziteyi rehabilitasyona alın

Şiddette eski normale dönüldü!