Erdoğan'ın Atatürk ile benzerlikleri daha çok

Yazar ve şair Mehmet Aycı bugüne kadar onlarca kitap kaleme aldı.

Bedir ACAR

Şiir kitaplarının yanı sıra, denemeler de yazdı. Öne çıkan bir yönü de portre yazarlığı… Son olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı anlattığı ‘Benzemez Kimse Sana’ adlı çalışmasıyla gündemde.

41 bölümden oluşan kitap Erdoğan’ın 66. doğum günü olan 26 Şubat’tan itibaren raflardaki yerini alacak. Çalışma, bir biyografi ve hatırat kitabı olmaktan ziyade, Erdoğan’ı fiziksel, liderlik ve şahsi özellikleriyle anlatıyor. Kitabın yazarı Aycı’ya nasıl bir Erdoğan ‘Portresi’ gördüğünü sordum. Cevabı şöyle: Sürekli kendini taze tutan, tekamül fikrine açık, cesur, vefakar, uzun yol koşucusu bir lider portresi var.

Başka sorularım da oldu? 

Kitabın ismi neden ‘Benzemez Kimse Sana’? 

Erdoğan daha çok 2. Abdülhamid’e benzetiliyor. Halbuki  Abdülhamid, en az benzediği liderlerden birisi. Erdoğan, şahsına münhasır bir lider. Aslında hemen her liderin kendine has özellikleri var. Kimi kiminle karşılaştırırsanız karşılaştırın, birbirlerinden farklı özellikleri olduğu ortaya çıkıyor.

Erdoğan, Abdülhamid’e benzemiyor dediniz. Farklı yönleri neler?

2. Abdülhamid daha içe dönük, daha dengeci, daha vehimli… Tek segmentli değil, çok segmentli bir lider. Erdoğan’da ise ikinci bir segment yok. Neyse o. Sözü, bakışı neyse o…

‘Benzemez Kimse Sana’ diyorsunuz ancak yine de az çok benzeştiği bir lider var mı?

Eğer illa birine benzetecek olursak, Erdoğan’ın Abdülhamid’den ziyade Gazi Mustafa Kemal’e benzeyen yönleri daha çoktur. Daha devrimci, daha kurucu akıl olması tarafıyla Gazi’ye daha çok benziyor. Çocuk yaştan itibaren bulunduğu ortamı değiştiren, yenileten ve genişleten bir tarafı var Erdoğan’ın. Şu anda da Türk insanının güven kaybını aşındıran ne varsa bunları gidermeye yönelik bir politika izliyor. Bunu bir siyaset tarzı, hayat tarzı olarak görüyor.

BABAM KÜLLERE HARFLERİ YAZARAK OKUMAYI ÖĞRETTİ BANA

Türkiye Yazarlar Birliği Genel Merkezi’nde, Prof. Dr. Cemal Kurnaz’ın konuşmacı olarak katıldığı bir sohbet toplantısı gerçekleşti. Yazar dostumuz Mehmet Kurtoğlu’nun aktardığına göre Cemal Hoca, ‘Ben köy çocuğuyum’ diyerek sözlerine başladıktan sonra şöyle bir anekdot anlatmış: ‘’Bir köy evinde ocak başında babam küllere harfleri yazarak okumayı öğretti bana.’’

Divan edebiyatı ve halk edebiyatına ilişkin önemli çalışmalara imza atan, bir akademisyen olarak çok sayıda öğrenci yetiştiren Cemal Kurnaz’ı yetiştiren o baba ne güzel babadır. 

Başka neler demiş Cemal Hoca:

• Günümüzde kaliteden çok istatistikleri önemsiyorlar. Bir değerlendirmeye tabi tutulmuyor.

• Fatih ve Kanuni gibi büyük padişahlar devrinde sanat öne çıkıyor. Şairleri destekliyorlar. Bunların döneminde sanat, edebiyat zirveye çıkıyor. Sanatçılar, şairler İstanbul'a davet ediliyor.

• Şairler Türkçeyi ayakta tuttular.

• Muhteşem yüzyılın kurucusudur Fatih'tir.

• Devri saltanatımın en büyük iltifatlarından biri Baki'dir demiş Kanuni...

• Nesiller arası geçişkenliği kaybettik.

• Alparslan'ın büyüklüğü sadece Diyojen'i yenmesi değil, Anadolu'yu Türkçeye vatan açmasıdır. İran topraklarında kalsaydık Türkçeyi kaybederdik.

• Bir zamanlar Urfa'da dilenciler bile gazel okurdu.

• Biz devletimize, milletimize borçluyuz.

ŞİİR DERGİSİNE İSİM ARANIYOR

Türkiye bir dergiler cenneti… Edebiyattan cemiyet dergilerine, teknolojiden ekonomi dergilerine kadar çok sayıda yayın organı mevcut. 1990’lı yılları hatırlıyorum, dergiler hayatımızda daha çok yer ediyordu. Aktüel, Tempo, Nokta gibi haftalık haber dergileri gündem belirleyen yayın organları olurdu. Dini içerikli ‘İslam’ dergisi, 100 bin satardı. Şimdi gazete tirajları neredeyse o kadar…

Dergilerin içerisinde edebiyat kültür yayıncılığı yapanlar özel bir konuma sahip. Orada daha yavaş ama derin akan bir nehir söz konusudur. Halen de öyle. Kültürün, düşüncenin, edebiyatın nabzını yine dergiler tutuyor.

Fark ettiniz mi onca derginin arasında hiç şiir dergisi yok Türkiye’de. Evet hemen her dergi şiir yayımlıyor ancak sadece şiire özel bir dergi yok. Geçenlerde şair, yayıncı Furkan Çalışkan ile karşılaştık. Hasbihal ederken bir şiir dergisi hazırlığı içinde olduğunu öğrendim. Şimdi dergiye isim arayışı aşamasındalar. Mart sonu gibi çıkmayı düşünüyorlar. Bağımsız bir dergi olacak ve gençlerle yol alınacak.