‘Devamsız şair'den Geç Gelen Hüzün

BEDİR ACAR

Edebiyat dergilerinin gözdesi olan, okurların pür dikkat takip ettiği, ancak zaman içinde şiirin sahilinden uzaklaşan, hiç şiir kitabı yayınlanmamış şairleri yazmıştım birkaç yıl evvel.

Dizeleriyle bir zamanlar dergi sayfalarında okura göz kırpıp hayat gailesi içinde sessizce edebiyat sahilinden uzaklaşan pek çok şair var.

Şiirleri kitaplaşmadığından onları sadece esaslı şiir okurları hatırlıyor.

Mustafa Kutlu’dan Nabi Avcı’ya bugün farklı kulvarlarda kulaç atan nice kalem erbabı gençlik yıllarında şiirin serin sularında kulaç atmış isimler.

Peki ya diğerleri? Yazdıkları dönemde şiir denilince akla gelen ama sonra kendilerini unutturan, şiirleri dergi sayfalarında kalan şairler kimler?

Edebiyatımızın çetelesini tutan Necip Tosun ile bu konuyu dertleşirken, değerli dostumuz ‘Şairin seçimini yargılamak bize düşmez. Zamanın ne göstereceğini de bilemeyiz. Ancak yazdıkları şiirlerle bizde iz bırakan şairlerin şiirle aralarına mesafe koymalarının, şiir yayımlamamalarının gerekçeleri, mazeretleri ne olursa olsun okur olarak bu duruma gönül koymak hakkımız.’ demişti.

O konuşmamızda ‘kitapsız şairler’den aklımıza geliveren ilk isimler arasında Ahmet Şirin, Üzeyir Sali, Ali Osman Sali, Hüseyin Bektaş…

Böyle devam ediyordu liste...

Derken, listeden bir isim sürpriz yapıp, bunca yıl sonra ‘kitaplı şairler’ kervanına katıldı.

O isim Hüseyin Bektaş.

Çıra Edebiyat’tan çıkan kitabın adı da anlamlı: Geç Gelen Hüzün.

Geç gelen kitap için sizce de uygun bir isim değil mi?

Geç olsun güç olmasın; Hüseyin Bektaş’a ve edebiyat dünyamıza hayırlı olsun.

Hüseyin Bektaş’ı bilenler, onun şiir yayımlamamasına hayıflanırdı.

Zaman zaman dergi sayfalarında görünür, sonra bir anda sessizliğe gömülürdü.

Bektaş, 40 yaşına kadar şiir kitabı yayımlamak kısmet olmayınca, kitap sevdasından vazgeçmişti.

Neyse ki şiir sevdası Bektaş’ı terk etmemiş, şiir yolculuğunu sesiz ve derinden sürdürmüş.

Sahih şiirin izini süren Hüseyin Bektaş’ın her bir dizesi ayrılıklara, hasrete, vuslata ve hüzne sarıp sarmalanmış şiirlerini kitap bütünlüğü içinde görmek isteyen okurları için nihayet ‘Geç Gelen Hüzün’ raflarda…

Hasret ateşini sen yaktın/Şiiri biz söndürdük/Diz çöktük, divan okuduk/Sırrına ermeden toprağın/yola çıktık/Ve yorulduk.

TANPINAR VE ARA GÜLER AYNI RÜYANIN İÇİNDE

Türk edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar ile cumhuriyet döneminin görsel hafızasını tutan fotoğraf sanatçısı Ara Güler’i bir araya getiren ‘Aynı Rüyanın İçinde’ adlı sergi İstanbul’da açıldı.

Ara Güler Müzesi’nde sanatseverlerle buluşan sergide Tanpınar’ın İstanbul üzerine yazdığı metinlerle Ara Güler’in İstanbul konulu fotoğrafları buluşuyor.

Müzede ayrıca bir biyografi duvarı, Ara Güler’in karanlık odasının orijinal objeleriyle canlandırılması ve kontakt baskılarından örnekler de var.

Dergah yayınlarıyla birlikte hazırlanan “Aynı Rüyanın İçinde” kitabı da sergiyle eş zamanlı olarak yayınlandı.

Sergi 28 Şubat 2021 tarihine kadar görülebilir. 

DİRENİŞ KARATAY SAKARYA’DA

Sakarya'da eylül ayı kültür sanat etkinlikleri açık havada izleyicilerle buluşuyor. Bu bağlamda Millet Bahçesi çeşitli film gösterimlerine ev sahipliği yapıyor.

5 Eylül’de ‘7. Koğuştaki Mucize’ filmiyle başlayan gösterimler, 19 Eylül Cumartesi saat 20.00'de “Direniş Karatay”, 20 Eylül Pazar akşamı “Kral Şakir Korsanlar Diyarı”nda, 26 Eylül Cumartesi ise “120” filminin gösterimiyle devam edecek. Etkinlik takvimine https://www.sakarya.bel.tr/tr/KulturSanat adresinden ulaşılabilir.