26 Kasım Cuma hutbesinin konusu nedir? Cuma namazında okunan hutbenin hükmü nedir?

26 Kasım Cuma hutbesi ve konusu yoğun ilgi görüyor. Müslüman alemi için büyük bir öneme sahip mübarek Cuma günü için merakla beklenen Cuma hutbesi Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı 26 Kasım tarihli Cuma Hutbesi konusunu, ''Mümin faydasız sözlerden ve lüzumsuz işlerden uzak durur'' başlığı ile yayınladı.

26 Kasım Cuma hutbesinde dile getirilecek hutbenin konusu merak konusu oldu. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılan duyuru ile birlikte müslümanlar için önemli bir yere sahip olan Cuma günü için okunacak hutbenin konusu belli oldu. Peki bugünkü cuma hutbesinin konusu nedir?

CUMA NAMAZINDA OKUNAN HUTBENİN HÜKMÜ NEDİR?

Cuma namazında hutbe, namazın sahih olmasının şartlarından biridir. Hutbe okunmadan kılınan bir cuma namazı sahih değildir. Buna göre, mazeretine binaen okunan hutbeye yetişemeyen veya hutbeyi duymayan kişinin kıldığı cuma namazı sahih olur.

Cuma hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanarak resmi sitesi üzerinden açıklandı. İşte 26 Kasım Cuma Hutbesi tamamı...

MÜMİN FAYDASIZ SÖZLERDEN VE LÜZUMSUZ İŞLERDEN UZAK DURUR

Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayet-i kerimede Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor: "Muhakkak ki müminler kurtuluşa ermişlerdir. Onlar ki, namazlarında huşû içindedirler. Faydasız söz ve davranışlardan da uzak dururlar."

Okuduğum hadis-i şerifte Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: "Faydasız işleri terk etmesi, bir kişinin iyi Müslüman olduğunu gösterir."

Aziz Müminler!

Yüce dinimiz İslam, hayatımızın her alanında güzel ve faydalı şeylerle meşgul olmamızı emreder. Yaratılış gayemize uygun olarak imanla birlikte salih amel işlemeye teşvik eder. Dünya ve ahiret için faydalı olmayan, vakit ve emek israfına yol açan işlerden kaçınmamızı öğütler. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de kurtuluşa erecek olan müminler şu vasıflarla tanıtılır: "Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir. Ancak iman edip iyi ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler bundan müstesnadır."

Kıymetli Müslümanlar!

Başta ailemiz ve yakınlarımız olmak üzere bütün insanlığa, yaratılan her bir cana faydası olan söz ve amellerimiz, Rabbimizin rızasını kazanmaya vesiledir. Hanelerimizin saadeti, ticaretimizin bereketi, birlik ve beraberliğimizin devamı, söz ve eylemlerimizin güzel olmasına bağlıdır. Hakka ve hakikate yaraşmayan, sevgi ve muhabbeti gönül dünyamızdan uzaklaştıran işlerin sonu ise hüsrandır. Nitekim güveni zedeleyen, toplumsal huzuru bozan, kardeşi kardeşten, eşleri birbirinden, ayıran; ya düşünmeden söylenen bir söz ya da dikkatsizce yapılan bir davranıştır.

Değerli Müminler!

Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurmaktadır: "İyi bilin ki, sizi gözetleyen muhafızlar, Kirâmen Kâtibîn melekleri var. Onlar yaptığınız her şeyi biliyorlar. Şüphesiz iyiler cennette, günahkârlar ise cehennemde olacaklar."

Öyleyse geliniz, imanımızı hayatımıza yansıtalım. Din gününün yegâne sahibi olan Cenâb-ı Allah'ın her birimize,

"اِقْرَأْ كِتَابَكَۜ كَفٰى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَس۪يبًاۜ"

"Oku şimdi kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter." buyuracağı mahşer günü için hazırlanalım. Ömür sermayemizi hayrın peşinde koşarak, Rabbimizin rızasını arayarak değerlendirelim. Dünya ve ahiret için faydalı işler yapmaya gayret edelim. Özümüz ve sözümüz bir, tavır ve davranışlarımız güzel, âkibetimiz cennet olsun. Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in şu duasıyla bitiriyorum: "Allah'ım! Fayda vermeyen ilimden, huşû duymayan kalpten, doymayan nefisten ve kabul olunmayan duadan sana sığınırım."