Ramazan Bayramı'na sayılı saatler kala Burdur bayram namazı vakti merak ediliyor. Burdur bayram namazı saatleri Diyanet tarafından paylaşıldı. 30 gün boyunca oruç tutulan Ramazan ayı 1 Mayıs Pazar günü tutulan son oruçla veda ediliyor. Ramazan Bayramı da bayram namazından sonra idrak edilen bir bayramdır. Peki, Burdur bayram namazı saat kaçta kılınacak?
2 Mayıs Pazartesi günü kılınacak Ramazan Bayramı namazı saatleri belli oldu. Ramazan Bayramı namazı Burdur'da saat 06:34'de kılınacak.
Bayramı, coşkusu ve adabıyla beraber, sünnet-i seniyyeye uygun olarak geçirebilmek için sabahında gusledilip temizlenmeli, temiz ve mümkünse bayrama özel kıyafetler giyilmeli ve koku sürülmelidir. Evden çıkmadan evvel bir hurma ya da tercihen tatlı bir gıda ile gıdalanmalı, cemaat halinde mescide doğru yola çıkılmalı, yol boyunca teşrîk tekbîri getirilmeli ve mescide gidiş gelişte farklı yollar kullanılmalıdır. Namazı müteakiben cemaatle bayramlaşılmalı, eve dönüldüğünde ev halkıyla tebrikleşip komşularla ziyaretleşilmelidir.
Yüz yüze görüşme imkânı bulunmayan yakınlarla en azından telefon yoluyla da olsa görüşülerek bayramın mutluluğu ve heyecanı paylaşılmalıdır. Ashâb-ı Kir'âm'ın (Rıdvanallâhu Te'âlâ Aleyhim Ecma'în) da aralarında: ''Allah Te'âlâ sizden de bizden de kabul etsin'' şeklinde tebrikleştikleri rivâyet edilmiştir. Gün içerisinde kabir ziyaretleri gerçekleştirilerek Dâr-ı Bekâ'ya irtihâl etmiş yakınlarımız ziyaret edilmeli ve hayır duâlarla anılmalıdır.
Kimsenin kalbini kırmamalı, senenin diğer günlerine nazaran daha ince ve dikkatli davranılmalıdır. Büyüklerle istişare edilerek küskünler barıştırılmalı, kırık gönüller helallik alınarak ve râzı edilerek onarılmalıdır. Bayram vesilesiyle, sıla-i rahim de ayrı bir önem kazanmaktadır. İmkânı olanlar, Bayramlarını memleket topraklarında, aile büyüklerinin yanında geçirmeyi tercih etmelidirler.
Dinîmizin emir ve tavsiyelerine yönelik gerçekleştireceğimiz işlerde şer'î ölçülere uygun şekilde hareket etmek işin en mühim tarafıdır. Dolayısıyla, akraba görüşmeleri ve ziyaretleşmelerinde, sıla-i rahimde özellikle tesettür ölçülerine riayet etmenin ve haremlik selamlık hassasiyetini elden bırakmamanın, ifâ edeceğimiz vecîbelerin Hakk'ın rızasına uygun olarak gerçekleşmesi açısından son derece mühim olduğu asla unutulmamalıdır.