Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Zeren, hastaların hayatını adeta kabusa çevirebilen böbrek taşlarının günümüzde uygun tedavilerle, açık cerrahilere gerek kalmadan tedavi edilebildiğine dikkat çekerek, “Ancak toplumda doğru sanılan hatalı bilgiler nedeniyle hastalar hekimlere başvurmakta gecikebiliyor veya taş tanısı konulmuş olsa bile tedavi sürecindeki ihmaller yüzünden ciddi ve kalıcı böbrek fonksiyon kayıpları ile karşılaşabiliyorlar. Dolayısıyla özellikle daha önceden idrar yollarından taş veya kum dökmüş ya da ameliyat geçirmiş olan hastalar benzer rahatsızlıkları hissettiklerinde geç kalmadan hekime başvurmalı” diyor. Yarım santime kadar olan taşların düşme ihtimali daha fazla. Bu taşların bol su içmenin yanı sıra hareket ve ilaç tedavisinin de yardımıyla düşürülmeleri mümkün olabiliyor, dolayısıyla belli bir süre beklenebiliyor. Ancak bu süreçte hastanın ağrıyı tolere edebilmesi, idrar yolunda enfeksiyon olmaması ve böbrek fonksiyonlarının ciddi risk altında olmamaları gerekiyor. Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan Zeren bir santime yaklaşan taşların ise genellikle düşürülemediğini belirterek “İdrar yolunda takılıp kalan, düşürülemeyen taşlar böbrekte şişme ve doku kaybına yol açabiliyor. Bu nedenle taşlara doğrudan müdahale kararı verilebiliyor” diye ekliyor.