Azı tembelleştiriyor, fazlası konsantrasyonu bozuyor

Lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan adaylar için geri sayım sürüyor.

Yoğun bir dönemden geçen öğrencilerin sınav yaklaştıkça sınavla ilgili kaygıları da artıyor. Kaygının dozunu ayarlamanın önemine dikkat çeken uzmanlar, başarıya ulaşmada kaygının gerekli olduğunu söylüyor.

ODAKLANMADA GÜÇLÜK OLUR

“Kaygısız olmak tembelliğe yol açarken; aşırı kaygı ise konsantrasyonu etkileyebilir” uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, ebeveynlerin yüksek beklentilerinin de kaygıyı artırdığına dikkat çekiyor. Sınav kaygısının adaylarda çeşitli seviyelerde fiziksel, bilişsel, davranışsal ve duygusal semptomlara neden olduğunu söyleyen Klinik Psikolog Esma Uygun, “Fiziksel olarak kişide kalp çarpıntısı, nefes alış verişte farklılıklar, terleme veya üşütme, odaklanmada güçlük, baş ağrısı, uykuya dalmada güçlük, aşırı yorgun hissetme, yeme düzeninde değişimler, titreme, ağızda kuruluk ve bulantı gibi sorunlara yol açıyor. Bilişsel ve davranışsal olarak ise kişi kaygı ve korku yaratan durumdan kaçınma davranışı sergileyebilir” dedi.

AİLENİN TUTUMU ÖNEMLİ

Bu dönemde çok yüksek düzeyde kaygı yaşayan ebeveynlerin olduğunu söyleyen Uygun, “Ebeveynlerindeki bu kaygılar ve beklentiler, ayrıca sınavla ilgili çevredeki insanların beklentileri çocuklardaki kaygı seviyesini artırıyor. Sınav kaygısı yaşayan çocukları varsa onlarla konuşmaları gerekiyor. Onu kaygılandıran düşüncelerin neler olduğu, ne olmasından endişelendiği, ne tür güçlükler yaşadığı öğrenilirse faydalı bir sonuca varılabilir. Ancak tüm çabalara rağmen sınav kaygısını çocuğun yönetemediği görülüyorsa, karamsar, mutsuz ve sürekli heyecanlı olduğu, uykularının kaçtığı, ders çalışma performansının düştüğü gözlemleniyorsa, çözümleme de zorluk yaşanıyorsa mutlaka bir uzmandan danışmanlık alınmalı” diye uyardı.