Adana'nın lezzeti yemekten fazlası

Adana, havalar iyiden iyiye ısınmadan gezilmesi keyifli olacak illerimizden biri.

Adana, yemekleriyle ön plana çıksa da gezilip görülmesi gereken pek çok yere de ev sahipliği yapıyor. Bu yerlerden birisi Kapıkaya Kanyonu. Kapıkaya Köyü'nde yer alan Kapıkaya Kanyonu, Adana'ya 72 kilometre, Karaisalı İlçe Merkezi'ne 5 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Yaklaşık 200 metre yüksekliğindeki kanyonun ortasından Niğde-Ulukışla'dan doğan Çakıt Çayı geçiyor. Kanyon; doğa yürüyüşü, yamaç tırmanışı ve fotoğraf meraklılarının mutlaka görmeleri gereken doğal bir güzellik. 7250 metre yürüyüş güzergahı olan kanyonun 400 metresinde korkuluk bulunuyor.

2100 YILLIK TARİHİ VAR

Anavarza Ören Yeri ziyaret etmeniz gereken yerlerden bir diğeri. Tarihi 2100 yıl öncesine giden ve en parlak dönemini Roma İmparatoru Septimius Severus'un ödüllendirmesiyle M.S. 2'nci yüzyılda yaşamaya başlayan Anavarza, zaman içinde önemli bir kent haline gelerek 408 yılında Kilikya Başkenti unvanına kavuşmuş. Bizans Dönemi'nde önemini devam ettiren, sonraki yıllarda Ermeniler, Abbasiler, Selçuklular, Ramazanoğulları, Osmanlılar gibi çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Anavarza'da farklı kültürlere ait izleri bir arada görmek mümkün. Bu kültürel zenginliği sayesinde de UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'nde yer alması uygun görülen kent; kalıntıları, tarihi ve efsaneleri ile dikkat çekiyor. Bir süreliğine bölge başkentliği yapan Anavarza'nın bu dönemde şenlik ve spor müsabakalarının da merkezi olduğu biliniyor.

200 METRELİK KALE

Stadyumla tiyatro kalıntılarını gördüğünüzde bir zamanlar sahnelenen oyunlar ve heyecanlı yarışlar gözünüzün önünde canlanacaktır. Antik kentte sütunlu yol, mozaikli havuzlar ziyaretçilerin ilgisini çeken diğer kalıntılar. 6'ncı yüzyıla ait Kaya Kilisesi ve Havariler Kilisesi Bizans, batı kapısının dışındaki bir kulede görülen Arapça Kitabe ise Abbasi Dönemi'ne işaret ediyor. Kentin yüzlerce yıl stratejik önemini yitirmeyen kalesi 200 metre yüksekliğinde ovaya hâkim bir tepede yükseliyor. Yolu son derece dik ve sarp olduğu için çıkış zahmetli olsa da 11'inci yüzyılın ortalarına tarihlendirilen kiliseyi ve Çukurova'nın panoramik manzarasını görmek isteyenler için zor olmaktan ziyade keyifli bir tırmanış olacaktır.

BEBEKLİ KİLİSE'Yİ GÖRÜN

Bebekli Kilise, kentin bir diğer tarihi varlığı. Tepebağ'da 1880'li yıllarda St. Paul adına yaptırılmış bir İtalyan Katolik kilisesi. Kilisenin tepesinde 2.5 metre boyunda tunçtan yapılmış Meryem Ana heykeli var. Heykelin bebeğe benzemesi nedeniyle Bebekli Kilise adı verilmiş.

TARİH ÖNCESİ ESERLER ADANA MÜZESİ'NDE

Adana Müzesi, Cumhuriyet'in ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuş olup, Türkiye'nin en eski on müzesinden biri unvanını taşımakta. Bu nedenle bile görülmeye değer bir yer. Adana Müzesi'nde Tarsus Gözlükule, Mersin Yumuktepe, Misis, Karatepe, Soğuksutepe, vb. höyük ve iskân yerlerinde yapılan arkeolojik kazılarda çıkan eserler ile Adana ve çevresinden derlenen eserler bulunmaktadır. Müzede Prehistorik dönem eserleri, Hitit, Asur, Fenike, Frig, Arkaik, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait heykel, kitabe, lahit, stel, mimari parçalar gibi taş eserler, pişmiş topraktan yapılmış çanak çömlek, çeşitli kaplar, silindir ve damga mühürler, sikkeler ve diğer arkeolojik buluntular yer alıyor.

YILAN KALESİ'NDEN İPEK YOLU'NA BAKIN

Toros Dağları'nı aşarak Antakya'ya giden tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan Yılan Kalesi, Orta Çağ'da Çukurova'nın Haçlı işgali döneminde Bizanslılar tarafından yapılmış. Anavarza, Tumlu ve Kozan Kaleleri gibi ovadaki diğer kaleleri de görüş alanının içine alan kalenin sekiz yuvarlak burcu var. Kalenin güneyinde yer alan nizamiye kapısından itibaren taş basamaklı merdivenlerle teraslara çıkılmakta. Kilise ve sarnıcı bulunan kalenin garnizonu en üst bölümde yer almış. Sarp kayalar üzerine yapılmış olan kalenin önemli bir sanat değeri var.